Sanatçı Alper Aydın’ın ‘Fata Morgana’ başlıklı kişisel sergisi Ordu’da ziyarete açıldı. Kentin farklı köşelerine yayılan sergi yaz boyunca gezilebilir.

Karadeniz'den yükselen serap
Fotoğraf: Serhat Kır

Emrah KOLUKISA

Alper Aydın elindeki cep telefonundan sabah saatlerinde çektiği bir fotoğrafı gösteriyor: Karadeniz açıklarında bir geminin fotoğrafı bu ve tam ufuk çizgisinde, muhtemelen sisin denize dokunduğu yerde geminin alt tarafı kaybolmuş ve sanki yüzmüyor da uçuyor gibi duruyor. Fotoğrafı her gören bunun tam da bir Fata Morgana olduğu konusunda hemfikir, öyle ki aslında atmosferik bir serap olarak da niteleyebileceğimiz bu olay sanki Karadeniz’e hatta Ordu’ya özgün bir durummuş gibi bir hava var etrafta. Tabii bunun en önemli sebebi de yine Alper Aydın’ın bizzat kendisi ve gören herkesi etkisi altına alan büyüleyici sergisine Fata Morgana adını vermiş olması. 

Ordulu sanatçı Alper Aydın’ın 15 yıldır devam eden sanat kariyerinin bu ilk solo sergisi için doğup büyüdüğü kent olan Ordu’yu seçmesi kimilerince yadırganabilir ama sanatçının üretimlerini ve bu işlerin kentin doğası ile olan ilişkisini gördükten sonra ‘başka bir yerde olamazdı’ duygusuna kapılmamanız çok zor işin doğrusu. Örneğin Sülü Burnu’nda yer alan ve Hollandalı sanatçı Hieronymus Bosch’un (1450-1526) ‘Dünyevi Zevkler Bahçesi’ adlı ünlü eserindeki ‘çeşme’ figürünün neredeyse birebir uyarlamasından hareketle yaptığı ‘Hayatın Kaynağı’ adlı devasa obsidiyeni, yerleştirildiği küçük koyun içindeki deniz suyuyla orijinal tablonun kıyamet sonrası bir yorumu gibi duruyor ve sanat tarihsel çizgisinin ötesinde Alper Aydın’ın doğaya bakışına, dahası sanatla doğa arasındaki ilişkiye dair bakış açısını da net bir şekilde özetliyor. ‘Hayatın Kaynağı’ Bosch’un Cennet tasvirinden koparılıp Karadeniz’deki bir koya kondurulduğunda anlamını yitirmek bir yana sanki daha da güçlenen bir imgeye dönüşüyor; tarihsel bir Fata Morgana olarak paralel bir evrende yeniden beliriyor. Bu arada Bosch’un tablosunun Madrid’teki Prado Müzesi’nde olduğunu ve sergiye dair paylaşımların ardından Alper Aydın’ın Madrid’ten bir davet aldığını da buraya bir not olarak ekleyelim.

Alper Aydın

57 PARÇA BİR SERGİDE

Toplam 57 parçanın toplandığı sergide Alper Aydın’ın çizimleri de var ve bu çizimler Taşbaşı Sanat Alanı’ndaki kilisede sergileniyor. Sadece çizimler de değil, kilisede ayrıca ilk bakışta bir dinozora benzeyen ama aslında insan anatomisinin dönüştürülmesiyle çarpık bir evrimleşmeyi (ve beraberinde insan zoruyla meydana gelen her türlü kırımı, ekolojik felaketi ve yine post apokaliptik senaryoları) akla getiren çarpıcı bir heykel çalışması ve bir kilisenin içinde görmeye alıştığımız dini imgeleri anımsatan ama dünyanın üç farklı imgesinin resmedildiği yağlı boya bir üçleme tablo da var. 

Ordu’nun hırçın ikliminin (Haziran’da bile fırtınaların, sellerin koptuğu bir dönemde açıldı sergi) ve büyüleyici doğasının insanı derinden etkilediği Yason Burnu ise aslında serginin kalbi konumunda. Buradaki Yason Kilisesi’nin içinde ve dışında ‘Fata Morgana’nın 8 farklı işini görebilirsiniz. Kimisini denizin içinde beliren kayaların üzerinde (2011’den beri sanatçının yaptığı Taşların Gerçek Ağırlığı serisinin devamı niteliğindeki bu iş, kayarın üzerine onların gerçek ağırlığının yazılmasıyla oluşuyor), kimisini kilisenin bahçesinde (birinde Kariye Camii’sinin diğerinde ise Aya Sofya’nın kubbesinde bulunan çizimlerin iki dev çanak antenin içine çizildiği ve bunların hiç durmamacasına döndüğü Yüz Yüze adlı iş örneğin) kimisini ise kilisenin içinde (bembeyaz bir sütuna dolanmış yine bembeyaz bir yılanın tasvir edildiği Post Apokaliptik Anlatı başlıklı heykel çalışması) görebilirsiniz. Bunların hemen hepsi Ordu’nun hem kültürel zenginliğinden ve mitolojik geçmişinden hareketle ilham alan hem de Aydın’ın doğaya ve mekana yaptığı saygılı müdahalelerle anlam kazanan işler. Alper Aydın doğa, tarih ve kent arasında metafizik bir bağlantı kuran bir büyücü gibi çalışmış adeta; dokunuşlarıyla büyülenip büyülenmemek size kalmış.

MERKEZ KAYMASI YARATACAK

Kültür sanat hareketliliğinin merkeze, yani İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlere sıkıştığı konusunda yıllardır süren bir tartışma var malum, işte Alper Aydın’ın Ordu’da mucizevi bir etki yaratan sergisi 'Fata Morgana' bu anlamda çok ciddi bir merkez kayması yaratacak denli etkileyici bir sergi. Serginin arkasında Saha Derneği’nden tutun da Ordu Büyükşehir Belediyesi, Ordu Fikir Bandosu (bu oluşumun hikayesini ayrıca uzun uzun ele almak lazım belki de), Avrupa Birliği CultureCIVIC Kültür Sanat Destek Programı gibi kurum ve oluşumlar var. Proje direktörlüğünü Ceren Erdem’in, fon direktörlüğünü Hülya Kızılırmak’ın, tasarım direktörlüğünü ise Uğurcan Ataoğlu’nun üstlendiği sergi Ordu’da Yason Burnu, Yason Kilisesi, Sülü Burnu ve Taşbaşı Sanat Alanı’nda 20 Ağustos’a dek görülebilir.