Şehir parkı olarak planlanan Kartal’daki 29 bin 625 metrekarelik kamu arazisi, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapılaşmaya açıldı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gökçe, plan değişikliğine itiraz edeceklerini söyledi.

Kamu arazisinde rant planına itiraz
Kamuya ait 29 bin 625 metrakarelik arazi park olarak planlanmıştı ancak yapılaşmaya açılacak. (Foto: Twitter/Buğra Gökçe)

Haber Merkezi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, İBB tarafından daha önce şehir parkı olarak planlanan İstanbul Kartal’daki kamuya ait 29 bin 625 metrekare büyüklüğündeki kamu arazisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanan 3 Ağustos tarihli kararname ile 17 katlı yapılaşmaya açıldığını duyurdu. Plan değişikliğine itiraz edeceklerini belirten Gökçe, söz konusu arazinin önce özelleştirme idaresine devredildiği, ardından da iktidar tarafından yapılan değişiklikle 17 kat yüksekliğinde yoğun bir yapılaşmaya açıldığını bildirdi.

‘TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’

Daha önce İBB tarafından kullanılan bu arazinin şehir parkı olarak planlandığını aktaran Gökçe, BirGün’e yaptığı açıklamada,“Burası normalde kamu arazisi, özelleştirip satmış oldular. Özelleştirme İdaresi tarafından kamu mülkiyetindeki alan, imar haklarını alarak satılmış olacak. ‘Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizde belki de sıcak paraya ihtiyaçları var’ diye gerekçelendirilebilir. 20 yıldır böyle yapıldığı için, bu aslında kentleşmeye yönelik bakışları. Kent toprağına dolar yeşili üzerinden bakmak demektir bu" dedi.

Gökçe, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kamu kurumlarının araçları belli. Biz itirazımızı yapacağız. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na da yasal süre içerisinde itirazımı ediyoruz. Bu itirazlarımız çoğu kez reddediliyor, hatta bazen yanıt bile verilmiyor. Biz bunları dava ediyoruz ve sonuna kadar da takip ediyoruz. Bu süreci de sonuna kadar takip edeceğiz. Fakat burada bakış açısının farklılığı çok önemli…Kent toprağını özelleştirip satmak olarak bakıyoruz. Oysa orada her neslin hakkı var. Halkımızın önemli ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçlar kamusal alanların tümüne yöneliktir. Bu, aynı zamanda farklı bakış açılarının da mücadelesi demektir. Hiçbir kamusal alanı, park alanını, sağlık tesis alanlarını sattırmamaya çalışacağız. Çünkü satılarak yönetilecek bir şey değil. Kamunun mülkü kamuda kalmalı.”