F Tiplerinde OHAL uygulamaları devam ediyor. Kandıra F Tipi’nde ise Müdür Yalçın’ın atanmasıyla baskıların arttığı ifade ediliyor...

F Tiplerinde OHAL uygulamaları devam ediyor. Kandıra F Tipi’nde ise Müdür Yalçın’ın atanmasıyla baskıların arttığı ifade ediliyor...

ZEYNEP KURAY

Kandıra F Tipi’de tutuklulara uygulanan keyfi müdahalelere her gün bir yenisi ekleniyor. Hapisane Müdürü Galip Yalçın’ın ardından baskılar artarak devam etti. Yalçın’ı kamuoyu Engin Çeber davasında tanışmıştı. Çeber, 2008’de Metris Cezaevi’nde işkence ile öldürüldüğü gece Yalçın nöbetçi müdürdü. Mahkeme sırasında, davanın tanıklarına cezaevi gardiyanlarını hedef almamaları, suçu polis memurlarına yıkmaları yönünde baskı yapmıştı. Yalçın’ın atanmasının ardından hak ihlallerinin tavan yaptığı cezaevinde 40 siyasi tutukluya düzmece tutanaklarla yılları bulan ziyaret ve mektup cezaları verildi. Uygulama tutukluların avukatları tarafından AİHM’e taşınırken, bu cezaevinde bulunan siyasi tutuklu Mecit Şahinkaya yazdığı mektubunda hayatlarının tehlikede olduğunu söylüyor.

SÜRGÜN, GÖRÜŞ VE HÜCRE CEZASI
Şahinkaya’nın anlatımlarına göre, cezaevi yönetimi, siyasi tutuklulardan hücre çıkışlarında ayakkabılarını çıkararak, içlerini göstermeyi dayatıyor. Bu uygulamaya karşı gelen tutuklulara ise her türlü keyfi muamele yapılıyor. Son olarak haftalarca hiçbir yere çıkarılmadıklarını belirten Şahinkaya, “Yüzlerce kilometre yol aşıp ziyaretimize gelen ailelerimizi bizimle görüştürmeyip kapıdan çevirdiler. Buna karşı çıkan birçok arkadaşımız saldırıya uğradı, pislik içindeki süngerli hücrelere kapatıldı. Beş arkadaşımız talepleri dışında farklı cezaevlerine zorla sürgün edildi” diyor.  Mektuptaki bilgilere göre, gün boyunca çeşitli bahanelerle sürekli arama yapılmasına karşı çıkan tutukluların her birine en az 3’er ay ziyaret ve mektup yasağı getirilmiş. Bu şekilde, yaklaşık 45 günlük sürede 40 siyasi tutuklu toplamda yılları bulan ziyaret ve mektup cezası verilmiş. Hayatlarının risk altında olduğunu ifade eden Şahinkaya’nın anlatımlarına göre, hasta tutuklular revire çıkarılmadığı gibi, revire çıkmak isteyenlerin ise üzerine gardiyanlar atlayarak, zorla kollarına giriyor ve bu şekilde sözde arama yapıyor. Ardından, aramaya karşı geldikleri gerekçesiyle tutuklular hakkında tutanaklar tutulup 3 ay ziyaret cezası veriliyor.

İCABINDA DÜZMECE TUTANAK
Cezaevi yönetimi bu yöntemle düzmece bir tutanak hazırlayarak, Şahinkaya’ya da 3 ay ziyaret yasağı vermiş. Söz konusu tutanakta, ‘17 Mart 2011 tarihinde Kocaeli Devlet Hastanesi’ne adı geçenlerin tedavisi doğrultusunda çıkarılmak üzere gelindiği, odadan dışarıya çıkarıldıkları, üst aramalarının yapıldığı esnada aramaya karşı geldikleri, ‘Yapmış olduğunuz arama insanlık onuruna saygısızlıktır, böyle bir aramayı kabul etmiyoruz’ dedikleri, kurum görevlilerinin ikna çabalarına rağmen ısrarla üst aramasını kabul etmedikleri, 8. fıkra gereği zor kullanma yoluyla üst aramalarının tamamlanmış olduğu…’ ifadelerine yer veriliyor. Ancak gerçeğin tamamen farklı olduğunu belirten Şahinkaya, “17 Mart tarihinde kaldığım hücreden hiç dışarıya çıkmadım. Bahsi geçen hastaneye gitmedim, hapishane-hastane sevk tutanaklarından ve kamera görüntü kayıtlarından bu durum kolaylıkla görülebilir” diyor. Bu şekilde onlarca örnek verilebileceğini belirten Şahinkaya, “Elimizde belgeleri mevcuttur. Ayrıca cezaevi idaresinin nasıl sahte belgeler düzenlediğinin, evrakta sahtecilik yaptığının onlarca örneğini gösterebiliriz” dedi.