250 aydın ve sanatçı ortak bir açıklama yaparak Anayasa Referandumu’na ‘Hayır’ diyeceklerini açıkladı. “Bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçesine yaşamak için ‘Hayır” diyen sanatçılar: Kazanacağız, umutluyuz

Karanlığın, zulmün saltanatına ‘Hayır’

Usta şair Nâzım Hikmet’in “Bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçesine yaşamak” dizelerini slogan olarak belirleyen 250 aydın ve sanatçı 'Hayır' kampanyası başlattı. Her gün parça parça 16 Nisan Anayasa Referandum, oylarını açıklayan, aralarından oyuncu, ressam, yazar, yönetmen ve müzisyenlerin yer aldığı isimler ortak referandum açıklaması yaparak ‘Hayır’ diyeceklerini açıkladı.

Dün sabah bir araya gelen sanatçı ve aydınlar ‘Hayır’ taleplerini ve mesajlarını verdi. Şair Nâzım Hikmet’in şiiri okuyan sanatçı Orhan Alkaya kampanyaya ilişkin bilgi verdi. Alkaya "Siyasetin giderek zehirli hale gelen dili, toplumu hücrelerine kadar zehirlemeyi belli ölçülerde de olsa başardı. Bizler politik ve şiirsel bir itiraz gerçekleştiriyoruz bugün. 250 sanatçı ustamız Nâzım Hikmet’in ütopyasıyla buluştuk. Diliyorum ki; Türkiye'yi yeni bir kargaşaya yönlendirecek olan bu Anayasa taslağı halkımızın kabulüyle yasalaşmaz, anayasallaşmaz... Bu bir parti meselesi değil bu bir memleket meselesidir" dedi.

Ardından kampanyada isimleri bulunan sanatçılardan bazıları kürsüye çıkıp referandumda neden 'Hayır' oyu kullanacaklarını açıkladı.

İlk sözü alan sinema yazarı Vecdi Sayar, “Özgürlüklerin kısıtlanmadığı, görevini yapan gazetecilerin tutuklanmadığı, adalet ve hukuk düzeni için, demokrasi kuralları içinde yaşayabileceğimiz bir dünya istiyoruz. Karanlığın zulmün korkunun saltanatına ‘Hayır’ diyoruz” dedi.

‘Kazanacağız’

Gülriz Sururi ise, "Benden önceki iki kuşağı hiç affetmeyeceğim. Bunlar politikacılar ve aydınlarımız. 1945’te başlatılan bu projeye neredeyse hizmet ettiler. Bu kadar umarsız olmalarını kabul edemiyorum. Özellikle İlhan Selçuk'un, Uğur Mumcu'nun, Aziz Nesin'in onca uyarısına rağmen bizler bir araya gelemedik. Bugün tabi ki isyan ediyoruz. İkinci defa kurtuluş savaşı gerçekleştireceğiz. ‘Hayır’ların çoğalacağına ve kazanacağımıza inanıyorum" diye konuştu.

Sanatçı Edip Akbayram ise, “Evrensel bir Türkiye için ben de 'Hayır' diyorum ve bu Anayasa’yı reddediyorum" dedi.

Hayır'ın kavgasını sürdürmeliyiz’

‘Hayır'ın çıkacağından emin olduğunu söyleyen sanatçı Rutkay Aziz ise asıl ‘hayır’ sonrasının önemli olduğunu belirtti. “'Hayır'ın kavgasını sürdürmekle yükümlüyüz. Yani iş 16'sında bitmiyor" dedi.

“Binlerce kez ‘Hayır’

Nur Sürer ise şöyle konuştu: Demokratik bir Türkiye için, bütün halkların kardeşçe yaşadığı bir ülkeyi görmek için (gerçi kardeşçe yaşayacağımız bir orman bırakmadılar) ‘Hayır’ diyorum.

Mirza Metin: Bu ülkede çocuklar anadillerinde eğitim alsın diye ‘Hayır’, bu ülkede kardeşler, gençler birbirlerini öldürmesin diye ‘Hayır’, özgürce sanat yapmak için daha binlerce şey için 'Hayır'.

“İzleyici olmaktan bıktım”

Gözyaşları içinde konuşma yapan Pelin Batu, "Ben buraya gelirken anneme yalan söyledim. Şiirlerimi basmak için fotokopiciye gideceğim dedim. Çünkü annem için korkuyor. Kızının hapse girmesinden korkuyor. Kızının sokakta vurulmasından korkuyor. Ben 'Hayır' diyorum. Çünkü bu kadar çok annenin korkmasından içim ağlıyor artık. Her gün çocuklar ölüyor hiçbir şey yapamıyoruz. Her gün arkadaşlarımız, hocalarım, gazeteci arkadaşlarım içeri giriyor, hiçbir şey yapamıyoruz. İzleyici olmaktan bıktım. Gece yattığımda arkadaşlarım için ne yapabilirim diyorum, müthiş suçluluk duyuyorum ve hiçbir şey yapamıyorum. Dolaysıyla 'Hayır'. Onlar her ne kadar ‘tek millet’ dese de, ben ülkenin çok rengi olduğunu gördüm ve bu hale geldiğimizi görünce içim parçalanıyor. O yüzden ‘Hayır’ diyorum" ifadesini kullandı.

Köprüden önceki son çıkış olduğunu söyleyen Orhan Aydın: ‘Hayır’ dediğimiz anda barış için, kardeşlik için, aşk için, sanat adına yeni bir kapı aralayabileceğiz. Bahar güzel bir mevsimdir. 17 Nisan güzel bir bahar sabahı olacaktır.

Onurumuz için mücadele

Füsun Demirel: Bir yılı geçti 'AkTrol' tarafından linçe uğradım. Ekonomik olarak beni gömdüler. Hiç önemli değil bunlar. Ama bir tek onurumuz kaldı onun için mücadele ediyoruz. ‘Hayır’ demek bir yurttaşlık görevi. Bu ülkede son beş yılda yüzde 71.6 oranında çocuk istismarı yaşanmış. Kadın cinayeti rakamları çok acıklı. 14 yıldır öyle bir iktidar, öyle bir ideoloji var ki; sorumlu bakanların ‘Bir kereden bir şey olmaz’, açıklamaları ‘Çocuklara bağırmayı öğretin’ çözümleri… Bu ideolojideki insanların yaptıkları anayasaların yanında olmaya imkân yok. Bu ülkede toplumun yarısı mağduriyet yaşadı. O nedenle toplumun geniş bir kesimin ‘Hayır’ demesini bekliyoruz. Çok büyük bir umudum var.”

Ahmet Haluk Ünal: Hem sanatın hem ülkemin özgürlüğü için hem Ortadoğu’nun sulh ve barışı için ‘Hayır’ diyorum.