IŞİD’in 10 Ekim 2015’te gerçekleştirdiği katliamın 100. ayında anma töreni yapıldı. 10 Ekim Barış Derneği Eşsözcüsü Coşgun, 8 yıldır adaletin sağlanamadığını söyledi.

Katliamın 100. ayı: Adalet tecelli etmedi
Fotoğraf: BirGün

HABER MERKEZİ

KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ mitingine IŞİD tarafından gerçekleştirilen, 104 kişinin yaşamını yitirdiği, 500’ün üzerinde insanın yaralandığı 10 Ekim Ankara Katliamı’nın üzerinden 100 ay geçti.

Katliamın 100. ayında Ankara Garı önünde 10 Ekim Barış Derneği, Ankara Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından düzenlenen anmaya, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, KESK, İnsan Hakları Derneği (İHD), 10 Ekim Derneği üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.  

Anmada konuşan 10 Ekim Barış Derneği Eşsözcüsü Mehtap Coşgun, firari sanıkların yargılandığı dosyaya, insanlığa karşı suç isnadı kapsamında tutuklu sanıklardan birinin de dâhil edilerek ülkede ilk defa insanlığa karşı suç kavramının yargıya konu edildiğine dikkat çekti. 

ADALET YERİNİ BULMADI 

10 Ekim Katliamı’nın Türkiye siyasi tarihi ve yargı tarihi bakımından da kamuoyunu ilklerle buluşturan bir konumda olduğunu söyleyen Çoşgun, ceza dosyası kapsamında 16’sı firari, bir tutuklu 17 sanık yönünde yargılama Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde tefrik dosyası ile devam ettiğini söyledi. Coşgun, “8 yıldır katıldığımız her duruşmada katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçileri de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki; geçen bu süreçte mahkeme heyetinin değiştiğine katılan ve mağdur olan bizlerin deyim yerinde ise sanık olarak addedildiğine, ‘adalet’ isteyen babaların mahkeme salonlarından çıkarıldığına tanıklık ettik. Mahkeme salonlarına denk gelmediğimiz adalet, kamuoyu vicdanında tecelli etmedi” dedi.  

Öte yandan açıklamada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları şunları söyledi: “IŞİD’in nasıl buraya geldiğini, Antep’te nasıl hazırlandığını, MİT’in bu işin önünü nasıl açtığını dosya tutanaklarında görürsünüz. 2015’te değiştirilen siyasi atmosfer için çok kişiyi katlettiler. Ankara’da barış güvercinlerini, Suruç’ta devrimci kardeşlerimizi katlettiler. Bu katliamlar, şu anda Türkiye’de tesis edilmekte olan faşist rejim için yapıldı. İktidara bir kez daha sesleniyoruz; bizleri katlederek, faşizmi tesis etmek istiyorsan yanılıyorsun, katliamlara rağmen faşizmine boyun eğmedik, toplum olarak biat etmedik, ayaktayız.”