Katar aşkı Saray’ın yarısını da sattırır

Politika Servisi

Avrupalıların geçen yıl sattığı Borsa İstanbul’daki yüzde 10’luk payın Katarlılara satılması tepki çekti. Uzmanlara göre, satış fiyatının açıklanması gerek, muhalefet ise tepkili. Katar, önceki gün imzalanan anlaşmayla Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payını satın aldı. Anlaşma, Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamad El-Sani’nin Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında imzalandı. Katar devletinin yatırım fonu olan Katar Yatırım Otoritesi’nin (QIA) ortaklık için ne kadar ödediği henüz belli değil. Türkiye Varlık Fonu’nun Borsa İstanbul’daki payı ise yüzde 80,6’a düştü.

Borsa İstanbul’a bu yıl özellikle Körfez sermayesinin ilgisi dikkat çekici boyutlara ulaşırken Borsa İstanbul’un yüzde 10’unu, İstinye Park’ın yüzde 42’sini satın alan ve Haliçport projesine ortak olan Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamad Al-Sani sosyal medyadan, “Başarılı bir tur gerçekleştirdim” dedi.

SÜREÇ ŞEFFAF YÖNETİLMEDİ

Ekonomi Yazarı Uğur Gürses ve Ekonomist Uğur Civelek yatırım anlaşmasını BirGün’e değerlendirdi. Herhangi bir ülkenin Ankara ile yatırım anlaşması imzalayabileceğinin ve Katar’a özel bir tutumunun olmadığının altını çizen Gürses, asıl sorunun sürecin şeffaf şekilde yönetilmemesi olduğunu ifade etti. Gürses, borsanın kamu malı olduğunu vurgulayarak, “Borsa İstanbul’un yüzde 10’unun Katar Yatırım İdaresi’ne devri süreci şeffaf olmayan şekilde yürütüldü” diye konuştu.

Satış sürecinin hangi koşullarda yürütüldüğünün ve satış fiyatının açıklanması gerektiğini dile getiren Gürses, şunları söyledi: “Bize kamu malının satıldığını haberi veriliyorsa ‘Şu ihtiyaçtan, şu fiyata satıyorum’ da denmesi gerekir. Kamu varlıkları bir ya da birkaç kişinin kararı ile satılamaz. Burada en önemli husus kamu yararıdır. Yasalar, kamu varlıklarını satanları koruyor olsa da sürecin şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Türkiye’ye doğrudan yatırımın girmesi, döviz girişinin sağlanması iyi bir şey ancak söz konusu kamu varlığının satışı ise kamu yöneticilerinin hesap vermesi gerekiyor. Satıştan gelecek para kamu yararına kullanılacak olabilir ama daha buraya gelmeden bu anlaşmalar, en başında sorunlu.”

‘SERMAYE GELİYOR’ HAVASI

Ekonomist Uğur Civelek ise bu hamle ile Türkiye’de var olan ekonomik yangının söndürülmeye çalışıldığını belirtti. Döviz piyasasında sorun olduğuna dikkat çeken Civelek, “Ekonomik krizin finansal krize dönmesini engellemeye çalışma için ‘Sermaye geliyor’ havası yaratmaya çalışıyorlar” dedi. Katar ile yapılan anlaşma sürecinin şeffaf yürütülmediği yönündeki eleştirilerle ilgili de konuşan Civelek, “Satışın kahramanları da sürecin detaylarını bilmiyor olabilir. ‘Karadeniz’de doğalgaz bulduk’ açıklamasına çok benzer bir süreç görüyoruz. Para gelecek havası yaratılarak yerleşiklerin dövize başvurması engellenmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı.

BÜTÜN BİRİKİM SIFIRLANDI

Satış, muhalefetin de gündemindeydi. Bir televizyon kanalında açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Borsa İstanbul’un yüzde 10’unun Katar’a satılmasına sert tepki gösterdi. CHP Lideri, şöyle konuştu: “Merkez Bankası’nın bütün birikimlerini sıfırladınız. Satacaklarını sattı, şimdi elde avuçta ne varsa satıp günü gün etmeye çalışıyor. Şimdi Borsa’nın yüzde 10’unu Katarlılara satıyorlar. Kaça sattılar? Niye bilmiyoruz? Tank Palet Fabrikası’nın sözleşmesini biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. Ben söylüyorum, sıfır. Hiç para alınmadı. Tank yapılacaktı, yapıldı mı? Hiçbir şey yok.”

EKSİ 54 MİLYON DOLAR

İktidarın 83 milyonun malını sattığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası’nın “eksi 54 milyar dolar” rezervi olduğunu kaydetti. Hükümetin “dolar yükselmesin” diyerek, 128 milyar doları sattığını belirten Kılıçdaroğlu, “Kime satıldı bu para? Kasap, manav, büfeci aldı mı? 128 milyar doları kime sattınız?” sorularını yöneltti: “Ne oluyor bu Katar aşkı? Her şey satılıyor, yarın öbür gün ‘Sarayın yarısını sattık Katarlılara’ denirse kimse şaşırmasın. Niye borsanızı satıyorsunuz? Memleketin satılmadık yerini bırakmadınız.”