Koza Altın’ın açmak istediği maden ocağı mahkeme tarafından iptal edilirken bakanlık da kapasite artışı projesini iade etti. Kararın ardından şirket yeni başvuru yaptı. Avukat Erdem, “Hukukun etrafından dolanmaya çalışıyor” dedi.

Kararlar şirketi durduramıyor

Gökay BAŞCAN

Koza Altın İşletmeleri’nin Çanakkale’de açmak istediği maden ocağının kapasite artışı başvurusu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından reddedildi. Şirket, bir hafta sonra ‘konumu değiştirdik’ diyerek yeni bir başvuru yaptı.

Serçiler ve Terziler mevkiinde Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından yapılması planlanan altın-gümüş maden ocağına ilişkin 2017 yılında çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararı verilmişti. Projeye karşı çıkan İDA Dayanışma Derneği üyeleri kararı yargıya taşımıştı.

Çanakkale İdare Mahkemesi’nde açılan dava sonucunda bilirkişi heyeti atanmasına karar verildi. Bilirkişi heyetinin itirazları haklı bulduğu raporu eksik bulan mahkeme yeniden keşif istedi. Biri ek olmak üzere toplamda hazırlanan 3 raporda yurttaşların itirazlarını haklı bulundu.

ÇED olumlu kararının uygun olmadığı ve projenin bölgeye vereceği zararlara dikkat çeken bilirkişiler, işletme alanının Atikhisar içme suyu barajının su toplama havzasında bulunduğunu hatırlattı. 50,29 hektar olan proje alanının yüzde 85’i orman arazisi yüzde 15’i ise özel şahıs tarım arazilerinden oluştuğuna dikkat çekilen raporda 32 bin ağacın kesileceği ifade edildi. Raporda ayrıca iklim krizi vurgusu yapıldı. ÇED olumlu kararına karşı açılan dava sürerken şirket kapasite artırımı için başvuru yaptı. Davanın sonuçlanmasının ardından bakanlık da dosyayı iade ederek kapasite artırımı projesini sonlandırdı.

Mahkeme ve bakanlığın kararına rağmen şirket projede ısrarcı. Bakanlığın kararının ardından 1 hafta sonra yeniden başvuru yapan şirket, projenin konumunun değiştiğini ifade etti. Maliyeti 6 milyon 500 bin TL proje kapsamında yılda 3,2 milyon ton altın ve gümüş cevheri çıkarılacak.

Şirket Bakanlığa sunduğu dosyada, mahkeme ve bakanlığın kararlarını hatırlatarak aynı ruhsat sınırları içerisinde yer alacağını belirtti. Kazdağları sınırlarında 1880,92 hektar büyüklüğünde maden ruhsatı olan ve faaliyet alanını değiştiren şirket yine ormanlık alana göz dikti. Projenin gerçekleştirilmesi planlanan 116,16 hektarlık ÇED alanının 93 hektarlık kısmı ormanlık alan, 22 hektarlık alan ise şahıs arazisi.

ALGI ÇABASI

Davanın Avukatı Cömert Uygar Erdem, şirketin hukuku dolanmaya çalıştığına dikkat çekti. Erdem, “Çanakkale İdare Mahkemesi kararı sonrasında, bakanlıktaki kapasite artırım başvurusunun iptal edilmesi olumlu bir gelişme. Ancak, söz konusu ruhsat sahası orman, tarım alanları, su kaynakları önemli bir konumda. Aynı saha içerisinde yer değiştirince, ünitelerinin yerlerini kaydırınca söz konusu tehdidi bertaraf etmiş olmuyorsunuz. Burada sadece kamuoyu algısını bertaraf edebilirsiniz. Bakanlığın bu durumu göz ardı etmemesini umuyoruz” dedi.

TEHDİT SÜRÜYOR

Bölgedeki ormanlar, tarım alanları, su kaynakları açısından tehdidin sürdüğünü belirten Erdem, “Başvuru dosyasında iklim krizinden söz edilmiş. Glasgow'da ormansızlaşmayı ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme taahhüdünde bulunan ülkeler arasındayız. Bu taahhüd gereği, başvurunun sonlandırılmasını umuyoruz. Yoksa, büyük güvensizlik sorunları ortaya çıkar. Devletin taahhüdünü yerine getirmediği bir ortamda şirket taahhüdüne neden güvenilsin” ifadelerini kullandı.