Kamboçya sineması ve Kavich Neang’ın Beyaz Bina filmi

Emine Uçar İlbuğa

Kamboçya’da ilk sinema gösterimleri 1910’larda Lumier Kardeşler ve Melies’in filmleri ile olur. Ancak Kamboçya sineması asıl ülke sineması olarak 1950’lerde gelişir ve bu yıllardan itibaren üretilen filmler gibi ülke genelinde de çok sayıda sinema salonlarının açıldığı bir dönem olur. Özellikle 1960-1975 yılları arasında birçok yapım şirketi kurulur ve yerli filmler çekilir. Bu yıllar aynı zamanda Kamboçya sinemasının altın çağı olarak nitelenir ve hem ulusal hem uluslararası sinema filmlerine ilgi halk, öğrenciler ve aydınların izledikleri filmler üzerinden ayrışır. Bu yılların en üretken yönetmenlerinden eski kral (baba kral olarak da adlandırılır) Norodom Sihanouk sayısız filmin yapımcılığını, senaryosunu ve yönetmenliğini üstlenir. Kamboçya sineması Kızıl Kmerler’in 1975’te iktidara gelene kadar hareketli ve gelişime açık bir ilerleme kaydetse de bu yıllardan itibaren yeni siyasal ortam sinemaya büyük darbe vurur.

Sinemacıların büyük bölümü ülkeyi terk etmek zorunda kalır ve bu süreçte sinema salonlanları kapanır, filmler ve negatifleri yok edilir ya da kaybolur. Ülkede bu dönem sadece Kızıl Kmer rejiminin izin verdiği propaganda filmleri ya da diplomatik mesajlar içeren filmler üretilebilir. 1979 yılında Vietnam’ın Kamboçya’yı işgal etmesi ve Kampuçya Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla başkent Punom Pen’de (Phnom Penh) sinemalar yeniden açılmaya ve sinema endüstrisi de kendini yeniden inşa etmeye başlar. Yeni dönem sinemada ise ya Kızıl Kmer rejimi altındaki Kamboçya halkının yaşadığı sefalet ve Vietnam destekli kurulan yeni rejime övgü ya da korku ve hayalet filmleri çekilir. Ancak özellikle 1980’li yıllarda tüm dünyada yaygınlaşan video ve pembe dizilere olan ilgi sinemanın eski altın çağına kavuşmasına pek olanak tanımaz. Bununla birlikte 2000’li yıllarda Kamboçya sinemasında her zaman izleyicinin ilgisini çeken ve korku ve hayalet filmlerine kısa süre içinde ülkenin önde gelen yapımcılarının da ilgisi artar. Buna karşın Kamboçya’da bir yılda çekilen film sayısı 30’u geçmez. Ayrıca eski sinema salonlarının yıkılmış olması ve daha çok başkent Punom Pen’de AVM’lerde konumlanan sınırlı sayıda sinema salonlarında ise ağırlıklı olarak Hollywood filmleri yanında, genellikle Kore, Tayland ve Japon korku sinema filmleri gösterim olanağı bulur.

Bununla birlikte özellikle 1990’larda sürgündeki sinemacıların ülkeye geri dönüşleri ve ürettikleri filmler ile Kamboçya sineması canlılığını yeniden kazanmaya ve uluslararası film festivallerinde adını duyurmaya başlar. Kısa, belgesel ya da kurgusal türden bu filmlerin ortak özellikleri ise özellikle Kızıl Kmerler döneminde ailelerini kaybetmiş, sürgünde büyümüş genç sinemacıların o döneme ilişkin belleklerinde kalan geçmişe ilişkin travmalarla yüzleşme ve hesaplaşmaya dayalı olmalarıdır.

