Müzisyen Şenay Lambaoğlu, kadın mücadelesini konu alan ‘’Çiçekli Perdeler’’ şarkısını dinleyiciyle buluşturdu. Lambaoğlu, “Bu edilgenlik artık bir son bulmalı. Bu ülkenin karanlığını kadınlar aydınlatacak” diye konuştu.

Karanlığı kadınlar aydınlatacak
Şenay Lambaoğlu. (Fotoğraf: BirGün)

Işıl ÇALIŞKAN

Müzik dünyasının güçlü seslerinden Şenay Lambaoğlu, kadın mücadelesini şarkılarına da taşıyor. Lambaoğlu, en son kadın hikâyelerinden yola çıkarak hazırladığı "Çiçekli Perdeler’’ adlı parça ile dinleyiciyle buluştu. Ada Müzik etiketiyle yayımlanan parça, sound olarak ise enerjik, funk, disco ve elektro ruha sahip deneysel bir tarz sunuyor. Lambaoğlu ile yeni şarkılarını ve kadın mücadelesini konuştuk.

Son parçalarınız “Bilirim” ve “Çiçekli Perdeler”i kadınlara ithaf ettiniz. Hikâyelerini sizden dinlemek isteriz…

“Bilirim” yeni bir şarkı değil aslında. Kadının yerine konuşan, adına karar veren, ahkâm kesenlere tahammül edemediğim bir zamanda yazdığım bir şarkı. Çok sevgili Genco Arı’nın dokunuşuyla da son şeklini aldı. “Bilirim”, kadının üzerinden ellerini çekmeyen bu sisteme bir karşı cevap diyebiliriz. Bu yüzden “Kendi kararlarını kendi veren, neyi isteyip neyi istemediğini bilen; bedeninin, aklının, fikrinin ve sesinin tek sahibi özgür kadınlarındır bu şarkı.

Son şarkımda ise kadına dair hikâyeleri anlatmak, iç sesime kulak vererek aynı pencereden, aynı perdenin arkasından dünyayı anlamaya çalışmaktan doğdu. Dramatize etmeden işin içine biraz mizah katmaya çalıştım ayrıca. Hayattaki tüm olumsuzlukları gülümseyerek sırtlamak daha katlanır kılıyor çünkü.

Kadın mücadelesini konu alma isteği nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?

Kadın olmaktan tabii ki. Bu ülkede yaşayan ve özgür iradesi üzerine tahakküm kurulmamış biri var mıdır? Her kadının bu konuda anlatacak bir dolu hikâyesi vardır. “Kendini bilmek” sanırım en büyük eksiğimiz. Gücümün ve değerinin farkında olmamak ve kaderini başkasının eline teslim etmek hâlâ ciddi bir sorun. Bu edilgenlik artık bir son bulmalı. Bu ülkenin karanlığını kadınlar aydınlatacak.

KADIN ELİ DEĞMİŞ ŞARKILAR GÜÇ VERİYOR

Kadın dayanışmasında şarkıların nasıl bir rolü var sizce?

Ben kendi adıma kadını anlatan bir şarkı duyduğumda yalnız olmadığımı hatırlıyorum ve bu bana güç veriyor. Müziğin birleştirici gücü kadın eli değmiş şarkılar üzerinden olduğunda şifalanmamak mümkün değil. Umarım “Bilirim” ve “Çiçekli Perdeler”, küçücük de olsa bir katkı sağlar bu mücadelede.

Müzik sektöründe sırf kadın olduğunuz için yaşadığınız sorunlar var mı?

Elbette var. Ortaya koyduğunuz müzikten önce nasıl göründüğünüzle ilgileniliyor. Ya da şöyle söyleyeyim çok iyi müzik yapsanız da görüntünüzün arkasında kalıyor çoğu zaman. Bin bir emekle ürettiğiniz iş yok sayılabiliyor ya da kadın olduğunuz için kapıların kolay açıldığını düşünenler de oluyor. İnsan insan bir ilişki kuramadığımız sürece bu önyargıları yıkmak çok zor.

Son dönemde müzisyenlere yönelik artan baskılar ve yasaklar sizi ve müziğinizi nasıl etkiliyor?

Sanatçı üretebilmek için her şeyden önce özgür bir iklimde olmalı. Kendini istediği gibi ifade edebilmeli. Fikriyle, yaptıklarıyla, görüntüsüyle özgün kalabilmeli, toplumun önünde durabilmeli. Bir sanatçı saçıyla tırnağıyla, giydiği ya da giymediğiyle bir bütündür. Günümüzde kadını temsil eden sembollerin ve kadınlık rollerinin değişimine bakarak kadınların gücünün ve toplumsal hayattaki varlığının zamanla görünmez kılındığını görüyoruz. Sosyal hayattaki cinsiyet eşitsizliğine karşı getirilen eleştirel bakış sanata da yansımış durumda. İdeolojik savaş halini alan bu sorgulamalar esnasında kadın sanatçılar, erkek egemen güç karşısında sanatı bir araç olarak kullanmak zorunda kaldı. Bütün hikâye bu aslında.

Yüzyıllardır eril gücün psikolojik ve fiziksel şiddetine maruz kalmış kadınlar, erkeğin tahakkümünden çıkmak üzere “itaatsizlik” ve “düzene isyan” ettiklerinde, sanat dâhil her türlü fırsatı kadınlara hükmetmek üzere kullanan sistemi pek güzel şaşırtmakta.

Yasakların ve baskıların panzehiri nedir sizce?

Baskılar ya sizi sindirir ya da kamçılar. Ben sinmeyi reddedenlerdenim. Yasakların ve baskıların panzehiri mücadele etmek, kulaklarınızı tıkayıp bildiğiniz yoldan ilerlemektir. Şarkıda da dediğim gibi ”Hayalinin sınırlarında dolaşan çocuk direnmeli”…