Kalbimiz sizinle

Işıl ÇALIŞKAN

Hollanda’nın Amsterdam şehrinde kurulan Anadolu rock ve Türk saykedelik folk grubu Altın Gün, son şarkıları Âşık Veysel'in unutulmaz eserlerinden biri olan "Güzelliğin On Para Etmez" cover’ından elde edecekleri tüm gelirleri afet yardım kampanyalarına bağışlayacağını açıkladı.

Grup, ayrıca geçtiğimiz hafta Amsterdam'da Türkiye ve Suriye'de yaşanan deprem felaketine katkı sağlamak amacıyla bir yardım konseri düzenledi. Gecede elde edilen tüm gelirleri deprem bölgesindeki medikal yardım, yemek ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesine katkı sunabilmek için yerel yardım kuruluşlarına bağışladı.

Grubun vokalisti Merve Taşdemir ile müzik serüvenlerini ve yardım kampanyalarını konuştuk.

Bir Facebook mesajıyla buluşan grubun bugün geldiği nokta sizi şaşırtıyor mu?
Kesinlikle. Biz grup olarak bir araya geldiğimizde Amsterdam’da arada bir çalarız diye düşünmüştük. Kendimizi yalnızca canlı müzik grubu olarak görüyorduk ve ilk senemizde single veya albüm yapmak aklımızda yoktu. Sadece bu müzikleri canlı çalmak istiyorduk. Şimdi 5’inci albümle karşınızdayız.

Kendinizi kariyerinizin neresinde görüyorsunuz?
Bence bir müzisyenin kariyerindeki en önemli şey süreklilik ve kalıcılık. Bizim isteğimiz de bu.

Farklı kültürlerden oluşan grup üyeleriyle üretmenin nasıl avantajları oluyor?
Herkesin birbirinden apayrı müzikal geçmişleri ve birikimleri var. Bu etkiler birleştiğinde Doğu ve Batı’yı birleştiren farklı bir müzikal yorum ortaya çıkıyor.

Altın Gün’ü Altın Gün yapan en can alıcı özellik nedir?
Biz yalnızca bu müzikleri canlı çalmak isteyen bir grup olarak başladık. Dolayısıyla ilk ve en önemli özelliğimiz canlı performanslarımızın enerjisi.

BİZİ HEYECANLANDIRANIN PEŞİNİ BIRAKMIYORUZ

Daha çok 60’larda ve 70’lerde hit olan Türkçe parçaları yorumluyorsunuz. O nedenle Türkiye’deki dinleyici çoğu parçaya hâkim. Ancak Altın Gün onu bambaşka bir şekilde sunuyor dinleyiciye. Müziğin sonsuz olasılığı da burada devreye giriyor. Size bu şarkı oldu dedirten şey ne oluyor?
Biz 60 ve 70’lerde ortaya çıkan halk müziğinin elektrikli enstrümanlarla birleşimi olan Anadolu Rock akımından etkilendik. Repertuvarımızın genelini anonim halk türküleri oluşturuyor. Ayrıca Âşık Veysel, Neşet Ertaş, Çekiç Ali gibi halk ozanlarının eserlerini yorumluyoruz. Prova odasında denemek istediğimiz parçayı çalıyoruz ve eğer bizi heyecanlandırıyorsa o eser üzerinde yoğunlaşıyoruz.

Anadolu Saykedelik özellikle son yıllarda yurtdışında da ciddi bir dinleyici kitlesine sahip. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Yalnızca Anadolu Saykedelik degil, insanlar internetin getirdiği erişim ve avantajlarla birçok janraya ulaşabiliyorlar artık. Zambian Rock, Thai Saykedelik ve bunun gibi birçok janranın dinleyici kitlesi ciddi şekilde arttı.

Bu parça yeni albümün habercisi mi? Yeni albümle ilgili ipucu rica etsek…
Yeni albümümüz “Aşk” Türkiye'de 10 Mart’ta Gülbaba Records, Avrupa’da Glitterbeat Records ve Amerika’da Ato Records etiketiyle çıkacak. Tamamını canlı çalarak tape’e kaydettik.

Türkiye’de son dönemde müzik ve konser yasakları birbirini kovalıyor. Siz hem Türkiye’de hem de yurtdışında seyirciyle buluşan bir grup olarak bu baskıları nasıl yorumlarsınız?
Müzik insanları birleştirir. Bu tür baskılar çok üzücü. En kısa zamanda bu durumun sona ermesini dileriz.

Müziğin gücü aracılığıla deprem bölgelerine yardım kampanyalarınızı da sürdürüyorsunuz. Neler söylersiniz?
Türkiye ve Suriye’yi etkileyen deprem felaketi nedeniyle çok üzgünüz, yastayız Elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Âşık Veysel klasiği "Güzelliğin On Para Etmez"den elde edilecek tüm gelirleri afet yardım kampanyalarına bağışlama kararı aldık.

Ayrıca, geçtiğimiz perşembe günü, Paradiso Amsterdam’da Türkiye ve Suriye’de yaşanan deprem felaketine katkı sağlamak amacıyla bir yardım konseri düzenledik. Ve elde ettiğimiz tüm gelirleri, deprem bölgesindeki medikal yardım, yemek ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesine katkı sunabilmek için, yerel yardım kuruluşlarına bağışladık. Kalbimiz sizinle.

***

Fotoğraf: Nick Helderman

Dünya onları bir Instagram hikâyesi ile tanıdı

Altın Gün’ün temelleri basçı Jasper Verhulst’ün bir başka grupla İstanbul’a yaptığı bir turne ziyareti sırasında oluşuyor. Bu ziyaret sırasında Adadolu folk rock müziği ile tanışan Verhulst, Hollanda’ya dönüşte, sosyal medya üzerinden yaptığı çağrı ile Merve Daşdemir ve Erdinç Yıldız Ecevit’e ulaşıyor. Hollanda’ya taşınan Daşdemir de bu Facebook mesajına verdiği yanıt sonrası kendisini grupta bulduğunu anlatıyor. Grubun diğer üyeleri de gitarda Ben Sulkigi, davulda Daniel Smienk ve perküsyonda Gino Groeneveld. Böylece, Hollandalı, Türk ve İngiliz üyelerden oluşan grup bir araya geliyor. Dünya onları Alicia Keys’in bir Instagram hikâyesinde arka planda çalan "Halkalı Şeker"le tanıyor. Dünyanın dört bir yanında konserler veren grup, Grammy ödüllerinde adaylık elde etti.