İTO ve SES 9 yıl önce katledilen Dr. Ersin Arslan’ı andı. Sağlık emekçileri, iktidarı sağlıkta şiddeti körüklemek yerine önlemeye davet ederek sağlıkta şiddet yasası talebini yineledi.

Katledilen doktor Arslan ne ilk ne de son:  Şiddeti beslemek yerine önlem alın!

Meral DANYILDIZ

İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde bir araya gelerek 9 yıl önce hasta yakını tarafından katledilen Doktor Ersin Arslan’ı andı. Arslan’ın katledilişinin ardından Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü ilan edilen 17 Nisan öncesinde bir araya gelen sağlık emekçileri, iktidarın şiddeti engellemek yerine şiddet ortamını yarattığını söyledi.

Basın açıklaması öncesi konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ekmez “Yarın 17 Nisan Sağlıkla Şiddetle Mücadele Günü. Aynı zamanda Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü. Arslan ne ilk kaybettiğimiz sağlık emekçisi ne de son” ifadelerini kullandı.

YÜZLERCE MESLEKTAŞIMIZI YİTİRDİK

Sağlıkta şiddetin Türkiye’nin çok önemli bir gerçeği olduğuna dikkat çeken Ekmez, şöyle konuştu: “Dünyada böyle bir ülke yok. Şifacılarını öldürme gibi bir eğilimin olduğunu başka bir yer yok. Sağlıkta şiddette tek suçlu katil değil. Bu iklimi oluşturan, bu psikolojiye gelmeyi sağlayan iktidarlar. AKP döneminde sağlıkta şiddet yüzlerce kat arttı. Her hastanede, yüzlerce arkadaşımız şiddet mağduru oldu. Sözel, fiziksel şiddetin birer mağduru haline geldi. Toplumun kendi şifacılarına dönük saldırı içinde bulunma eğilimi normal davranış olarak açıklanamaz. Bu iklimi oluşturanlar ana sorumlular. Ölümler, darplar bunların sonuçları. Pandemi döneminde sağlık emekçilerini görmeme durumu yaşıyoruz. Önlemleri almayanlar pandemide de önlem almadı. Binlerce kişiyi, yüzlerce meslektaşımızı yitirdik.”

katledilen-doktor-arslan-ne-ilk-ne-de-son-siddeti-beslemek-yerine-onlem-alin-865412-1.

İKTİDAR TEBDİR YERİNE ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR

1 dakikalık süren saygı duruşunun ardından basın açıklamasını okuyan SES Aksaray Eş Başkanı Yasemin Bakır ise, iktidarın sağlıkta şiddeti önlemek, tedbir almak yerine sağlıkta şiddeti körükleyen, kışkırtan politikalarını devam ettirecek yaklaşım sergilediğini kaydetti. Bakır, şöyle konuştu: “Bundan tam dokuz yıl önce, 17 Nisan 2012 yılında sevgili Dr. Ersin Arslan’ı bir hasta yakınının saldırısında kaybetmiştik. Meslektaşımızı kaybettiğimiz 17 Nisan günü TTB tarafından “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” ilan edilmiştir. Dr. Ersin Arslan’ı ve sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm canlarımızı saygıyla anıyoruz. Dr. Ersin Arslan’ın ameliyattan çıkıp servisine gittiği sırada öldürülmesinin ardından dokuz yıl geçti. O günden beri Türk Tabipleri Birliği olarak yaptığımız tüm uyarılara ve önerilere maalesef mevcut iktidar kulak tıkadı ve bizler görevimiz başında dövülmeye, sövülmeye, ölmeye devam ettik. Her gün işimize giderken çocuklarımızla, ailemizle, sevdiklerimizle sessizce vedalaştık çünkü sağlıkta şiddet nedeniyle sevdiklerimizi son kez görüyor olabilirdik. Mevcut iktidar sağlıkta şiddeti önlemek, tedbir almak yerine sağlıkta şiddeti körükleyen, kışkırtan politikalarını devam ettirecek yaklaşım sergiledi.”

ARKADAŞLARIMIZI KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

Sağlık çalışanlarının gelinen noktada hem pandemi koşulları hem de giderek artan şiddet ortamında kaybedildiğini anımsatan Bakır, “Artık hiçbir arkadaşımızı kaybetmeye tahammülümüz kalmadığını açıkça söylüyoruz. Sadece fiziksel şiddet değil, psikolojik şiddet, sözel şiddet artarak devam etmektedir. Daha birkaç gün önce Osmaniye'de bir kamu görevlisinin, bir cumhuriyet savcısının, kurallara uymadan keyfi taleplerini yerine getirmediği için bir meslektaşımızın ters kelepçeyle göz altına alınmak istenmesi, karakola ifadeye götürülmesi, her gün yaşadığımız şiddetin sadece bir örneğidir. Kamu gücünü kişisel hırsları için hoyratça kullanan ve suç işleyen Cumhuriyet savcısını kınıyor ve şiddete uğrayan meslektaşımızın yanında olduğumuzu belirtiyoruz.”

katledilen-doktor-arslan-ne-ilk-ne-de-son-siddeti-beslemek-yerine-onlem-alin-865413-1.


ETKİN BİR SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI İSTİYORUZ

Bakır, sözlerini şöyle noktaladı: “Şiddet ortamına daha fazla canımızı feda etmemek için daha etkin bir sağlıkta şiddet yasasına ihtiyacımız olduğu, çıkarılan ciddiyetten uzak, dostlar alışverişte görsün tarzı kanunun bu şiddeti önlemediği, tam tersi şiddet uygulayanları cesaretlendirdiği aşikârdır. Meclisten geçen sağlıkta şiddet yasası etkisizdir ve taleplerimizi karşılamamaktadır. Her türlü şiddete maruz kalan meslektaşlarımız ve tüm sağlık çalışanlarının can güvenliğini korumak amacıyla oluşturulacak yasanın tarafı olduğumuzu ve yasa yapım sürecinde taleplerimizin alınması gerektiğini açıkça belirtmekteyiz. Bu bağlamda Covid-19 sürecinde sağlık emekçilerine dönük daha da yoğunlaşan, kanıksanan ve meşrulaştırılan fiziksel, sözel ve psikolojik şiddete hep birlikte ve en gür sesimizle karşı çıktığımızı belirtiyoruz. Dr. Ersin Arslan şahsında kaybettiğimiz arkadaşlarımızı saygı ve minnetle andığımız bugünde iktidarı, sağlıkta şiddeti kışkırtacak, koruyacak söylem ve politikalardan vazgeçmeye ve etkin bir sağlıkta şiddet yasası çıkarmak için TTB’nin talep ve önerilerini dinlemeye davet ediyoruz.”