Kadın Meclisleri, Aycan Beysülen'in boşanma aşamasında olduğu Burak Kınıcı isimli erkek tarafından bıçaklanarak yaralanması hakkında açıklama yaptı: "Aycan yıllardır maruz bırakıldığı sistematik şiddete artık yeter dediği için, boşanmak istediği için bıçaklandı. Hiçbir kadın ‘şans eseri’ hayatta kalmak zorunda değil."

"Kadınların yaşam hakkı ikinci plana atılamaz"

BİRGÜN EGE

İzmir Karşıyaka’da geçtiğimiz hafta Burak Kınıcı isimli erkek, boşanma aşamasında olduğu Aycan Beysülen ile konuşmak istediğini söyledi. Kınıcı konuşma bahanesiyle bir restoranda buluştuğu Aycan’ı bıçaklayarak yaraladı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Aycan yoğun bakımda tedavi altına alındı.

Kadın Meclisleri bugün Karşıyaka Çarşı'da yaptığı açıklamayla Aycan Beysülen için sessiz kalmadı Yapılan açıklamada, "Aycan tam 1 hafta önce burada 19’u ölümcül olmak üzere tam 44 defa bıçaklandı. Boşanma davası açılmasının üzerinden 1 hafta geçmesinin ardından fail, yıllardır şiddet uyguladığı Aycan’ı 'son kez konuşalım' diyerek yanına çağırdı. Aycan’ın kararlı olduğunu gören fail, bulundukları mekanın en dip noktasına Aycan’ı götürerek orada öldürmeye çalıştı. Aycan yıllardır maruz bırakıldığı sistematik şiddete artık yeter dediği için, boşanmak istediği için bıçaklandı. Hiçbir kadın ‘şans eseri’ hayatta kalmak zorunda değil. Boşanmaların sayıca fazla olmasından şikayet edenler, boşanmaların önüne geçmeye çalışanlar, boşanmak istediği için yaralanan veya öldürülen kadınların da farkında mı? Boşanmalar kolaylaştırılmalıdır! Yetkililerin yapması gereken boşanmaları değil, kadına yönelik şiddetin önüne geçecek toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktır. Bunun için de İstanbul Sözleşmesini etkin bir şekilde uygulamak şarttır" denildi.

Aycan Beysülen'in mücadelesinde yalnız olmadığı, hiçbir kadının asla yalnız yürümeyeceği vurgulanan açıklamada, "Aycan’ın bıçaklandığı konuma baktığımızda Karşıyaka Karakoluna çok yakın bir yerde planlayarak öldürmeye çalıştığını görebiliyoruz. Fail bu cesareti kimden alıyor biliyoruz. Kadınların yaşam hakkı türlü sebeplerle ikinci plana atılamaz. Pandemi bahane edilerek hapisten çıkarılan failleri de biliyoruz. Aycan 6.9 şiddetindeki deprem sebebiyle yaşam mücadelesi vermiyor. O binalar öyle yıkılmaya bilir, insanlar ölmeyebilirdi. Aycan da şiddete uğramayabilirdi. Ne salgın ne de deprem Aycan’a zarar vermedi. Aycan’ı yoğun bakıma götüren şey erkek şiddeti. Nasıl depremin yarattığı yıkım önlenebilir ise, kadına yönelik şiddet de önlenebilir. Göz göre göre gelen yıkımları da kadına yönelik şiddeti de önlemeyen aynı sistemdir" ifadeleri kullanıldı.