Depremden en çok etkilenen illerden biri olan Gaziantep’te bulunan CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, kadınların ve çocukların çok fazla etkilendiğini, derin bir travma yaşadıklarını söyledi.

Kadınlar ve çocuklar derin bir travma yaşıyor

Berkay SAĞOL

Kahramanmaraş'ta yaşanan 2 büyük depremin ardından on binlerce yurttaş hayatını kaybederken, on binlerce bina yıkıldı. Gaziantep’te depremden etkilenen 10 kentten birisi. Özellikle İslahiye ve Nurdağı ilçeleri ciddi zarar görürken, CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Gaziantep’ten bir kaçış olduğunu Anteplilerin kenti terk ettiğini söyledi.

Gaziantep’teki gözlemlerini BirGün’e anlatan Nazlıaka, “Tek tek köyleri de ziyaret ediyoruz. Köylerde evler yerle bir olduğu için çadır ve soba ihtiyacı var. Bu talebi belediyelerimiz kanalıyla karşılayacağız. İlk günlere kıyasla ihtiyaçlar şekil değiştirdi. İlk gün battaniye, ısıtıcı, bot, mont, içme suyu, ekmek gibi ihtiyaçlar ağır basıyordu. Şu anda çadır, soba, kuru bakliyat ve iç çamaşırı talebi var. Hala umumi tuvalet yok. Ayrıca Nurdağı ve İslahiye’de çok ciddi bir iletişim sorunu var. Telekomünikasyon şirketleri salı günü saat 11.00’a kadar sorunu çözeceklerini belirtmişlerdi ancak günler geçti hala bu problem sürüyor. İletişim kurmaya en çok ihtiyacımız olduğu günlerde bu sorunu çözemeyeceklerse ne zaman yapacaklar. Bu devride böyle bir yetersizlik kabul edilemez” dedi.

Bu felaketten en fazla etkilenen kesimin kadınlar ve çocuklar olduğuna dikkat çeken Nazlıaka, “Çocuklar cenazelerin çıkarılışına tanıklık etmek zorunda kalıyor. Yakınlarını kaybeden kadınlar ve çocuklar şu anda çok üzgün ve öfkeli. Çünkü zamanında profesyonel kurtarma ekipleri tarafından doğru ekipmanlarla çalışma yürütülseydi yakınları kurtarılmış olacaktı. Bütün ailesi enkaz altında kalan kadınlar ve çocuklar var. Onların bundan sonraki süreçte hayata tutunması için bu toplumsal dayanışmanın yanı sıra psikolojik destek verilmesi şart. Çok derin bir travma yaşıyorlar. Adıyaman’da üniversitede okuyan bir kız kardeşimizle tanıştık. Kendisi enkazdan kurtarılmış ve soluğu ailesinin yaşadığı Nurdağı’nda almış. Ailede geri kalan 4 kişinin enkaz altında olduğunu öğrendik ve bu genç kadın arkadaşımız, ‘Ben şimdi hayata nasıl tutunacağım, hazinemi kaybettim’ diyordu. Hastanedeki bazı çocuklara da anne ve babalarının vefat ettiğini söylememişlerdi” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi köylerde yaşlı nüfusun daha çok olduğunu ve bu yüzden çocuklarını kaybeden kişilerin sayısının çok olduğunu vurgulayan Nazlıaka, “Köylerde daha çok tek katlı veya iki katlı binalar olduğu için ilçe merkezlerinde kayıplar çok daha fazla. Gördük ki burada ülkeyi yönetenlerin vatandaşa hiçbir faydası yok. Halk enkaz içerisinden kendi cenazelerini çıkarmış battaniyelere sarmak zorunda kalmış ve kendi kazdığı mezarlara defnetmiş durumda. Gittiğimiz bir köyde sadece o gün içerisinde 180 cenaze vardı. O köyden ilçe merkezine giden yaklaşık 150 kişinin de enkaz altında olduğu bilgisi verildi” diye konuştu.

Yapacakları çalışmalar hakkında bilgi veren Nazlıaka, şunları söyledi: “Burada bir yemek fabrikası kuruyoruz. Kent merkezlerinde, Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde çadırlarımızda vatandaşlarımıza sıcak yemek vereceğiz. Aynı zamanda gelen yardımları depomuzda tutuyoruz. 3 grup oluşturduk. Birinci grup gelen yardımların malzeme dökümünü çıkarıyoruz. İkinci grup yardım taleplerini topluyor. Üçüncü grupta gelen talepleri kamyonlara yükleyerek köylerde dağıtıyor. Yine milletvekillerimiz ve örgütümüz ihtiyaç tespiti yapmak için sahada vatandaşlarla bir araya geliyor. Bizim şu anda iktidardan hiçbir beklentimiz yok. Gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz.”