Dünya üzerinde 130’dan fazla şehirde 8 milyondan fazla insana dokunmuş Karanlıkta Diyalog deneyimi 2013 yılında İstanbul Gayrettepe Metro İstasyonu’nda hayata geçirildi. İlk olarak Diyalog Sergisi olarak hayata geçirilen proje, zamanla kalıcı hale getirilip müzeye çevrildi. 1988’de Almanya’da Prof. Dr. Andreas Heinecke tarafından oluşturulan Karanlıkta Diyalog Müzesi, ziyaretçilerine son derece farklı ve duygu dolu bir deneyim […]

Karanlıkta ayrım  ve önyargı yok

Dünya üzerinde 130’dan fazla şehirde 8 milyondan fazla insana dokunmuş Karanlıkta Diyalog deneyimi 2013 yılında İstanbul Gayrettepe Metro İstasyonu’nda hayata geçirildi. İlk olarak Diyalog Sergisi olarak hayata geçirilen proje, zamanla kalıcı hale getirilip müzeye çevrildi.

1988’de Almanya’da Prof. Dr. Andreas Heinecke tarafından oluşturulan Karanlıkta Diyalog Müzesi, ziyaretçilerine son derece farklı ve duygu dolu bir deneyim yaşatıyor.

Görme engelli rehberler ile 60 dakikalık parkurda görme duyularını kullanmadan zifiri karanlıkta günlük yaşamı deneyimleten bir proje olan Karanlıkta Diyalog, ziyaretçilerin ‘yeni ve farklı’ bir biçimde görmelerini sağlıyor.

Projenin amacı; tüm dünyada toplum tarafından dışlanmış veya ötekileştirilmiş insanların toplumsal hayata katılımlarını kolaylaştırmak. Hedefi ise; farkındalığı yükselterek toplumdaki ötekileştirme duygusuna karşı tolerans yaratmak ve bu yolla da ‘biz’ ve ‘onlar’ bariyerlerini yıkmak.

Tramvaydan inip vapura binmek

Bir grupla, görme engelli rehberler eşliğinde son derece güvenli olan zifiri karanlık bir labirente girip elde bastonlarla İstanbul’da yolculuğa çıkılıyor.

Tramvaya biniliyor ve rehber, “Hadi şimdi koltukları bulun ve oturun” diyor. Tramvay hareket ediyor ve İstiklal Caddesi boyunca ilerlerken yolda değişen sesler dinleniliyor. Daha sonra tramvaydan inip, karşıdan karşıya geçiliyor ve sinemada sesli betimlenen film izleniyor.

Sinemanın ardında ise vapura binmeye sıra geliyor. Vapura biniliyor ve motor sesiyle, yüze vurmaya başlayan rüzgârla deniz havası alınıyor.

Labirentte gerçek hayattaki gibi yoldaki engellere çarpma ve düşme olasılığı yok.

Görme engelliler hayatı nasıl yaşıyor onu anlamaya çalışıyorsunuz.

***

Hayata küsüp eve kapanma

Rehberimiz 54 yaşındaki Abidin Solmaz, 30 yaşındayken bulanık görmeye başlamış. Doktorların ‘retinada yırtık var, ameliyatla geçer’ demesinin ardından yanlış müdahale sonucu görme yetisini tamamen kaybetmiş. Doğuştan görme engellilerin sadece yüzde 30 olduğunu kaydeden Solmaz, “Görme engellilerin çok büyük kısmını sonradan görme yetisini kaybedenler oluşturuyor. Hayata küsüyorlar ve kendilerini eve kapatıyorlar. Görme engelli olduğumu kabullendim. Bu anlamda eğitimin nasıl alınabileceğini araştırdım” dedi.

Görme yetisini kaybettikten sonra 10 sene bir hastanede santral operatörü olarak çalışan Solmaz, görme engelli yüzme şampiyonluğundan yemek şampiyonluğuna kadar birçok başarı elde etmiş.

Yılda 100 sesli kitap bitirdiğini söyleyen Solmaz, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Karanlıkta ayrım ve önyargı yok; kilolu, zayıf, kısa, uzun… Hiçbir şey yok. Herkes eşit. İnsanlar önümüze engel koymadıkça karanlık aslında özgürlüktür.”