Örneğin Davy Chou Le Sommeil d’or (2012) adlı belgeselinde Kamboçya sinemasının altın çağını hala hayatta olan sanatçıların tanıklıklarıyla bugüne taşıyor. Yönetmen Rithy Panh’in de ailesinin bir kısmı Kızıl Kmerler tarafından öldürülmüş, bir kısmı ise sürgüne gitmek zorunda kalmıştır. Fransa’ya henüz 12 yaşında iken sürgüne gelen Panh burada sinema eğitimi almış ve 1990’dan itibaren ülkesi Kamboçya’ya yeniden dönerek sinema çalışmalarını buradan yürütmeye başlamıştır. Pahn 2013 yılında ailesinin hikâyesinin peşinden ülkenin arşivlerini araştırır ve o yıllara ilişkin hiçbir görüntüye ulaşamaz ve kilden yaptığı figürlerle filmdeki boşlukları tamamlayarak “Kayıp Görüntü” (L’image manquante) filmini çeker. Filmde Kızıl Kmerlerin iktidara geldiği dönemde ailesi ile birlikte yaşadıkları deneyimleri sinemaya aktarır.

Kentsel dönüşümün eşiğinde geleceğin inşası: Beyaz Bina

Kamboçyalı yönetmen Kavich Neang Beyaz Bina (White Building, 2021) filminde başkent Punom Pen’in merkezinde 1960’lı yıllarda inşa edilmiş ve uzun yıllar yüzlerce ailenin bir arada yaşadığı devasa bir apartman sitenin yıkım kararı ve burada büyüyen 20 yaşındaki Samnang’ın ailesi ve arkadaşları ile ilişkileri ve geleceğe ilişkin sönen hayalleri üzerinden varoluşsal arayışlarına odaklanıyor.

Bir odalı dairede annesi (Ok Sokha) ve babası (Hout Sithorn) ile birlikte yaşayan Samnang (Piseth Chhun), yakın arkadaşları Tol (Sovann Tho) ve Ah Kha (Chinnaro Soem) ile birlikte şehir merkezinde geceleri eğlenerek, kızlarla flört ederek eski bir motosikletle Punom Pen’in ışıklı sokaklarında dolaşarak, restoran ve kafelerde dans ederek para kazanıyorlar. Üç yakın arkadaş yaşadıkları beyaz binada bir yandan da televizyonda düzenlenecek olan büyük bir hiphop dans yarışması için prova yapıyor ve gelecekte Kamboçya’nın dans yıldızları olmayı hayal ediyorlar. Ancak onların birlikte büyüttükleri yıldız olma hayalleri önce arkadaşları Ah Kha’nın Fransa’da yaşayan kuzeninin yanına taşınması, ardından kentsel dönüşüm nedeniyle yaşadıkları eve verilen yıkım kararı ile birlikte son buluyor. Asıl adı Belediye Apartmanları olan ve 400’ün üzerinde dairenin yer aldığı kent merkezindeki bu bina Kamboçyalı mimarlar tarafından tasarlanmış, önceleri daha çok sanatçıların ve memurların yaşadığı bir apartman site iken, 1990’lardan itibaren bakımsız, çöp yığınları içinde, elektrik ve su tesisatlarının sık sık bozulduğu, çatıların su sızdırdığı ve giderek fuhuş ve uyuşturucunun merkezi haline gelir.

