Pazar günü ülkenin geleceği için bir kez daha sandık başına gideceğiz. Kadınlardan çocuklara, işçilerden sosyal yaşama her alanda saldırısını sürdüren iktidarın 21 yıllık karanlığına karşı aydınlık gelecek için tercih yapacağız.

Karanlığa karşı sandık başına
Fotoğraf: BirGün

Türkiye, ülkenin kaderinin oylanacağı ikinci tur seçimleri için bu Pazar sandık başına gidecek. 21 yıllık AKP rejimi, iktidarının ömrünü uzatmak adına Hüda Par, Yeniden Refah Partisi, çeşitli tarikat ve cemaatlerle tarihin en gerici ittifakını kurarken kadınlardan çocuklara, sosyal yaşamdan insan haklarına her şey yok sayıldı. AKP’nin iktidarda olduğu süre boyunca yüzlerce kadın katledildi, çocuklar bakıma muhtaç hale getirildi, işsizlik enflasyon rekorlar kırdı. Sosyal yaşam baskılandı, konser ve festivaller yasaklandı. Depremlerde binlerce yurttaşımız hayatını kaybetti. Referanduma dönüşen seçimde, aydınlık bir gelecek ile her alanda uçuruma sürüklenen Türkiye arasında tercih yapacağız. Umutsuzluğa kapılmadan oy kullanmak ve sandıklara sahip çıkmak ülkenin geleceği açısından oldukça kritik bir önem taşıyor. 28 Mayıs’ta gerçekleşecek seçim bu sistemin devamını isteyenlerle rejime dur demek isteyenlerin seçimi olacak. AKP iktidarının 21 yılda ülkeyi nasıl bir uçuruma sürüklediğini hatırlayalım.

KADINLARA YAŞAM HAKKI TANINMADI

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun hazırladığı rapora göre AKP’nin iktidar olduğu 2002-2022 yılları arasında en az 7 bin 186 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 2013’ten günümüze en az 1184 kadın iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. “Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2022 Raporu’nda da Türkiye 146 ülke arasında 124. sırada yer aldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2022 yılında 334 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, 245 kadının ise şüpheli şekilde ölü bulunduğunu açıkladı.

ÇOCUKLAR BAKIMA MUHTAÇ EDİLDİ

Ailesi tarafından en temel ihtiyaçları dahi karşılanamayan çocuk sayısı 157 bin 248’e yükseldi. Geçtiğimiz ocak ayında çocuklara yönelik cinsel istismar ve her türlü suçun önlenmesi amacıyla siyasi partilerin ortak önergesiyle kurulan Meclis Araştırma Komisyonu görüşmelerinde konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, "Çocuklara yönelik hak ihlallerinin en ağırı olan cinsel istismar vakalarındaki son 15 yılda yaklaşık yüzde 400 artış oranı ile Türkiye’nin dünyada 3. sırada olması son derece düşündürücüdür" dedi.

Hanehalkı İşgücü Araştırması 2022 yılı sonuçlarına göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 18,7 oldu. 2021 yılında bu oran yüzde 16,4’tü. İşgücüne katılma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, bu oranın oğlan çocuklar için yüzde 27,0, kız çocuklar için yüzde 10,0 olduğu görüldü. 2021’de ise bu oran oğlan çocuklar için yüzde 22,9 kız çocuklar için yüzde 9,5’ti. 

KADIN VE GENÇLER İŞSİZ BIRAKILDI

TÜİK’e göre, dar tanımlı işsizlik tek haneye düşerken geniş işsizlik yüzde 22,4’e çıktı. Gerçek işsiz sayısının 8,5 milyon olduğunu belirten DİSK-AR, AKP iktidarı dönemindeki genç ve kadın işsizliğindeki artışa dikkat çekti. AKP döneminde gençler iş bulma ümidini kaybetti, iş aramaktan vazgeçti.

