Kadir Şeker’in ailesi, Melek İpek davasını örnek göstererek Kadir’in de ‘meşru müdafaa’ kapsamında değerlendirilmesini bekliyor. Aile “Kadir, can havliyle kendini kurtarmak için hareket etti, yoksa şimdi ölüydü” diye konuştu.

Kadir Şeker'in ailesi konuştu: 'Melek İpek'ten farkı yok'

Üniversiteye hazırlanan Kadir Şeker, Konya’da şiddet gören bir kadına yardım etmek isterken çıkan arbedede elindeki bıçakla olayın failinin ölümüne sebep olmuş, 12 yıl 6 ay ceza almıştı. Dosyası Yargıtay’da, nihai karar orada verilecek. Bu süreçte Kadir’in davası sembol bir Dava haline geldi. Kadına şiddetin ve bu tür olaylara müdahale etme veya etmemenin gündeme geldiği her konuda Kadir’in durumu hatırlanıyor.

Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre, Kadir Şeker’in ailesiyle Konya’nın Kadınhanı ilçesinin Mahmudiye köyündeki mütevazı evlerinin avlusunda buluştuk. Aile üzgün ama yine de umutlu. Çünkü Kadir’in mağdur olduğundan eminler. Dertlerini anlatacakları bir muhatap bulamamış olmaktan mustaripler. Yine de adalete olan güvenleri tam.

'Boğulmak üzereydi'

Baba Cengiz Şeker “Kasten adam öldürme nasıl olabilir?” diye başladı söze ve şöyle devam etti: “Kadir’e ceza veren mahkeme ‘Önce Kadir’in bıçağı çıkarmasıyla meşru müdafaa bozulmuştur’ anlamında bir kanaat belirtiyor. Ama Kadir o bıçağı en son can havliyle çıkarıyor. Boğulmak üzereyken. Kadir adamın önüne çıkıp da bıçak çıkarıp ona saldırmış değil ki. Şahitlerin ifadeleri var. İlk tartışma olmuş, Kadir oradan ayrılıp yoluna gitmiş. Adam ısrarla arkasından gelip vurmuş ve boğazına çökmüş. ‘Meşru müdafaa için karşı tarafın da elinde silah olması gerekir’ diyorlar. Elinde silah olması gerekmez ki zaten ellerini silah haline getirmiş. O bıçak olmasaydı Kadir şimdi ölüydü.”

O davayı hatırlattı

Melek İpek davasını hatırlatan Cengiz Şeker, “Melek İpek davasını hatırlayın. Elbette birebir aynı değil ama o (Melek) kardeşimiz de can havliyle kendini kurtarmaya çalıştı. Davası ‘meşru müdafaa’ olarak karara bağlandı. Kadir’in durumu farklı mı?” diye konuştu.

Meşru müdafaa sayılmıştı

Melek İpek, kocası Ramazan İpek tarafından 7 Ocak gecesi kelepçelenerek dövüldü. Ramazan İpek evden ayrılırken dönüşte Melek’i ve iki çocuğunu öldüreceğini söyledi. Eve geri geldiğinde Melek İpek’i elinde av tüfeğiyle beklerken buldu. Melek o tüfekle kocasını vurarak öldürdü. Tutuklandıktan sonra iddianame hazırlandı ve yargılama hızla devam etti. Mahkeme, geçen nisan ayında ‘meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez’ hükmü gereğince Melek İpek’e ceza verilmesine gerek olmadığına karar verdi. Şeker ailesi Kadir’in durumunun da bu kapsamda ele alınmasını istiyor.

***

NE OLMUŞTU?

Kadir Şeker, 5 Şubat Çarşamba akşamı, tramvaydan inip evine giderken Özgür Duran'ın, Ayşe Dırla'ya şiddet uyguladığını görmüş, olaya müdahale etmek isterken çıkan arbedede Kadir'in cebinden çıkardığı bıçak Duran'ın kalbine saplanmıştı. Özgür Duran ölürken, Kadir Şeker, 'kasten öldürme' suçundan tutuklanmıştı.

Kadir Şeker, 'kasten öldürme' suçundan yargılandığı 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 14 Ekim günü görülen karar duruşmasında önce ömür boyu hapse çarptırılmış, suçun haksız tahrik altında işlendiği gerekçesiyle ceza; önce 15 yıla, Kadir Şeker'in duruşmadaki iyi hali de göz önünde bulundurularak 12,5 yıla indirilip, tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.