İran’da “mobil mahkemeler” kurulması, kadınlara yönelik baskıyı tekrar gündeme getirdi. Kadınların kamudan silinmeye çalışıldığını belirten yazar Darvishi “Amini sonrası kadınlar birbirini buldu” dedi.

Kadınlar birbirini buldu
Fotoğraf: AA

Doğa KÖSE

İran’da İslam rejiminin kadınların giyimlerine yönelik yeni “tedbirleri”, 2022’de Mahsa Amini’nin “Ahlak Polisi” tarafından alındığı gözaltında yaşamını yitirmesi sonrası gerçekleştirilen kitlesel protestoları ve artan baskıları tekrar gündeme getirdi.

İran medyasının sızdırdığı yeni yönetmeliğe göre, kadınların tesettür yasaklarına direnişini ezmek üzere İran İslam Cumhuriyeti, kalıcı "olağanüstü" önlemlere yöneliyor.

‘MOBİL MAHKEMELER’

Gizli belgelerde sözü geçen ve “Tesettür ve İffet Yasası’na” dahil edilmesi planlanan düzenlemelere göre kamusal alanlara kurulabilecek mobil mahkemeler, kadınların iş, okul gibi gündelik yaşamlarına müdahaleyi de mümkün kılacak.

Yeni düzenlemelere göre polis, Eğitim Bakanlığı’nın yaptırım uygulayabilmesi için başlarını açan kadın öğrencileri belgeleyecek. Okul ve üniversitelerin yakınlarındaki “günah yuvası” olarak görülen kafeler kapatılacak. Başörtüsü takmamaya direnen kadınlara ya da buna teşvik eden sosyal medya ünlülerine “yozlaşmaya teşvik” suçlamasından 10 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.

∗∗∗

BİZİ KAMUDAN SİLMEK İSTİYORLAR

İranlı akademisyen ve yazar Sepideh Darvish, İran’da kadınlara yönelik artan baskıyı ve kadın direnişini Birgün’e değerlendirdi.

Sepideh Darvishi
Yazar

İranlı genç bir kadın veya kız çocuğunun yalnızca evde başörtüsünü çıkarmasına izin verildiğini dile getiren Darvishi, eğitim mekânları, tıp merkezleri, hastaneler, alışveriş yerleri gibi kamusal alanların yanı sıra araçlarda bile bunun mümkün olmadığını söyledi. Darvishi şöyle devam etti: “Turistik veya dinlenme yerleri, hatta sosyal medyada da başörtüsüz olmak mümkün değil. Bunlar kamu suçu sayılıp dava açılabiliyor. Bu mahkemeler, kadınlarda büyük bir güvensizlik yarattırken bununla birlikte bunalıma neden oluyor. Bu yasa geçerse kadınlar için kamusal alan ortadan kalkar.”

Hükümetin bu tür “tedbirlerinin” ilk adımda “sıradan insanları casuslara dönüştürdüğünü” kaydeden Darvishi, bunu uzun vadede ahlaki çöküşe neden olabileceğine dikkat çekti.

Mahsa Amini ve sonrasında kadınlar arasında dayanışmanın güçlendiğine dikkat çeken Darvishi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birbirlerini bulmuşlar sanki, hedeflerini biliyorlar ve bu hedefe ulaşmak için adımlar atıyorlar. Her ne kadar önlerinde iktidar gibi bir engel olsa da, baskı, tehdit ve işkencelerle insanların sokaktaki varlığı karartılsa da, İran halkının dayanışmasıyla İslam Cumhuriyeti'nin diktatör ve kadın düşmanı hükümeti yıkılacak.”