SOSYAL YAŞAMA ENGEL OLDULAR

AKP rejimi sosyal hayatı yasak ve engellerle kuşattı. Sadece geçtiğimiz yaz onlarca konser ve etkinlik sudan bahanelerle yasaklandı. Geçtiğimiz yaz yasaklanan konser ve festivaller şöyle: Eskişehir’de 12-15 Mayıs tarihlerinde yapılacak “Anadolu Fest” yasaklandı. Muş’ta gerçekleşecek olan "Metin&Kemal Kahraman" konseri, 16 Mayıs tarihinde yasaklandı. Niyazi Koyuncu’nun 25 Mayıs’ta gerçekleştireceği konser, Pendik Belediyesi tarafından yasaklandı. Apolas Lermi’nin 29 Mayıs’ta düzenleyeceği Denizli konseri iptal edildi. Zonguldak’ta 28-31 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan “Kozlu Müzik Festivali” yasaklandı. Dersim’de, 21-24 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek olan “Munzur Kültür ve Doğa Festivali” yasaklandı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından düzenlenen “Kazdağı Ekoloji Festivali” yasaklandı. “Başkent Kültür Yolu Festivali”nde sahne alacak Güney Koreli müzisyen Mirae’nın konseri ‘eşcinselliği yaymayı misyon edinmiş’ bir grup olduğu gerekçesiyle yasaklandı. “ODTÜ Uluslararası Bahar Şenliği” yasaklandı. Aynur Doğan’ın Kocaeli ve Bursa’da gerçekleştireceği konserleri yasaklandı. Gökçeada’da 15 Ağustos’ta gerçekleşmesi planlanan “Meryem Ana Panayırı” yasaklandı.

Son beş yılı en çok özetleyen başlıklardan biri de insan hakları oldu. Sürekli insan hakları vurgusu yapan AKP iktidarının hazırladığı ‘‘İnsan Hakları Eylem Planı’’ sadece kağıtta kaldı. Planda uygulanması planlanan birçok başlık hayata geçirilmedi. Anayasa Mahkemesi son beş yılda tam 56 bin 476 hak ihlali kararı aldı. Bunun 35 bin 433’ü geçen yıl alındı. AB’nin 2022 Türkiye raporunda ise demokrasi ve insan haklarında daha da geriye gidildiği ifade edildi.

HALK HER GEÇEN GÜN YOKSULLAŞTI

Halk süt, yumurta, patates soğan gibi temel gıdalara erişimde bile zorlanır hale getirildi. Yoksulluk derinleşti ve kalıcı hale geldi. Dolar ve avro kuru bu dönemde zirve yaptı. Halkın alım gücü ciddi şekilde zarar gördü. Ekonomik kriz en çok enflasyonda kendini gösterdi. Enflasyon oranı geçen yıl yüzde 64,27 olarak gerçekleşti. Gıda enflasyonu ise çok daha kötü duruma geldi. Dünya Bankası’nın verilerine göre, gıda enflasyonunda Türkiye yüzde 77’yle dünya beşincisi oldu. Yine yoksulluk oranında da oldukça yüksek bir artış yaşandı. Ülkedeki 5 kişiden biri yoksul hale geldi.

6 Şubat’ta merkez üssü Maraş olan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremler 11 ili vurdu. 50 binden fazla yurttaş hayatını kaybetti. Deprem karşısında iktidar sınıfta kaldı. Havaalanı ve yollar çöktü, bölgeye yönelik arama kurtarma faaliyetleri gecikti. Günlerce yardım gitmeyen bölge halkı ‘hükümet nerede?’ diye isyan etti. Nüfusun çok büyük kesiminin göç etmek zorunda kaldığı özellikle Hatay’da büyük yıkım yaşandı. Kızılay ve AFAD gibi kurumların skandalları gün yüzüne çıktı. Maraş depremleri hükümetin ‘güçlü devlet’ imajını yerle bir etti. Hatay’da sus sıkıntısı ise devam ediyor. Benzer sıkıntılar 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki Elazığ depreminde ve 30 Ekim 2020’de gerçekleşen İzmir depreminde de yaşandı.

Basın İlan Kurumu tam anlamıyla bir Saray kurumuna dönüştürüldü. Muhalif medyanın çeşitli bahanelerle ilan hakkı engellendi. Sadece 2020 yılında Cumhuriyet, Sözcü, BirGün ve Evrensel gibi gazeteler başta olmak üzere 803 gün ilan kesme cezası verdi. Evrensel gazetesinin ilan hakkı tamamen elinden alındı. RTÜK ise televizyonları baskı altına aldı.

EMEKÇİLERE GREV YASAKLANDI

Emekçiler de rejimden en çok zarar gören kesimlerden oldu. Özellikle grev yasakları bu dönemde Erdoğan’ın en çok başvurduğu yöntemlerden oldu. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından 2015 yılına kadar 8 grev yasaklandı. 38 bin 50 işçi bu grevlerden etkilendi. 2017’den itibaren ise 12 grev yasaklandı. Bu yasaklardan tam 156 bin 899 kişi etkilendi. Haber Merkezi