Uzun bir çatışma sürecini içinde barındıran Kıbrıs sorunu AKP eliyle sürdürülüyor.

BURCU CANSU - ANKARA

Uzun bir çatışma sürecini içinde barındıran Kıbrıs sorunu AKP eliyle sürdürülüyor. Fetihçi anlayış, “Yeni Osmanlıcılık” politikası ile Kıbrıs’ın kuzeyinde gerici tarikat yapıları eliyle sürdürülüyor. Bu duruma karşı çıkarak “Kıbrıs’ı Kıbrıslılar yönetsin!” diyen Yeni Kıbrıs Partisi, ÖDP ve HDK Bileşenleri Mülkiyeliler Birliği’nde basın toplantısı düzenledi.

HDK Bileşenleri olarak Sosyalist Parti Genel Başkanı Mustafa Kahya, BDP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Fevzi Ayber, SDP PM Üyesi Burcugül Çubuk’un katıldığı basın toplantısında açıklamayı ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya okudu.

Çetinkaya, “AKP hükümeti de sözde demokratik bir tutum içerisinde görünmesine rağmen Kıbrıs üzerindeki tahakkümünü korumanın ve sürdürmenin yollarını aramaktadır. Egemen sınıflar bugün AKP eliyle, ‘Yeni Osmanlıcılık’ söylemi ile Kıbrıs’ın kuzeyinin gerici tarikat yapıları eliyle fetihçi anlayışı sürdürmeye devam etmektedir. Diğer yandan da AKP eliyle gündeme getirilen ekonomi politikaları ile emekçilerin hakları ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır” derken, Kıbrıslıların kendi kendilerini yöneteceği biz çözüm için mücadele ettiklerinin altını çizdi.

ÇÖZÜM: FEDERAL KIBRIS
Kıbrıs’ta acil bir çözüme ihtiyaç olduğuna değinen Çetinkaya, bu çözüm yolunun iki bölgeli, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayanan fedaral bir Kıbrıs olduğunu söyledi. Çözüm olarak adanın tamamının askersizleştirilmesi gerektiğine de dikkat çeken Çetinkaya, “Askersizleştirme adadaki İngiliz üslerini ve Amerikan dinleme tesislerini de kapsamalıdır. Türkiye’nin ise hemen asker çekmeye başlamasını talep ediyoruz” dedi.

Çetinkaya, 2004 yılındaki referandum sonrası oluşan göç hareketinin Kıbrıs’ın kuzeyinde eğitim ve sağlık alanının çökmesine neden olduğunu ve de su kaynaklarının kısıtlı olduğu bir coğrafyada böyle bir nüfus yoğunluğunun ciddi ekolojik sorunlara neden olacağına dikkat çekti. Nüfus taşıma işlemine son verilmesi gerektiğini belirten Çetinkaya, “Zorla göç ettirilenlerden Türkiye’ye dönmek isteyenlerin, Sosyal Devlet ilkelerine uygun, insanca yaşam koşulları yaratılarak dönüşleri sağlanmalıdır” dedi.

Çetinkaya çözüm önerilerine ek olarak şunları da ekledi:
»Kıbrıs’ta nüfusun önemli bir kısmı savaşla birlikte yer değiştirmiş, göçe zorlanmıştır. Kıbrıslı Rumlara, Ermenilere, Maronitlere ait arazilerin ticari metaya dönüştürülmesine karşı hemen moratoryum ilan edilmelidir.

»Kıbrıs Türk liderliği ve Türkiye tarafından daha önce kabul edilen şekilde Omorfo’nun (Güzelyurt) alternatif yerleşim yerleriyle ilgili şehir planlaması ve alt yapı çalışmaları yapılmalıdır. İki büyük toplum dışındaki Kıbrıslı Maronitler’in de Kıbrıs’ın kuzeyindeki 3 yerleşim yeri askeri kamp olarak kullanılmaktadır.

»Kıbrıs, Türkiye için yıllardır üzerine ‘kahramanlık’ hikâyelerinin anlatılarak milliyetçi/ırkçı anlayışlara güç taşıyan bir mit olmuştur. Türkiye ve Kıbrıs’ı teslim almaya çalışan bu ‘fetihçi’ anlayışlar karşısında, halklar arasında barış ve kardeşlik gelişmelidir.

BÜYÜK ORGANİZASYON SONBAHARDA
Başka bir gelecek için Kıbrıs’ın gerçek acılarını, hayal kırıklıklarını, umutlarını içeren başka bir tarihi birlikte anlatarak, barışın dilini kurmaya kararlı olduklarını belirten Çetinkaya, yapılan tespitler doğrultusunda yol haritasını şöyle anlattı: “Kıbrıslıların kendi kendilerini yöneteceği bir çözüm için sürdürülen mücadeleyi destekliyoruz. Bölgede süren savaş haline karşı bizler tüm taraflara ateşkes çağrısı yapıyoruz, bölgedeki tüm yabancı orduların çekilmesi, bölgedeki bütün üslerin kapatılması için mücadeleyi yükseltmekte kararlı olduğumuzun altını çiziyoruz. Her türlü emperyalist askeri operasyona karşı olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Bu düşüncelerle bizler sonbaharda Türkiye’de, Türkiye’deki diğer siyasi parti, sendika, demokratik kitle örgütlerinin de katılımı ile geniş katılımlı bir konferans organizasyonu için çalışma yapmayı önümüze hedef olarak koyuyoruz.”