Google Play Store
App Store

Eğitim Sen, öğrencilerle yaşadığı “ibadethane” tartışması nedeniyle hedef gösterilen Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi araştırma görevlisi Zeliha Gizem Sayın için destek eylemi yaptı. Üniversitenin önünde yapılan eylemde "Laikliği savunuyoruz, iş güvencesi istiyoruz" mesajı veridi.

Kaynak: Haber Merkezi
Kadir Has Üniversitesi'nde Zeliha Gizem Sayın'a destek eylemi: Laikliği savunuyoruz
Fotoğraflar: BirGün

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde araştırma görevlisi olan Zeliha Gizem Sayın için üniversitenin Cibali Kampüsü önünde eylem yaptı.

Kadir Has Üniversitesi’nde geçtiğimiz ay akademisyen Zeliha Gizem Sayın, ibadethaneyi kullanan öğrencileri ayakkabılarını kendi odasının önüne koymaması için uyarmış ve gericiler tarafından hedef gösterilmişti. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı tartışmaya dahil olmuş, iktidara yakınlığıyla bilinen TÜGVA, üniversite önünde eylem yapmıştı. Eylemde “Müslüman Türkiye Cumhuriyeti” sloganı atılmıştı. Son olarak hakkında soruşturma başlatılan Sayın'a, üniversite yönetiminin kendisiyle artık çalışmak istemediğini söylediği iddia edilmişti.

Bugün Eğitim-Sen, Kadir Has Üniversitesi önünde bir araya gelerek Sayın'a destek eylemi gerçekleştirdi. Akademisyenler, öğrenciler, çok sayıda kadın örgütü ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin bir araya geldiği eylemde "Laikliği savunuyoruz, iş güvencesi istiyoruz" pankartı açıldı. "Gizem Hoca yalnız değildir", "Kadrolu çalışmak istiyoruz", "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları atıldı.

"LAİKLİĞİ VE BİLİMSEL EĞİTİMİ HEDEF ALAN BİR SALDIRI"

Yapılan açıklamada ise özetle şunlar kaydedildi:

"Bugün sendikamızın üyesi Gizem Sayın’ın hedef haline getirilmesi ve aleyhine açılan soruşturmaya karşı bir aradayız. AKP iktidarında üniversitelere yönelik baskı Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar artmışken, tarikat, cemaat ve vakıfların üniversitelerde propaganda ve provokasyonları da bu baskının bir aracı olarak kullanılmaya devam ediyor.

Gizem Hoca’ya yapılan bu saldırıyı, üniversitelerde laikliği ve bilimsel eğitimi hedef alan bir saldırı olarak görüyoruz. Bütün bu sürecin sonunda hedef haline getirilen üyemize bir de Kadir Has Üniversitesi tarafından re’sen soruşturma açılması, hatta bu süreçte derslerine fiili olarak girmesinin engellenmesi açıkça üyemiz üzerinde ayrıca bir baskı aracına dönüştürülmüştür. Kadir Has Üniversitesi yönetimi asıl saldırıyı gerçekleştiren, Gizem Hoca’mızı tehdit eden ve videosunu izni olmaksızın paylaşan öğrenciler hakkında re’sen soruşturma açmamış hatta onları koruyan TÜGVA üyelerini protokol gibi ağırlamışlardır, bu tutumu şiddetle kınıyoruz.

Bugün hakkında açılan soruşturmada savunmasını verecek olan Gizem hocamızın yanında olduğumuzu, Üniversite yönetimlerinin keyfi tutumlarına son vermesi için mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz. Bütün bu gelişmeler bu haliyle dahi üniversitelerde laikliğe ve bilimsel eğitime dair vahim bir tablo ortaya çıkarırken, türlü bahanelerle akademisyenler üzerinde uygulanan baskı ve yaptırımlar akademisyenlerin iş güvencesine dair birçok soruyu da beraberinde getiriyor.

"TÜM AKADEMİSYENLERİN YANINDAYIZ"

Esasen kamu hizmeti veren tüm vakıf üniversitelerinin bir şirket gibi yönetilmelerinin Anayasa’ya açıkça aykırılık teşkil ettiğini, kamu yararı için değil kar odaklı bir eğitim anlayışını savunan uygulamalarının karşısında olduğumuzu, piyasacı esnek çalışma koşulları doğrultusunda iş güvencesini ve özlük haklarını kaybetme tehdidi altında olan tüm Kadir Has Üniversitesi akademisyenlerinin yanında olduğumuzu buradan bir kez daha ifade ediyoruz.

Bu çerçevede üyemizin, herkese açık ve kamusal bir alanın kullanımına ilişkin üniversite tarafından getirilmiş kurallara uyulması yönünde uyarıda bulunduğu için hedef gösterilmesini ve sonrasında fiili yaptırımlara maruz kalmasını kınıyoruz. Başta Gizem Hoca olmak üzere Kadir Has Üniversitesi’nde çalışan hiçbir akademisyenin iş güvencesine ve özlük haklarına dokunulmamasını, üniversitenin keyfi uygulamalara sona ermesini talep ediyoruz. Neoliberal üniversite yönetimi politikalarının karşısında Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak güçlü bir şekilde duracağımızı ilan ediyoruz. Eğitim Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi olarak bütün üyelerimiz ile bu sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz."