Beş oyuncu değişikliğinin büyük kulüplere sağladığı avantaj tartışma konusu. Ekonomik açıdan farklı bir seviyede olan kulüplerin avantajları bununla da bitmiyor. Oyunu istedikleri gibi yönetme şansına da sahipler.

Kaybolan rekabet ve daha fazlası: Futbol uzun zamandır adil değil

EREN TUTEL

“Zengin bir kulübü neden yenemeyesiniz ki? Ben para dolu bir çantanın gol attığını hiç görmedim.”

Futbol tarihinin en büyük efsanelerinden Johan Crujff’un bu sözleri üzerinden bir hayli uzun bir zaman geçti ve oyun artık çok daha farklı. Evet para dolu bir çanta hâlâ gol atmıyor ancak golü atacak oyuncuları çok daha rahat bir şekilde transfer edebiliyor. Modern futbolun günümüzdeki çıkmazı da bu. Takımlar astronomik paralar harcamadan en üst seviyede rekabet edemiyor ve eskisi gibi bir çeşitlilik yok. Hatta Avrupa’nın devleri kapalı bir lig fikrine giderek daha sıcak bakıyor.

Yerel rekabet İngiltere hariç pek de önemsenen bir unsur değil. Kısaca sistem sadece ekonomik olarak ayrıcalıklı takımlara hizmet üzerine kurulu.

Pandemi nedeniyle getirilen beş oyuncu değişikliği hakkı bile. Kural açıkça görüldüğü üzere kadrosu diğer takımlara oranla çok daha geniş olan dev kulüplere avantaj sağlıyor. FIFA’nın sporcuların sağlığını korumak için aldığı karar ilk birkaç ay herkese mantıklı gelse de yeni sezonun başından bu yana ekonomik olarak yüksek bütçeli takımların çok daha işine gelen bir unsur. Örnek vermek gerekirse Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak için kurulmuş PSG, geniş kadrosunun avantajını Ligue 1’de fazlasıyla kullanırken orta ve alt sıralarda yer alan takımların onlarla rekabet etmesi pek mümkün değil. 5 oyuncu değişikliğinin uygulanmadığı tek büyük lig olan Premier Lig’de ise tartışmalar mevcut.

GUARDIOLA’NIN AÇIKLAMALARI

Manchester City’nin menajeri Pep Guardiola, Liverpool’a oynadıkları maç sonrası yaptığı açıklamalarla kuralın değişmesi gerektiğini belirterek, “5 değişiklik hakkını geri getirmek için savaşacağız. Diğer ülkelerdeki kulüpler 5 oyuncu değişikliği ile oynuyor. Pandemi döneminin getirdiği olağandışı durumları anladıkları için böyle oynuyorlar. Ara yok, dinlenme yok ve herkes evde. Burada futbolu yönetenler farklı ve özel olmak istedikleri için bu durumdan hoşlanıyor. Bu iyi değil çünkü futbolcularımızı korumuyoruz ve korumamız gerekir” ifadelerini kullanıyor. Başarılı teknik adamın haklı olduğu noktalar var ancak beş oyuncu değişikliği hakkının en çok kendi takımı City gibi yüksek kalibreli takımlara yarayacağının da farkında. Kendine özgü yapısıyla yerel rekabetin oldukça yoğun yaşandığı takımların çok daha kompakt olduğu bir ligde geniş kadrolu takımların iki oyuncu daha fazla değiştirmesi dramatik bir fark yaratabilir.

BÜYÜKLERE DOKUNULMUYOR

5 oyuncu değişikliğinin yarattığı haksız rekabet futbolun değişimiyle ilgili küçük bir örnek. Oyun artık tamamen büyük takımların istediği gibi dizayn ediliyor. UEFA’nın haksız rekabeti önlemek için 2012-2013 sezonundan bu yana uyguladığı Finansal Fair Play (FFP) bile onlara dokunamıyor. Barcelona’dan PSG’ye Manchester City’den Real Madrid’e birçok takımın FFP kurallarını ihlal ettiği anlaşılsa da henüz bu kulüpler acı verici bir yaptırımla karşılaşmadılar. Bunun yerine daha küçük ölçekteki takımlar defalarca FFP nedeniyle çok ağır ceza aldı, almaya da devam ediyor. Özetle futbolda uzun süredir üstünlerin hukuku uygulanıyor ve yakın gelecekte de bu sistemin değişmesi pek mümkün değil.

Dünyanın en popüler sporunun sadece belli başlı kişiler, takımların isteğiyle dizayn edilmesi hoş bir durum değil. Evet hâlâ sahaya iki takım 11 kişiyle çıkıyor ancak matematiksel eşitliğin artık fazla bir anlamı yok...