10 Ekim davasının, firari sanıkları hakkında süren yargılamayla birleştirilmesine hükmedildi. Dava avukatları kamu görevlilerinin yargılanması gerektiğini vurgularken Gar Katliamı’ndan 7 yıl sonra olay yeri incelemesi kararı alındı.

Katliamdan 7 yıl sonra inceleme
Yakınlarını kaybeden aileler her ayın 10’unda Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anıyor. (Fotoğraf: BirGün)

BirGün/Ankara

IŞİD’in 10 Ekim 2015’te Emek, Demokrasi ve Özgürlük Mitingi öncesinde 103 yurttaşın yaşamını yitirmesine neden olan katliamının ardından gerçekleştirilen ve Yargıtay’ın “kısmi bozma” kararı verdiği 10 Ekim ana davası yeniden görüldü. Duruşmada, davanın firari sanıklar hakkındaki yargılamayla birleştirilmesine karar verildi.

10 Ekim ana davasında, Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklu sanıklara, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, kasten öldürme, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olma” suçlarından çeşitli hapis cezaları verildi.

TALEPLERİMİZ SÜRECEK

Kararların tamamına yakınını onayan Yargıtay, sanık Erman Ekici hakkındaki cezanın ise teknik hatalar nedeniyle bozulmasına karar verdi. Yargıtay’ın kısmi bozma kararının ardından 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada söz alan yeni Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, firari sanıklar hakkında süren “insanlığa karşı suç” yargılamasını anımsatarak, davanın kendileri adına büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Mağdurlar adına konuşan avukat İlke Işık ise ihmali bulunan kamu görevlilerinin yargılanması taleplerini yineledi. Ana davada ve firari sanıklar hakkında süren yargılamada bu taleplerini ısrarla dile getirdiklerini bildiren Işık, taleplerinin süreceğini, kamu görevlilerinin de mahkemede dinlenmesi gerektiğini ifade etti.

PİŞKİNCE KONUŞTULAR

Işık, “Yargıtay, 200 klasörlük dosya hakkında 4 yılda karar verdi. 200 klasör boyunca olan bütün delillere ilişkin hiçbir şey söylememişler. Olay anında o gün gaz kapsülü kullanan polislerle ilgili Yargıtay kararı var elimizde. Olayda kamu görevlilerinin sorumluluğu yok diyemezsiniz. Bu konudaki yargılamaya devam edilmesini talep edeceğiz” dedi. Haklarında verilen hapis cezaları büyük oranda onanan sanıklar da duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Mahkeme heyetine ve mağdur avukatlarına karşı pişkince konuşan sanıklar, “Zulme uğruyoruz” dedi.

Sanık Talha Güneş, siyasi nedenlerle hapiste tutulduklarını bildirerek, “Haksız bir şekilde mahkûmiyet kararı verildi. Ha 100 olmuş ha 150 olmuş fark etmez. HDP yedi senedir dava üzerinden devletle hesaplaşma derdinde. Sonuç bizim için değişmeyecek. Biz Allah ve Celle’nin mahkemesini bekliyoruz” dedi. Katliamın faillerinden Resul Demir, “Ben neler söyledim ama hiçbiri kale alınmıyor. Yargıtay, prodüksiyon yapmış göndermiş size. Benim bu olayla ilişiğim yok. Yok böyle bir şey. İnsanlığa karşı suçmuş. Bana karşı yapılan insanlığa karşı suç değil mi? Allah sizden hesap soracak” dedi.

Hacı Ali Durmaz ise “Öldürmeyen acı güçlendirir. Sizin yaptığınız zulümler sayesinde güçlendim. Sizin verdiğiniz cezalar sayesinde Allah tarafından bağışlandım. Burada tutturmuşlar bir tiyatro. Ne üzüldük ne de gevşedik. Daha da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Savunmaların ardından Yargıtay kararına uyulmasını isteyen duruşma savcısı, dosyanın firariler yönünden devam eden yargılama ile birleştirmesini ve sanıkların tutukluluğunun devamını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, talepleri kabul ederek dosyaların birleştirilmesine hükmetti. Ayrıca ilk duruşmadan bu yana talep edilen “olay yeri inceleme” kararını da bu duruşmada verdi. Önümüzdeki haftalarda, Ankara Garı’nda olay yeri inceleme çalışmalarının yapılması bekleniyor.