Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ne 'kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek' suçlamasıyla açılan kapatma davası İzmir’de protesto edildi. Yapılan açıklamada, açılan dava "demokratik kamuoyuna yönelik bir saldırı" olarak nitelendirildi.

KCDP’ye açılan kapatma davası protesto edildi: Demokratik kamuoyuna yönelik bir saldırıdır

Alsancak'taki Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde bulunan Türkan Saylan Kültür ve Sanat Merkezi önünde toplanan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Şubesi üyesi kadınlara, STK’lar, kadın dernekleri, boşanmak istediği kocası tarafından öldürülen Aycan Beysülen ve yakınlarını kaybeden aileler destek verdi. Aileler, eylem boyunca yakınlarının fotoğraflarını ellerinde tuttu.

"Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği Hukuksuz Davalarla Kapatılamaz” yazılı pankart açan kadınlar, “Yaşasın Kadın Dayanışması”, “Kadınlar Eşit Yaşayacak”, “Direnen Kadınlar Dünya’da Her Yerde”, “Anayasayı, Sözleşmeyi Uygula”, “Kadın Mücadelesi Durdurulamaz”, “Kadınlar Özgür Yaşayacak”, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız” sloganları attı.

Grup adına basın açıklamasını Platform üyesi Elif Tuncel yaptı. Öldürülen kadınların yakınları ile birlikte Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği'ni kurduklarını ve 12 yıl boyunca bu topraklarda “kadın cinayeti” kavramını işlediklerini belirten Tuncel, şunları söyledi:

“Bugün itibariyle; işte tüm bu mücadeleyi yürütmek için çabalayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğimize, hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla "kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek" suçlaması ile fesih davası açıldığını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. İddiaları odur ki, derneğimize yönelik yapılan muhtelif şikayet dilekçeleri mahkemece kuvvetli suç şüphesi oluşturmuş. Söz konusu dilekçeler derneğimizin “kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı” gibi somut hiçbir olguya dayanmayan yazılı başvurulardan oluşuyor. Ayrıca dosyada; dernek yöneticilerimize yönelik, davaya bile dönüşmemiş, suç oluşmamış soruşturmalar dahil bir dizi kolluk kayıtları listelenmiş. Bu hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla bizlere suç uydurmaya çalışmak mevcut hukuk düzeni açısından bile içler acısıdır. Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri kadınlar lehine göreve çağırırken; onlar bu konunun muhataplarını böylesi içi boş davalarla hedef almayı tercih ediyorlar. Tüm kamuoyu bilir ki; bu coğrafyada Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun önünde eylem yapmadığı adliye yoktur. Bizim açımızdan bu dava da kadınların yaşam mücadelesinden, eşitlik ve özgürlük mücadelesinden ayrı değildir.”

“AÇILAN DAVA DEMOKRATİK KAMUOYUNA YÖNELİK BİR SALDIRIDIR”

Açılan davayı "demokratik kamuoyuna yönelik bir saldırı" olarak niteleyen Tuncel, şöyle devam etti:

“Kadınları ve LGBTİQ+ları şiddet karşısında yalnız bırakmak pahasına İstanbul Sözleşmesi’nden imza çeken siyasi iktidarın; mücadele edenleri yıldırma çabası, ülkedeki nice hukuksuzluktan bağımsız değildir. Sanmasınlar ki bu hukuksuzluklara alışırız. Normalleştirmeyeceğiz, meşrulaştırmayacağız. Kadın cinayetlerini durdurmak bir yana, her gün artışına bilfiil izleyenlerin devri sona eriyor. Bu çırpınışları boşuna olduğu gibi, bu davaları da boşunadır. Kadın cinayetlerini durdurana kadar durmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Kadın cinayetlerini de şiddeti de toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de, bu hukuksuzlukları da durduracağız. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri olarak bugüne kadar asla yalnız yürümedik. Biliyoruz ki haklı mücadelemize yönelik bu saldırılar karşısında da asla yalnız yürümeyeceğiz.”

Açıklamanın ardından yakınlarını kaybedenler de söz alıp derneğin kapatılmasına tepki gösterdi. Bazıları gözyaşlarına hakim olamadı.

(ANKA)