Silopi’de öldürülen ve yakılan Sakine Kültür’ün katil zanlısı utanç veren savunma yaptı: “Karşı tarafa 600 bin TL para verdik. Şikâyetçi olmayacaklar.” Avukatlar ise Barkın’ın indirim peşinde olduğunu söyledi.

Kan parası verdim yalanıyla savundu
Hiç okula gönderilmemiş Sakine Kültür, 17 yaşında evlendirildi. 39 yaşında katledildi. (Fotoğraflar: BirGün)

Semra KARDEŞOĞLU

Şırnak’ın Silopi ilçesinde 5 çocuk annesi 39 yaşındaki Sakine Kültür’ün öldürülüp, yakılıp cenazesinin bir tarlaya atılmasının üzerinden yaklaşık 14 ay geçti. Kültür’ün 5 çocuğundan biri 2016 yılında Silopi’de sokakta oynarken meydana gelen patlamada yaralanan engelli kalan o dönem 8 yaşında olan Kerem. Devletin Kerem için verdiği tazminatla bir ev sahibi olup çocuklarını “güvence” altına almayı istemişti. Ne var ki 160 bin lira civarında olduğu söylenen bu para vahşi bir cinayetin nedeni haline getirildi. Kültür, ev almak için yardım istediği İbrahim Barkın tarafından bıçaklanarak öldürüldü ve yakıldı. İfadelere göre, Sakine Kültür kendisine ev alması için Barkın’dan yardım istedi. Parayı da onun hesabına gönderdi. Ancak sonra ne ev alabildi ne de parasını. Kültür’ü katlettiğini itiraf eden ve kendisini Özel Harekât Ocakları Derneği İl Başkanı olarak tanıtan İbrahim Barkın’ın “nitelikli şekilde tasarlayarak ve eziyet çektirerek öldürme” suçundan yargılanmasına Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Üç duruşmanın geride kaldığı davada henüz karar çıkmadı.

BENZİNİ ZİFT LEKESİ İÇİN ALMIŞ!

Sanık Barkın’ın her duruşmada yaptığı savunmalar tanıdık. Tüm kadın katillerinin yaptığı gibi, “Karıma küfretti”, “Aramızda gönül ilişkisi vardı” “Bana şantaj yaptı”, “Para istedi”, “Tartıştık, öfkelendim, öldürdüm”. Kadın cinayetlerine ilişkin hemen tüm davalarda ortada bir “ÖFKE” meselesi var ki sanki erkeklerin doğal özelliği ve hakkı gibi sunuluyor. Sakine Kültür ile buluşmadan bir gün önce akaryakıt istasyonundan 50 TL’ye 2.5 litre benzin alıp otomobiline koyduğu görüntülerle ve ifadelerle kanıtlanmasına rağmen Barkın üç duruşmadır az ceza almanın yollarını arıyor. Benzini de “zift lekelerini çıkarmak için” aldığını öne sürüyor.

İkisi engelli beş çocuk annesi Sakine için ailesi, yakınları umutla adalet bekliyor. Bu adalet arayışında gelinen son nokta nedir yakından bakalım…

Şoför olarak çalışan İbrahim Barkın, bölgede kendisini Özel Harekat Ocakları Derneği Şırnak İl Başkanı olarak tanıtıyor. Barkın geçen duruşmadaki ifadesinde derneğin faaliyetlerini “Şehit ailelerine ve diğer ailelere sosyal yardımlarda bulunma, uyuşturucu ile mücadele hususunda kolluk güçlerine yardımcı olma şeklinde“ özetliyor. Daha önce konuya ilişkin yaptığım haberde görüştüğüm dönemin HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, “Bu yapıların çoğu ülkenin bekası üzerinden geliştirilen milli duygularla hareket ederek kendilerine, ticari, sosyal ve toplumsal bir alan oluşturuyorlar” yorumunu yapmıştı.

36 yaşındaki İbrahim Barkın, kendisini çevresine bir devlet görevlisi olarak tanıtmıştı.

ÖZEL HAREKAT OCAĞI NE YAPAR?

İbrahim Barkın tutanaklara geçen savunmasında tam da bu yorumun kanıtı niteliğinde: “Maktul sürekli beni tehdit etmekte, ''sen devlet adamısın, asker ve polis ile birlikte hareket ediyorsun, JİTEM'sin, MİT'sin, istediğin zaman para bulabilirsin'' diyerek benden kendisine ev almamı istiyordu, yoksa bu videolarla seni rezil ederim diyordu. Olayda kullandığım bıçak da terör örgütünün hedefinde olan bir kişi olduğumdan koruma amaçlı taşıdığım bıçaktır.“ İbrahim Barkın’ın bu ifadesi kendisini PKK ile mücadele eden bir devlet görevlisi gibi sunduğunu hissettiriyor.

İNTERNETTE “BOYNU KIRILSA ÖLÜR MÜ?” ARAMASI  

Son duruşmada avukatlardan Öykü Çakmak, “HTS kayıtlarına göre sanık 2 sene öncesine kadar hiç görmediği maktulü, aldığı tazminat sonrası sık sık aramaya başlamıştır” dedi. Usal’ın yaptığı savunmada sanığın internet geçmişinde aradığı kelimelerin planlı bir cinayetin delili olarak sundu. Barkın, internette “Boyun kırılsa insan ölür mü?”, “Bir insanı öldürecek en hassas bölgeler neresidir” şeklinde aramalar yaptığını aktardı.

Çakmak bir noktaya daha dikkat çekti: HTS raporlarında olay günü saat 04:00-08:00 arasında tespit edilemeyen bir araçtan bahsedilmekte, yine soruşturma aşamasında sanığın irtibat kurduğu telefon kayıtları itibarı ile birçok kişi ile iletişime geçmiş olması göz önünde bulundurulduğunda sanığın eylemini tek başına işlemediği yönünde kuvvetli şüphe oluşmakta.

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi üyesi avukat Öykü Çakmak, "Sanık duruşmalarda cüretkar açıklamalar yapıyor. Bir şekilde aklanacağını düşünüyor. Erkek egemen dünyada pervasızca davranıyor. Cezasız kalma ihtimali üzerinden hareket ediliyor. Askeri kuvvetlerle aynı ismi taşıyan derneklerin olması riskinden söz etmiştik. Bu derneklerle paramiliter yapılanmalarla güç kullanıyorlar" dedi.