1987 doğumlu yönetmen Kavich Neang 2018 yılında çektiği 15 dakikalık New Land Broken Road ve 2019 yılında çektiği uzun metraj belgesel Last Night I Saw You Smiling filmlerinde ilk uzun kurmaca filmi Beyaz Bina’nın temelini atmış. Kavich’in senaryosunu Daniel Mattes ile birlikte yazdığı Beyaz Bina yönetmenin kendi yaşamından izler taşıyor ve aynı zamanda yönetmenin ilk uzun filmi. 2017 yılında yıkımı gerçekleşen binada çocukluğu geçen Kavich için bu film aynı zamanda geçmişe bir saygı niteliği taşıyor. Filmin ana karakteri Samnang’ın hikâyesi ile kendi yaşam hikâyesi örtüşen yönetmen de bir dansçı ama o hip hop dansı yerine geleneksel dans yapıyor. Kavich Kamboçyalı ailelerin geleneksel olarak çocuklarıyla birlikte yaşamaya devam etmek istediklerini, çocukların ise büyüyünce kendi hayatlarını kurma ve deneyimleme arzuları nedeniyle çoğu zaman aile içi çelişkiler yaşandığını belirtiyor ve bu nedenle Panos Kotzathanasis (www.asianmoviepulse.com) ile yaptığı söyleşide filmi sadece Samnang ve arkadaşlarının hikâyesi ile sınırlamamak gerektiğini bilakis bunun aynı zamanda tüm Kamboçyalı gençlerin hikâyeleri olduğuna söylüyor.

Filmin giriş sahnesinde Drone ile yüzlerce dairenin yer aldığı eski ve devasa apartman kuşbakışı veriliyor ve böylece mekanın filmin en önemli ilerletici motivasyonu olduğuna vurgu yapılıyor. Filmin ana teması bir zamanlar binlerce insanın bir arada yaşadığı binanın yıkılmasının gündeme gelmesi ve daire sahiplerine tazminat olarak metrebaşına ödenen para teklifinin oldukça düşük olması, apartman sakinlerinin de birlik olamaması nedeniyle apartmanın yavaş yavaş boşaltılmaya başlaması karşısında çözülen ilişkiler ve bu süreçte bireylerin yaşadıkları duygusal gelgitler, gelecek kaygıları oluyor. Film ikinci bölümden itibaren tamamen iç mekanlarda geçiyor ve Samnang ile ailesinin ilişkileri üzerinden kuşaklararası bir farklılığa ve Samnang’ın varoluşsal yolculuğuna dönüşüyor. Samnang şeker hastası olan babasının ayağında çıkan yarayı geleneksel yöntemlerle tedavi etmeye çalışması, doktorun önerilerini dikkate almaması karşısında şaşkındır. Bir yandan evden ayrılan kız kardeşinin almış olduğu bu karara tepki gösteren annesi, öte yandan emekli bir memur olan babasının sağlık sorunlarını geleneksel yöntemlerle çözmeye çalışması onu 20’li yaşlarında geleceği belirsiz bir konumda ailesinin yanında kalmaya mahkûm eder. Samnang koridorlarında arkadaşlarıyla güvenle oynadığı binanın sarsılan zemini gibi kendisi de giderek belirsizleşen geleceği ile yüzleşmek zorundadır.

Sonuç olarak bir zamanlar çocukların birlikte apartman koridorlarında bisiklet sürüp, oynadıkları, sohbet ettikleri apartman canlılığını kaybetmeye ve sessizliğe bürünmeye başlasa da Beyaz Bina Kamboçya tarihinde önemli bir bellek mekanı. Çünkü Kamboçya’da hızla birçok şey değişmekte, ailelerde ebevynler ve çocuklar arasında geleneksel ve modern yaşam karşıtlığında bir kopuş yaşanmakta, tıpkı eskiyen binanın yıkılıp yerine yeni binalar yapılması gibi gençler de yetişkinliğe adım attıkça ailelerden ayrı yaşamaya ve kendi hayallerinin peşinden gitmeye başlıyorlar. Beyaz Bina, tüm bu gelişmelere tanıklık ediyor ve Kamboçya’nın yakın ve trajik tarihinde geçmiş ile bugün arasında bir bağlantı kuruyor. Bugünlerde dijital bir platformda gösterimde olan Beyaz Bina filmi prömiyerini 78. Venedig Film Festivali’nde yaptı ve filmdeki performansı ile Piseth Chhun (Samnang) Orizzonti En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı.

Film ayrıca bu yıl Kamboçya’nın 94. Akademi Oskar adayı oldu.