Karma ayakyolları

Bizim ufaklığın çok ilgisini çekmiş. “Okudum,” diyor, “ODTÜ’deki ‘Cinsiyetsiz Tuvalet Uygulaması’nı. Nasıl yani; kadın, erkek, kadın olup da erkek olan, erkek olup da kadın olan aynı yerde çişini kakasını, herkes...” “Her ne olursan ol, yine gel...” diyorum. “Ay ne espri yaptın. Biz de biliyoruz Mevlânâ’yı...” “Tarihçiler bu sözlerin onun hiç bir yapıtında yer almadığını açıklamışlar ama!” “Kim demiş o zaman?” “Orta Asyalı ünlü sufi Ebu Said Ebu’l Hayr diyorlar...” “Dur, tarih dersine başlama, kim demişse demiş, sen bana bu nasıl olur onu anlat, aynı tuvalete...” “Bunun da bir Türkçesi var, öyle konuşalım.” “Neymiş?” “Ayakyolu” “Sen bu gidişle konuşturmayacaksın beni! Ayrıca bu karşılığı sevmedim.” “Peki?” “Evet, anladık Haziran, yol ayı...” “Ne demek istedin ufaklık?” “Adalet Yürüyüşü var, burda yol var, yolda yürüyorlar. Sen de şimdi diyorsun ayakyolu, onda da yol var...” “Sevsinler senin de esprini! Örgütlenme yollarından olmasın bu ikisi de?” “Ay ay, ne bağladın yine ama...

Hadi ‘Yürüyüş’ü anladım da tuvaletlere mi kaldı insanlar örgütlenmek için?” “Niye küçümsüyorsun ayakyolunu? Yaşamımızın kimi saatlerinin geçtiği yer değil mi orası?” Hem arka metni okuyabiliyor muyuz yeterince acaba?” “Önce metnin önünü söyle?” “Görüneni şu: ODTÜ’deki öğrencilerin açıklaması. 400’ü aşkın imza topluyorlar. Üstüne ‘Bu binadaki tuvaletlerin hepsi 400+ öğrencinin talebiyle cinsiyetsizleştirilmiştir’ yazılı duyurumluk(pankart) asıyorlar. Bir de bilmen gereken, benzer uygulama daha önce Boğaziçi Üniversitesi’nde başlamıştı. Neyse, şimdi gelelim ODTÜ yetkililerine, bakalım ne demişler?” “Ne o, yattı mı iş? Off yaa, ben bu iki üniversiteden birinde okumak istiyorum!” “Dinle çocuğum, zırt pırt araya girme...” “Peki, uslandım.” “ODTÜ Yönetimi ‘cinsiyetsiz tuvalet’, ‘karma tuvalet’ gibi başlıklarla verilen haberlerle ilgili açıklama yapıyor: ‘İmza atanlardan bazılarıyla biz de görüştük. İmza verenlerden bir kısmı, ‘Bizden istediler, biz de imza verdik.’ dediler. Bu imzalar, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığına verildi. Bu talep görüşüldü, konuşuldu ve ODTÜ yönetimi tarafından kesinlikle uygun görülmedi...’ Metin bu.” “Arka metin ne?” “İçeriğinde: ‘cinsel ayrımcılığa karşı duruş’... Bir de, 19 Kasım, Dünya Tuvalet Günü ...” “Haydaa, onun da mı günü var?” “Her yıl 19 Kasımda dünyada ayakyolu erişimi olmayan insanların yaşadığı sıkıntıları vurgulayan pek çok çalışım(kampanya) yapılıyor.

karma-ayakyollari-309612-1.karma-ayakyollari-309613-1.

Basın duyurularına şu notlar düşmüş: 1 milyar insan, tuvaletini açık alanlarda yapmak zorunda kalıyor... Dünyada 10 kişiden 4’ü uygun koşulları taşıyan tuvalet imkanı bulamıyor... Her gün tuvaleti olmayan 2000 çocuk ishalden yaşamını yitiriyor. Çünkü 1 gram dışkıda 10 milyon virus var!... Her 5 kadından 2’si dışarıda tuvalet nedeniyle tecavüz riskiyle karşı karşıya kalıyor... Bu kadınların bir çok saati tuvaletlerini güvenli bir şekilde yapabilecekleri bir yer aramakla geçiyor...” “Yaa sen hep başka bir şeyler buluyorsun ve uzuyor, dağılıyor konular, sıkıldım artık, hem bugün bayram...” “Gel de bayramı kutla. Haziran ayı deyince ufaklık, Gezi geliyor aklıma...” diyorum. “Off tamam, kapa konuyu, artık konuşma...” diyor. “Peki, iyi de sen neden bakıyorsun öyle? Niye avucun açık? Ne istiyorsun?” “Eee, babacık, bayram bayramdır, harçlık!...”