Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızı H.K.G.’yi evlendirmesini münferit vaka gibi sunan AKP’lilerin geçmişi hiç de parlak değil. Daha önce istismarcılara af getirilmesi teklifini Meclis’e getiren siyasal İslamcı AKP iktidarı yıllarca hem çocuk hem de kadın düşmanı politikalar yürüttü. Bekir Bozdağ’ın bu teklif görüşülürken ‘küçüğün rızası’ söylemi ise hâlâ hafızalarda.

Kadına, çocuğa düşmanlar

Politika Servisi

BirGün’ün ortaya çıkardığı Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşında zorla evlendirmesi iktidar zihniyetinin kadına bakışının bir sonucu. Bu münferit bir vaka değil. Bir tarikat ve cemaatler koalisyonu olan siyasal İslamcı iktidar, kadını ikinci bir sınıfa konumlandırıken, kadınlar ve çocuklar üzerinde her türlü tasarrufta bulunmayı kendinde hak görüyor.

AKP iktidarı günler sonra zoraki tepki verirken Saray’ın ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir hafta geçmesine rağmen suskunluğu da bunun göstergesi. Gerici çevreler olayın üstünü kapatma kampanyası başlatırken AKP’liler de ısrarla olayın münferit olduğunu söylüyor. Fakat hem çocuklara hem de kadınlara yönelik bugüne kadarki eylem ve açıklamalar bu tavrı yalanlar nitelikte.

İSTİSMARCILARA AF

AKP’liler tarafından 2016 yılında küçük kızlarla evlenip istismar nedeniyle ceza alan kişilere af getirilmek istendi. Hazırlanan teklifte çocuğun istismarcıyla evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması önerildi. Madde ile cinsel saldırı suçlarında rıza yaşı 12’ye kadar indiriliyordu. Hatta o dönem yayımlanan bir televizyon programında AKP Milletvekili Adayı Vahdettin İnce, 13 yaşında bir çocuğun evlendirilebileceğini savunmuştu. İnce şunları söylemişti: “Başka kültürlerde oluşmuş algılar evrensel hukuk olarak dayatılıyor. 18 yaş falan, kanunen böyle bir sınırlandırma getirilmiş olabilir ama bu bence doğru değil. Neden 18 yaşına kadar beklesin ki?” İnce sunucunun sorusu üzerine 13 yaşında bir kızın evlenebileceğini söyledi. Aynı dönemde yasa teklifiyle ilgili açıklama yapan Bekir Bozdağ ise "küçüğün rızası" diyerek çocuğun ‘kendi iradesi ile karar alabileceğini’ iddia etmişti. Teklif tepkilerin ardından geri çekilmişti.

İMAM NİKAHI KALKTI

Durum bundan da ibaret değil. 2017 yılında “Sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların nüfus bildirimi, nüfus müdürlüklerine sözlü beyan ile yapılır” hükmüyle AKP tarafından istismarın önü açıldı. Bunlardan önce ise AYM’nin aldığı bir karar çocukların evlendirilmesinin önünü açan bir karara imza attı. AYM, 2015 yılında aldığı bir kararla imam nikâhı kıymak için önce resmi nikâh kıyma şartını kaldırdı. Kararda düzenlemenin din ve vicdan özgürlüğü, özel hayatın korunması ilkelerine aykırı olduğu savunuldu.

HALASINA SARILMIYOR

AKP’nin çocuklara yönelik hamleleri eğitimde de kendini gösterdi. 2014 yılında yapılan düzenlemeyle ortaokul ve liselerde türban resmen serbest bırakıldı. Bu serbestliğin başlamasının ardından ilkokul çağında dahi türbanla okula giden kızlar oldu. Sonrasında ise okulöncesi çağında, 4-6 yaş Kuran kursları başladı. Buralarda anlatılanlar çocukları oldukça etkiledi. Bazı çocuklar, ‘kadın’ oldukları için kendi aile bireylerinden dahi uzaklaştı. Veliler çocuklarının ‘günah’ diyerek halalarına, teyzelerine sarılmadığını aktardı. Bazı çocuklar ise başörtüsü takmadıkları için kötü olup olmadıklarını sorguladı ve açık-kapalı ayrımı yapmaya başladı. AKP’lilerin uygulamalarından kadınlar da nasiplendi. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere birçok AKP’li, kadınların erkeklerle eşit olmadığını savundu. Erdoğan, yaptığı bir konuşmada "Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir; feministler anneliği kabul etmezler" ifadelerini kullanmıştı. 2019 yılında Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi’ni kaldırdı. Bu belgenin kaldırılmasıyla beraber akademide cinsiyetçilik her geçen gün artan bir noktaya geldi.

Kadına yönelik erkek şiddeti AKP döneminde devasa artış gösterdi. İstanbul Sözleşmesi adıyla bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” 2014 yılında yürürlüğe girdi, ancak hiçbir zaman uygulanmadı. Neredeyse her gün bir kadın cinayeti işlenir hale geldi. Buna rağmen Temmuz 2021’de Erdoğan’ın imzasıyla bir gecede Türkiye Sözleşme’den çekildi.

***

FARKLARI YOK HEPSİ AYNI

AKP tarafından saygı gören cemaat liderleri de defalarca çocuk evliliklerini savunan ve kadın düşmanı açıklamalar yaptı. O açıklamalardan bazıları şöyle:

•Cübbeli Ahmet: 10 yaşında, 7 yaşında, 6 yaşında 78 yaşında, yaşıyorsa 135 yaşında bir insan evlenmeye adaydır, ne küçük yaşta olduğu için ne büyük yaşta olduğu için nikaha engel bir durum yoktur. Mesela 7 yaşında bir kız çocuğu 25 yaşında bir erkekle, veya 7 yaşında bir erkek, 25 yaşında bir kız evlenebilirler.

•Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız: 10 yaşında, 7 yaşında, 6 yaşında 78 yaşında, yaşıyorsa 135 yaşında bir insan evlenmeye adaydır. Mesela 7 yaşında bir kız çocuğu 25 yaşında bir erkekle evlenebilirler.

•Ankara Melike Hatun Cami İmamı Halil Konakçı: 100 yıl önce dedelerimizin yatak odasında göremediği kıyafetleri biz çarşıda pazarda plajda görüyoruz. Neden? Bu kadınların başında yok mu adamları abileri babaları kocaları?

•İlahiyatçı İhsan Şenocak: 18 yaşında kaşını aldıran kızın üniversiteye giderken o halde, yüreğin parçalanmıyorsa vallahi kıyamet günü cehennem seni parçalayacak. ODTÜ’ye, Boğaziçi’ye gidince sevindin. Yavrunu cehenneme attın.