Yeni KHK ile 7 binin üzerinde kişi daha kamu görevinden ihraç edildi. İhraç edilen eski TTB yöneticisi Dr. Demirdizen “İktidar her türlü muhalif sesi bitirmek amacında” dedi

KHK’ler ile her türlü muhalefeti bitirecekler

Merve Gökalp

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında cuma akşamı yayımlanan yeni Kanun Hükmünde Kararname’de (KHK) 7 bini aşkın kamu görevlisi ihraç edildi. Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 692 sayılı KHK ile 2933 sayılı Madalya ve Nişanlar Kanunu kapsamında Galatasaray’ın eski futbolcuları Hakan Şükür ve Arif Erdem’e verilen madalyalar da geri alındı.


Yeni KHK ile, aralarında eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Adil Öksüz ile karakoldayken görüştüğü belirtilen eski Başbakanlık çalışanı Ali İhsan Sarıkoca’nın da bulunduğu 7563 kişi ihraç edildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden 2303, Adalet Bakanlığı’ndan 418, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 102, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan 551, İçişleri Bakanlığı’ndan 1486, Sağlık Bakanlığı’ndan 789 kişi, YÖK’ten 302 akademisyen, TRT’den 29 kişi ve Jandarma’dan 235 kişinin görevine son verildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden de 342 emekli personelin rütbeleri geri alındı. Aralarında iki vali yardımcısının bulunduğu 312 kamu çalışanı ise görevine iade edildi.

Göreve iade edilenlerden 49’u Adalet Bakanlığı’ndan, 36’sı Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan.

Yeni KHK ile ülke dışında eğitim gören 9 kişinin öğrencilikle ilişkileri kesildi.

15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi’nden bu yana 150 binden fazla kamu çalışanı ihraç edildi, 50 binden fazla kişi gözaltında alındı veya tutuklandı.

‘Hukuksuzluğun sonucunu yaşıyoruz’
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen eski Türk Tabipler Birliği (TTB) Kongre Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen ihraç kararlarının hukuksuzluğuna dikkat çekti.

Dr. Demirdizen, “İktidar cephesi giderek kontrolünü kaybediyor. Giderek akıl dışı baskı içeren yöntemleri büyük bir panikle korku içerisinde yaygınlaştırmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Dr. Demirdizen sürecin her türlü muhalif sesi bitirme aşamasına geçtiğine vurgu yaptı.

İhraç edilme nedeni olarak TTB’de çalışma yapmasını gösteren Dr. Demirdizen şöyle devam etti: “İhraç edilmem Türk Tabipleri Birliği yöneticisi olmamın, yıllarca iktidar karşısında olmamın ve muhalif olmamın bir sonucu gibi duruyor. Ama bundan öncekiler bunun da gerek medya üzerinde baskıları gerek akademisyenler gerek diğer muhalif kişilere ve kurumlara karşı baskılarının kamuoyunda, toplumun vicdanında oluşan yaraları, adaletsizliği derinleştirme dışında hem kendisine hem ülkeye bir faydası olmayacağı açıktır.”

Dr. Demirdizen konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı: “Umarız ki bu akıl dışı gayri vicdani ve hukuk dışı uygulamalar son bulur. Mücadele kaldığı yerden devam edecektir. Adalet, özgürlük ve eşitlik ve demokrasi aramaya ve bu konuda dayanışma aramaya devam edeceğiz.”