Kadınlar öldürülüyor iktidar seyrediyor

SEDA BALMUMCU

İstanbul Eyüp’te Kadriye Ecim eşi Özgür Yılmaz Ecim tarafından katledildi. Eşini öldürdüğünü itiraf eden Ecim, cinayetten iki gün sonra polise teslim oldu. Kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmezken, Umut Vakfı’nın dün yayımlanan raporuna göre, yılın ilk 9 ayında toplam 347 kadın öldürüldü, 200 kadın yaralandı. Kadınlar, cinayetlerinin engellenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce çıkarılmasını isterken, Meclis’e gelen Yeni Yargı Reformu Paketi’nde kadın cinayetlerinin önlenmesine dair herhangi bir düzenleme yer almıyor. Gerekli düzenlemeler yapılmadığı gibi iktidar kadınların İstanbul Sözleşmesi, nafaka hakkı gibi kazanılmış haklarına da göz dikmiş durumda. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ve CHP Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Gamze Taşcıer, yapılması gerekenleri anlattı.

REFORMLAR YAPILIRKEN KADINLAR DİNLENMİYOR

Adli yargı paketi oluşturulurken davet almadıklarını belirten Canan Güllü, “Bu paketi kimler hangi aşamada, hangi deneyimleri ile oluşturuldu? İktidar kadın cinayetlerinin önüne geçmek istiyorsa bizlerin fikirlerine ihtiyaçları vardır. Ya o maddelere eklenecek doğru kararlar için Adalet bakanlığı bizimle bir görüşme yapmalı ya da TBMM’de yanlışa gidilecek ek önergeler verilmesinin önüne geçilmeli” dedi.

CİNAYETLERİ 'TEŞVİK' EDEN SÖYLEMLER

Gamze Taşcıer ise “Öncelikle yeni yargı reformu paketi talebi neden doğdu? Bunlardan en önemlisi hiç şüphesiz her geçen gün duymaya alıştığımız kadın cinayetleri. Ancak bakıyoruz yargı reformunda bunun çözümlenmesiyle ilgili en ufak bir düzenleme yok” dedi. Geçtiğimiz günlerde Ceren Damar davasında sanığın ifade değişikliğine gittiğini hatırlatan Taşcıer, “Kopyadan dolayı cinayet işlediğini kabul etmişken sonrasında aralarında ilişki olduğunu iddia etti. Çünkü bugüne kadarki kadın cinayetleri davalarına bakıyoruz; ‘Tahrik etti, hakaret etti, erkekliğime laf söyledi’ gibi ifadelerin yargı tarafından karşılık gördüğünü ve müebbet olan cezaların indirildiğini görüyorlar. Dolayısıyla bu erkek şiddetini körüklediği gibi yargıda da bir adaletsizliğe sebep oluyor” diye konuştu.

Kadın cinayetleri, çocuk istismarı gibi davalarda hiçbir şekilde iyi hal indirimi ve haksız tahrik indirimi kullanılmamasına ilişkin bir kanun teklifi verdiklerini belirten Taşcıer sözlerini şöyle sonlandırdı: “Reform paketinde buna ilişkin bir madde yok maalesef ama düzenleme yapmak için reform paketinde olmasına gerek yok. Kadın cinayetlerinin önüne geçmek istiyorlarsa kabul ederler ve bu yasalaşır.”

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü yargı reformuna ilişkin görüşlerinin yanı sıra, kadınların taleplerini de sıraladı:

• Israrlı takibin TCK’de suç unsuru olarak yer alması çok önemli. En önemli facialar ısrarlı takip nedeniyle yaşanıyor.
• Bir veri bankasına ihtiyacımız var. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan ölümler ve bu ölümlerin sayısal verilerinin ve denetimlerinin yapılması gerekiyor.
• İstanbul sözleşmesi gereği sığınma evlerinin sayılarının ve kapasitelerinin arttırılması gerekiyor.
• Yargı paketi için Meclis’in bir gün sadece şiddet ve istismar konusunda genel kurul yapması, bu konuya dikkat çekmesi, karar alıcıları bilgilendirmesi gerekiyor. Bu hiçbir partinin iradesi içinde tek başına yapacağı bir şey değil. Ama iktidarın, ‘Bu STK’lar ne diyor? Eksikleri ne? Bugün dinleyelim onları, onlarla birlikte bir sonuca ulaşalım’ demesi gerekiyor.
• Devletin sadece kadına şiddet konusunda 7/24 çalışan bir acil yardım hattının olmaması, kolluk kuvvetinde bu konuda yeterli personel olmaması, Aile Bakanlığının İstanbul Sözleşmesi gereği davalara müdahillik yetkisinin hukukçu açısından yetersiz olması gibi sorunların giderilmesi gerekiyor.
• 6284 sayılı aile içi şiddeti önleme yasasının amacı dışında kullanılmaması gerekiyor.
• TCK’de yer alan haksız tahrik indirimleri gibi indirimlere kısıtlama getirilmesi gerekir. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları gibi konularda bu uygulanamaz.