Ressam Firuzan Özen, 7’nci solo sergisi ile Ayvalık’ta sanatseverlerle buluşuyor. BirGün’e konuşan Özen “Resimlerimde kadınların renkliliğini, bir arada durmayı, direnmeyi, paylaşmayı, acılarımızı, kısaca ‘kadının özü’nü anlatmayı amaçlıyorum” diyor.

Kadının özü tuvalde
Özen’in eseri figüratif anlayışla kadını farklı pencerelerden betimliyor. (Fotoğraflar: BirGün)

Deniz Burak BAYRAK

Toplumsal olaylara duyarlı bakışı ve politik kimliğiyle bilinen ressam Firuzan Özen’in otuz yıllık sanat birikiminden günümüze damıttığı üretimleri Ayvalık Belediyesi Orhan Peker Sanat Galerisi’nde sanatseverleri bekliyor.

Yıllardır sürdürdüğü emek ve kadın mücadelesini sanatında da ortaya koyan Özen’in galeride sergilenen farklı boyutlardaki kırk üç resminde ortak tema etrafında şekillenen renkli bir dünya var. Ama resimlerin derinliğine indikçe her gün karşılaştığımız/yaşadığımız birçok olay ve kavrama referanslar olduğunu anlıyoruz.

SOLDAN YANA BİRİYİM

“Resimlerimde kadınların renkliliğini, bir arada durmayı, direnmeyi, paylaşmayı, acılarımızı, kısaca ‘kadının özü’nü anlatmayı amaçlıyorum. Bunu da dünyanın farklı coğrafyalarındaki kadınları kendilerine has özellikleriyle yapmaya çalışıyorum” diyen Özen’in kadınlarında bazen hüzün duyumsanıyor bazense coşku. Özen’in işleri çok katmanlı bir yapıya sahip. Kadın figürleri salt kadın meselesi üzerinden değerlendirmek doğru olmaz. Kadının özne olduğu her alan ve öteki hâline temas eden sanatçı popüler kültür ve modern sanata göndermeler yaparken yaşamda savunduğu değerleri de malzeme aracılığıyla somutlaştırıyor. “Soldan yana biriyim ben. Kadın, çevre, siyaset başta olmak üzere toplumdaki olaylara duyarlı biriyim. Örneğin resimlerimde kadınlar vardır ancak bunlar modern zamanın cinsel temalarından bağımsız olarak görünürler. Çünkü kadın bir insandır ve ‘insan hâlleri’ taşır” diyen Özen kadınlarında daha çok ruhsal ve içsel problemleri öne çıkarıyor ama bunlarda en ufak bir yılgınlık görmüyoruz. Direniş ve omurgalı bir ruha sahip oluş kendini gösteriyor.

Firuzan Özen ve Deniz Burak Bayrak, Ayvalık'ta bir araya gelerek sergiyi konuştu.

Bu sergi sanatçının 7’nci solo sergisi. Her dönemin yaşanan olgu ve olayları işlere yansırken Özen son dönem üretim sürecinde mülkiyetin yükleri, modernizm, Maraş depremleri, kadın cinayetleri, İran ve Afganistan’da kadınlara karşı yapılan baskılar, onların acı ve hüzünleri ile çok ilgilenmiş. Toplumu derinden sarsan bu olaylara kendi yöntemiyle tarih düşüyor demek farklı bir bakış açısı olabilir. Çünkü Özen bir noktada kadının tarihsel sürecini de anlatıyor. Bunu resimlerin fonunda kullandığı zift, tutkal ve dokularla sağlıyor. Bu malzemelerle oluşan dokuya ister ilk insanın kullandığı yazı deyin ister kadın ya da doğa. Özen süreci anlatırken bu dokular aracılığıyla kendi sınırlarını da tasvir ediyor.

MÜZİK KADINA YAKIŞIYOR

Öte yandan başka bir seride bir şenlik havasında ya da kadim bir ayinde diye yorumladığımız rengârenk Afrikalı kadınlar görüyoruz. Kadınların bir arada verdikleri mücadeleyi büyük bir güneşin önünde dans ederken imgeleyen Özen burada biraz da zarafeti ve müziği öne çıkarmış. Güneşin ondaki ifadesinin ‘umut’ olduğunu söyleyen sanatçı Afrikalı kadınları seçmesine ve müzik vurgusuna ilişkinse “O kadınların müthiş bir yoksulluk içindeki dik duruşlarını çok özel buluyorum. Bir de müzik kadına çok yakışan bir şey” diyor. Sergi 3 Nisan’a kadar açık.