Cumhurbaşkanı’na 'hakaret ettiği' iddiasıyla yargılanan Evrensel Gazetesi Yazarı Ender İmrek, memlekette olan biteni yazdıklarını belirterek, 'Kalemimizin ucu titremeden yazmaya devam edeceğiz' dedi

Kalemimizin ucu titremeden yazmaya devam edeceğiz

ELÇİN YILDIRAL

'Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gizlenebilir mi?' yazısı nedeniyle hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği” iddiasıyla dava açılan Evrensel Gazetesi yazarı Erdal İmrek davanın esasının sansüre, baskıya, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne karşı aldıkları tavırdan kaynaklandığını söyledi.

Evrensel gazetesinde 29 Kasım 2014’te yayınlanan yazısı nedneiyle Çağlayan İstanbul 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün hakim karşısına çıkan İmrek’in avukatları, kendi davasını ve genel olarak gazetecilere yönelik artan davaları değerlendirdi.

GERÇEKLERDEN YANA TUTUM ALDIK
İmrek, o dönemde dört bakanın 17-25 Aralık operasyonu kapsamında istifa ettikleri ve TBMM Soruşturma Komisyonu'nda ifade verdiklerini belirterek, bu süreçte dosyaların değerlendirilmesi ve aksettirilmesinin yasaklandığını kaydetti. BirGün, Evrensel gibi gazetelerin ve bazı yazarların bu yasağa karşı tutum aldıklarını söyleyen İmrek, bu yasağın rüşveti, hırsızlığı, yolsuzluğu gizlemeye yönelik bir tutum olarak değerlendiklerini kaydetti. “Ben de buradan hareketle meclisteki dosyalarla ilgili yasak konularak, basının üzerinde baskı uygulayarak, gazetecilere dava açarak bunun üzerinin örtülmesinin mümkün olmadığını yazdım” diyen İmrek, bu nedenle hakkında dava açıldığını ifade etti. Yazısında herhangi bir kastın, özel olarak bir hakaretin bulunmadığını söyleyen İmrek, “Biz nesnel olarak memlekette olup biten neyse hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet kapsamındaki gelişmeleri yazdık” diye konuştu.

BİAT ETMEYEN GAZETELERE BASKI
İmrek, Barış İnce ve Can Dündar ve gazetecilere açılan davaların aynı kapsamdaki davalar olduğunun altını çizerek, “BirGün, Evrensel, Cumhuriyet gibi hükümetin hem ekonomik, sosyal, siyasal politikalarına karşı tutum alan hem de Türkiye’nin emek, demokrasi ve barış gibi güçlerin birliği ve ilerlemesi yönlü çabası ve mücadelesi olan tüm güçlere yönelik bir baskından söz edebiliriz” dedi. İmrek son olarak, Cumhurbaşkanın makamını, sıfatını kullanarak Türkiye halkları ve basın üzerinde baskı ve tahakküm kurmak istediğini belirterek, "Ama biz eğmeden bükmeden kalemimizin ucunu titremeden yazmaya, gerçekleri ifşa etmeye mücadelemizi basın ve demokrasi alanında sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

HAKARET DEĞİL ELEŞTİRİ
Çağlayan İstanbul 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen davada avukatlar, AİHS 10. maddesine ve Anayasa’nın 25-26 maddelerine atıf yaparak İmrek’in yazdığı yazının eleştiri niteliği taşıdığını söyledi, hakaret iddialarını da reddetti. Avukatlar, TCK 299. maddesinin hukuk normları çerçevesinde Anayasa’ya aykırılık oluşturduğunu düşündüklerini belirterek ve mahkemenin TCK 299. madde yönünde Anayasa mahkemesine gitmesini o sonuçlanıncaya kadar da yargılamanın durmasını talep etti. Avukatlar, Ender İmrek’in de serbest bırakılmasını istedi. Mahkeme, beraat talebini reddederken davayı 20 Ekim 2015’e erteledi.