Kazdağları’nda Cengiz Holding’in yapmak istediği maden projesi için ÇED olumlu kararı iptal edildi ama tehlike geçmiş değil. Dernek Başkanı Süheyla Doğan “Şirketlerin kârı değil, kamu yararı gözetilmeli” diyor.

Kazdağları’nda ‘Cengiz’lere hayır
Fotoğraf: BirGün

Aycan KARADAĞ

Kazdağları son yıllarda maden tehdidi altında. 'Beşli çete' olarak bilinen Cengiz Holding’in Çanakkale'ye bağlı Hacıbekirler ve Muratlar köyleri yakınlarında ‘Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi’ projesinin ‘çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu’ karşı açılan davada Çanakkale 1. İdare Mahkemesi, projenin iptaline karar verdi. Karar bölgede yaşayan yurttaşlar tarafından sevinçle karşılandı. Ancak şirketin aynı maden projesi ile ilgili hazırlanan yeni ÇED dosyası ile bakanlıkta onay beklediği ortaya çıktı. Öte yandan bölge ise adeta madenlerle kuşatılmış durumda. TEMA Vakfı’nın Nisan 2020’de yayınladığı ‘Kazdağları ve Yöresi’nde Madencilik’ başlıklı raporuna göre Biga Yarımadası’nın yüzde 79’u metalik madencilik için ruhsatlandırıldı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından aktarılan bilgilere göre, Balıkesir’de 34, Çanakkale’de ise 9 farklı proje için yaşam savunucularının direnişi sürüyor. Bu projelere ise her geçen gün yenisi eklenmeye çalışılıyor. Öte yandan projeleri yapan maden şirketlerinin birçoğu ise rehabilite yapmadan bölgeyi terk ediyor. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, BirGün’e yaptığı açıklamada, bölgede madencilik projeleri dışında termik santrallar, jeotermal enerji santralları, rüzgâr enerji santralları gibi projelerin olduğuna dikkat çekti. Doğan, “Balıkesir ve Çanakkale illeri için hem maden hem de enerji yatırım ve projelerinin bölgeye etkisinin kümülatif-toplam etkisinin gözetilmesi gerekiyor. Tüm bu projelerin hem bölgenin tarım ve hayvancılığına, toprağa, orman ekosistemine, su kaynaklarına, ekolojik dengeye etkisinin stratejik çevresel değerlendirilmenin yapılması gereklidir” ifadelerini kullandı.

Doğan şunları dile getirdi: “Sömürge madenciliğinin önünü açan Maden Yasasının değiştirilmesi zorunlu. Her yerde madencilik yapılamaz. Her yer madenciliğe açılamaz. Yerel halkın istemediği projeler yapılmamalı. Şirketlerin kârı için değil, halkın yararına ancak ihtiyaç halinde çıkarılması zorunlu madenler kamu yararı gözetilerek ve ekosistem korunarak yapılmalı. Bunun için TBMM’de tüm siyasi partilerin çalışma yapması zorunlu. Mevcut tüm madenler denetlenmeli, uygun olmayanlar kapatılmalı ve alanlar rehabilite edilmeli. Yerellerdeki sorunların duyurulması için TBMM’de soru önergeleri verilmeli. Vekillerin ve partililerin köy ziyaretlerinde, alan eylemlerinde, halkın katılımı toplantılarında, Ankara’da inceleme değerlendirme toplantılarında aktif katılımı gerekli.”