3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali sürüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği festivale ilişkin Başkan Tunç Soyer, “Sanat ve sanatçılar için de özgür bir ülkeyi birlikte inşa edeceğiz” dedi.

Kara bulutları sanat dağıtıyor
Festivalde Sevin Okyay ve Prof. Dr. Oğuz Makal, Kristal Flamingo Emek Ödülleri’nin sahibi oldu. (Fotoğraf: BirGün)

Işıl ÇALIŞKAN

İzmir’de film ve müziği bir araya getiren festivalin 3’üncüsü düzenleniyor: İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali. Direktörlüğünü yazarımız Vecdi Sayar’ın üstlendiği festivalin programında 100 uzun metraj, 20 kısa metraj film, gösterimler sonrasında soru-cevap seansları, konserler, plak dinletisi ve usta isimlerle söyleşiler yer alıyor. Sinema müzik ilişkileri üzerine yoğunlaşan festivalde filmlerde özgün müzik kullanımını özendirilmesi amaçlanıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de desteklediği festivali İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile festivali ve kültür sanat çalışmalarını konuştuk.

Pandemi şartlarında başlayan ve ekonomik krize rağmen devam eden İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nin 3’üncüsü gerçekleştiriliyor. Bu festivalin sürdürülebilirliğinde sizin de önemli payınız var. Bu festivalin önemini bir de sizden dinlemek isteriz.

Gerek bir sanatsever gerekse de kentin bir yöneticisi olarak, İzmir’de ulusal ve uluslararası bir festivalin eksikliğini hissediyordum. Göreve geldikten sonra, Sn. Vecdi Sayar'ın bu yönde bir önerisi oldu. Dediğiniz gibi o dönem pandemi devam ediyordu ve o şartlara rağmen festivali başlattık.

Ancak festivalin kısa süreli olmaması, uzun soluklu olması, ayaklarının sağlam temellere dayanması, İzmir’i, İzmirliyi en iyi şekilde temsil etmesi ve yansıtması gerekiyordu.

Bu yıl üçüncüsünü düzenliyoruz ama aslına bakarsanız, bu kaygılarımızı ve hedeflerimizi yansıtması açısından ilk iki yıl hazırlık aşaması olarak da geçti diyebiliriz. Bu yıldan itibaren festivalimiz hem ulusal hem de uluslararası sanat dünyasında adını duyurmaya başladı. Bundan sonraki yıllarda adını daha da çok duyacaksınız.

Festivalin İzmir’de gerçekleştiriliyor olması neden önemli?

İzmir Türkiye’nin yüz akı. İzmir özgür insanların, özgür düşüncenin, demokrasinin kenti. Sanatın, sanatçının kendisini en iyi ve en özgür şekilde ifade edebildiği kentlerin başında geliyor. Ayrıca, gerek yetenekli insanların varlığı, doğal platolara sahip coğrafyası ve sanata sahip çıkan vatandaşlarının varlığıyla da festivale en iyi şekilde ev sahipliği yapabiliyor. Biz yöneticilere düşen görev; bu nitelikleri en iyi şekilde bir araya getirmek. Biz de bunu yaptık. Hedefimiz; İzmir’i sanatın, sinemanın üssü haline getirmek. Bir anlamda istanbul’a sıkışıp kalmış bu camiaya yeni bir kapı/pencere açmak.

Prof. Dr. Oğuz Makal ve Sevin Okyay Kristal Flamingo Emek Ödülleri’ni sizin elinizden aldı. Emek kavramını film ve müzik üzerinden nasıl anlamlandırırsınız?

Benim hayata bakışımda da, belediyeyi yönetim anlayışımda da, bir sanat tüketicisi olarak sanata ve sanatçıya yaklaşımımda da emek kavramı son derece önemli bir yerde duruyor. Bunu sadece soyut bir kavram olarak da ele almıyorum üstelik; gündelik hayatta, elimden geldiğince, hakkını vermeye çalışıyorum.

Hakkın teslimi, ahde vefa festivalimizin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Gerek Emek Ödülleri, gerek Onur Ödülleri vererek bir anlamda tarafımızı ve duruşumuzu anlatmaya çalışıyoruz. Sayın Prof. Dr. Oğuz Makal İzmir'de ve İstanbul'da çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Bizim için çok değerli. Keza Sevin Okyay önünde saygı ile eğildiğimiz bir isim.

Sanat ve sanatçılar bugün çok sayıda engelleme ile karşılaşıyor. İçinde bulunduğumuz dönem sanatsal açıdan tarihte nasıl hatırlanacak?

Ülkemizin üzerinde kara bulutlar eksik olmuyor maalesef. Ama durum böyle diye enseyi karartıp oturmayacağız tabii ki. Sadece sanat camiası için değil, toplumun her kesimi açısından nefes almak zorlaştı, belki daha da zorlaşacak. Biz hayatın her alanında olduğu gibi, sanat alanında da bu kara bulutları dağıtmak, yaşanabilir bir ülke kurmak için direnmeye, çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. İnanıyorum ki bu inanış, birliktelik ruhu ve dayanışmayla hep birlikte başaracağız. Hayatın her alanında olduğu gibi sanat ve sanatçılar için de özgür bir ülkeyi birlikte inşa edeceğiz.

Belediyecilik anlayışınızda sanat özelinde neleri önceliyorsunuz?

Bunu net cevaplayabilirim; İzmir ve İzmir Büyükşehir Belediyesi için sanat, sanatsal etkinlikler olmazsa olmazımızdır. Su gibi, ekmek gibi temel ihtiyaçtır.

Bu ihtiyacı karşılarken önceliğimiz elbette İzmirli sanatçılardır. Sonra, İzmir’le bağı olan,İzmir’den yolu geçen ya da geçecek olanlardır. Son olarak, İzmir’e, İzmirliye yeni sanat açıları, bakışları, dünyaları getirecek evrensel sanatçılardır. Tabii ki tüm bu çalışmaların sürdürülebilir olması da en büyük çabamızdır. Yaşasın sanat.

***

KRİSTAL FLAMİNGO İÇİN 10 FİLM YARIŞIYOR

10 filmin yarışacağı ve Kristal Flamingo’ların farklı dallarda sahiplerini bulacağı festivalde bu yıl Ulusal Yarışma heyecanına Uluslararası Yarışma heyecanı da ekliyor. Uluslararası Yarışma seçkisi, müzik ve dans dünyasını ve müzisyenlerin yaşamını konu alan ya da müziğin film içinde ön planda olduğu yapımlardan oluşuyor. Festivalin ulusal bölümünde bu yıl Kristal Flamingo için yarışacak 10 film şöyle:  Ayna Ayna (Belmin Söylemez), Bars (Orçun Köksal), Bir Kar Tanesinin Ömrü (Kazım Öz), Iguana Tokyo (Kaan Müjdeci), Kabahat (Ümran Safter), Kar ve Ayı (Selcen Ergun), Karanlık Gece (Özcan Alper), Kendi Yolumda (Ömer Faruk Sorak), Kör Noktada (Ayşe Polat), Suna (Çiğdem Sezgin).