Balıkesir’de Sarıalan Altın Madeni kapasitesi artışı projesine karşı açılan davanın duruşması görüldü. Duruşma sonrası Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yaptığı açıklamada, “Sarıalan Altın Madeni projesi ve tüm diğer projeler acilen iptal edilsin. Faaliyette olan altın madeni projeleri kapatılsın” denildi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği: Altın madeni projeleri kapatılsın

BİRGÜN EGE 

Kazdağları’nda altın madeni projelerine karşı mücadele sürüyor. Balıkesir Altıeylül ve İvrindi ilçelerini kapsayan bölgede CVK Madencilik tarafından Sarıalan Altın Madeni kapasite artışı projesine verilen çevresel etki değerlendirme(ÇED) olumlu kararına karşı açılan davanın duruşması görüldü.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, TEMA Vakfı ve yöre halkının katıldığı duruşma, Balıkesir İdare Mahkemesi’nde gerçekleşti. Duruşmada, projeye ilişkin itirazlar dile getirildi. Mahkeme heyeti kararını önümüzdeki günlerde açıklayacağını duyurdu. Duruşma sonrası Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği açıklama gerçekleştirdi. 

Açıklamada, “Proje, eşsiz güzelliğe ve ekosisteme sahip Türkmen Dağı’nda. Dağın etrafında yoğun bir şekilde tarım ve hayvancılık yapılan ve kendi kendine yeten çok sayıda köyümüz var. Projenin ruhsat ve ÇED alanı bu köylerin bazılarının yerleşim alanlarını da kapsamakta. Çamköy’ün neredeyse tamamı, Sarıalan köyünün bazı yerleşimleri ÇED alanı içinde kalmaktadır.  Cehennem çukuru olan açık ocak alanı Sarıalan köyüne yalnızca 120 metre mesafede. Atık Barajı ise Gökçeyazı köyünün hemen üzerinde yer almaktadır. ÇED raporunda 40 metre olduğu söylenen  sağlık koruma bandının devasa açık ocak sınırında 5-20 metreye düşürüldüğü görülüyor. Yani projede sağlık koruma bandı hükümlerine uyulmadığı açık bir şekilde ortadadır. Proje için aynı firma tarafından hazırlanan rezerv raporu ve ÇED raporu birbiri ile uyumsuzdur. Mevcut sondaj verileri ile ÇED raporunda yer aldığı şekilde geniş alana yayılan işletme tasarımlarının yapılması gerçekçi değildir. Bu durum çevre ve iş güvenliği açısından ciddi tehlike arz etmektedir” denildi. 

“Proje gerçekleşirse, siyanür ve zehirli kimyasallar  köylerimizin tepesine yığılacak” diye belirtilen açıklamada şunlar dile getirildi: “ÇED alanının 694 bin 38 hektarı orman olup projenin koskoca bir orman ekosistemi yok olacak. Alanın 149 bin 38 hektarı şahıslara ait tarım alanı olup, şahısların özel mülküne el konulacak ve tarım alanları yok edilecek. Bölgede sulama amacıyla yapılmış olan Dallımandıra Göleti’ne, köylülerin su kaynaklarına el konulacak. Hava, su ve toprak siyanür ve ağır metallerle kirletilecek, bölgede tarım ve hayvancılık yapılamayacak, köylüler göçe zorlanacaktır.” 

BÖLGENİN YÜZDE 79’UNA MADENCİLİK RUHSATI VERİLDİ 

Bölgenin madenlerle talan edilmek istendiğine vurgu yapılan açıklamada, “Kazdağları ve yöresi, Madra Dağı, Balıkesir ve Çanakkale illerimiz için ne yazık ki sayısız maden ruhsatı verilmiş durumda. TEMA Vakfı’nın hazırladığı raporlara göre bölgemizin yüzölçümünün yüzde 79’u madencilik ruhsatları ile kaplı. Ormanlarımız, tarım alanlarımız, meralarımız, korunan alanlarımız, evlerimiz, bahçelerimizde, her yerde maden ruhsatı var. AKP iktidarının gelmesinden bu yana Maden Yasası’nda yapılan çok sayıda değişiklik ile her taraf maden alanı haline getirildi, çok sayıda destek, teşvik ve muafiyet ile sermayeye dikensiz gül bahçesi yaratıldı. Denetimsiz, vahşi madencilik sonucu Kütahya’da, Bergama’da, Elbistan’da, Soma’da, Gümüşhane’de, Şebinkarahisar’da, Ayvalık’ta yaşanan maden felaketleri ile de ülkemizin tamamı ekokırım ve iş cinayeti mahalline dönüştü. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, TBMM’ye Maden Yasası’nda değişiklik öngören yeni bir yasa teklifi sunulmuş durumda.”

MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

Açıklama şu ifadelere yer verildi: “Bölgemizde halen çalışmakta olan TÜMAD Madencilik’e ait Lapseki ve İvrindi-Burhaniye’de iki altın madeni var. Sındırgı’da Zenit Madencilik’e ait Kızıltepe altın madeni var. Bunların dışında Cengiz Holding, Demir Export, Bahar Madencilik, Eczacıbaşı, Koza ve adını sayamadığımız diğer yerli ve yabancı şirketlere ait çok sayıda altın-bakır madeni arama ve işletme ruhsatları var. Ülkemizin yeraltı ve yer üstü varlıklarını ve emeğini sömüren bu düzene karşı Balıkesir halkı ve tüm demokratik kitle örgütleri ile birlikte ile mücadeleye devam edeceğiz. Sarıalan Altın Madeni projesi ve tüm diğer projeler acilen iptal edilsin. Faaliyette olan altın madeni projeleri kapatılsın! İliç altın madeni projesi kapatılsın.”