Kahramanmaraş merkezli depremler: Elazığ, afet bölgesi ilan edildi
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Elazığ'ın Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenmesi bakımından 11'inci il olarak afet bölgesi olarak değerlendirileceğini aktardı. Çelik depremlere ilişkin depremlerin 'devletlerin gücü ve kapasitesini aşan bir afet olduğu konusunda herkesin mutabık kaldığını' savundu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin, Elazığ'ın da afet bölgesi olarak değerlendirileceğini bildirdi.
Çelik, (dün) parti genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Depremlerden etkilenen il sayısına işaret eden Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Elazığ, depremden etkilenmesi bakımından, 11'inci il olarak, afet bölgesi olarak değerlendirilecektir" diye konuştu.
"SİYASİ TARTIŞMALARIN ÇOK PARÇASI OLMADIK, OLMAYACAĞIZ"
Çelik, bu dönemde pek çok tartışmanın da yaşandığını dile getirerek, "Biz afet bölgelerinde vatandaşlarımızla beraber olduğumuz için bu siyasi tartışmaların çok parçası olmadık, halen de olmayacağız. Her ne kadar siyaset yapılmasın diyerekten o bölgeye gidenler neredeyse miting yaparcasına benzer kalıpta sözlerle bir şekilde, bir yıkım siyaseti gerçekleştirseler de bunların hepsine cevap vereceğimiz bir zaman var. Bunları not ediyoruz. Ama şimdi önceliğimiz canlarımızı enkaz altından kurtarmak, yaralarımızı sarmak ve dışarıda olan, evsiz kalmış ya da binalarına giremeyen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak" ifadesini kullandı.
"DEVLETLERİN GÜCÜNÜ AŞAN BİR AFET"
Kahramanmaraş merkezli depremlerin 'devletlerin gücü ve kapasitesini aşan bir afet olduğu konusunda herkesin mutabık kaldığını' söyleyen Çelik şöyle konuştu:
"Burada tabii ki ulaşılmayan yerler, sıkıntılar, aksaklıklar söz konusu olmuştur. Bunlarla ilgili arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar. Ama sahaya hakim olan asli şey dayanışmadır, kardeşliktir, koordinasyondur, bütün bu saydığım ekiplerin verdiği büyük mücadeledir. Bu bakımdan hem devletimizin organları hem gönüllü vatandaşlarımızın çabalarıyla her yerde her alanda depremle, afetle mücadele etme ve vatandaşımıza sahip çıkma çabası büyük bir gayretle devam etmektedir.
Kuşkusuz içerideki kahramanlarımızın her birine görev yaptığı illerde, ziyaret ettiğimiz deprem bölgelerinde her gün onların gayretlerini, adanmışlıklarını milletimizin yararlarını sarmak için nasıl çırpındıklarını görerek içimizden şükran duygusuyla onları selamladık. Çeşitli ülkelerden gelen ve milletimizle dayanışmayı ortaya koyarak bir insanlık dayanışması gösteren bütün milletlerin arama kurtarma ekiplerine ve diğer ekiplerine de bir kere daha teşekkürlerimizi iletmek isteriz."
"TÜRKİYE'DE BİR HUKUKSUZLUK VARMIŞ GİBİ TABLONUN OLUŞMASI SÖZ KONUSU DEĞİL"
Deprem bölgelerinde yaşandığı söylenen 'hırsızlık ve yağma' olaylarına da değinen Çelik, şunları kaydetti:
"Hırsızlık ya da yağma gibi olayların, büyük tabloya, büyük afet bölgesine bakıldığında bunların münferit olduğunu ifade etmek gerekiyor. Sanki bütün sahadaki gerçeklik buymuş gibi bir algı üretilmeye çalışılıyor, bu doğru değil. Burada, sahada, büyük alanda, büyük afet alanında görülen şey, herkesin birbirinin yardımına koştuğu bir dayanışma, herkesin yaraları hızlı sarmak için gösterdiği gayret ama yağma söz konusu olduğunda vatandaşlarımızdan istirhamımız şudur, hiç kimse kendisi müdahale etmesin, muhakkak suretle güvenlik güçlerimize haber versinler. Güvenlik güçlerimiz zaten onları adli mercilere teslim edecektir. Türkiye'de bir hukuksuzluk varmış gibisinden bir tablonun oluşması söz konusu değil. Esas olan şey, başı bozukluk değil koordinasyondur. Esas olan şey, herhangi bir şekilde güvensizlik değil güvenliğin her alanda sağlandığı bir ortamdır. Esas olan şey, bir dağınıklık, kaos ya da anarşi değil koordinasyonun her alanda daha da artırılması için gösterilen gayrettir. Bir de şöyle bir şey oluyor, bazı yabancı ekiplerin ağzından, sosyal medya üzerinden 'Türkiye'de bazı grupların birbirine karşı bir saldırı ve şiddet organizasyonu içerisinde olduğu', 'Türkiye'nin içerisinde iç çatışma söz konusuymuş' gibi... Afet bölgesinde olan bütün arkadaşlarımız biliyorlar ki bunların hepsi yalan. Böyle bir şey yok. Orada tam bir kardeşlik, tam bir dayanışma var. Türkiye'de böyle bir tablo varmış gibisinden resim çizmeye çalışanların kötü niyetlerinin de farkındayız. Bununla ilgili tedbirler de alınıyor, biz de kendi takibimizi yapıyoruz."
(AA)