CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP iktidara gelirse ilk ne yaparsınız?" sorusuna, "Demokrasiyi savunan tüm siyasi partilerle birlikte demokratik parlamenter sistemi yeniden inşa etmemiz lazım" ifadelerini kullandı. İktidarın Suriye politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Erdoğan, neredeyse Türkiye’yi HTŞ’nin hamisi durumuna getirdi" dedi

Kılıçdaroğlu'ndan 'CHP iktidara gelirse ilk ne yaparsınız?' sorusuna yanıt

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet gazetesinden İpek Özbey'e konuşan Kılıçdaroğlu, iktidarın Suriye politikasını eleştirdi. "Erdoğan, neredeyse Türkiye’yi HTŞ’nin hamisi durumuna getirdi" diyen Kılıçdaroğlu, "Dış politikada egemen güçlerin taşeronluğuna soyunursanız başınız beladan kurtulmaz" ifadelerini kullandı.

Osman Kavala'nın yeniden tutuklanmasına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Gezi’nin bir başka özelliği de baskıcı rejime, diktatöre boyun eğdiren, diz çöktüren bir eylemdir. Osman Kavala ve benzerleri üzerinden intikam almaya çalışıyorlar" dedi.

Darbe tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Ne darbesi Allah aşkına? Tartışma tamamen AK Parti’nin gündemi saptırmak, yeni bir mağduriyet alanı yaratmak istemesiyle ilgili" diye konuştu.

"CHP iktidara gelirse ilk ne yaparsınız?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Demokrasiyi savunan tüm siyasi partilerle birlikte demokratik parlamenter sistemi yeniden inşa etmemiz lazım. Bu eskiye döneceğiz anlamında değil, darbe hukukundan kesinlikle hukuk sistemimizi temizleyeceğiz... Yargının evrensel standartlarda, hukuk üretmesi, insan haklarına saygı göstermesi lazım. Ve güçlü sosyal devleti inşa etmemiz gerekir" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet'e konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

>> İdlib ile başlayalım: Tam savaş çıktı çıkıyor derken 5 Mart’ta da Putin, Merkel ve Macron ile liderler zirvesi yapılacağı haberi geldi. Bir yandan Soçi Mutabakatı’na dönüş sinyalleri veriliyor, bir yandan bu ay sonuna kadar süre tanınıyor... Türkiye Suriye’de sıkıştı mı?

Bizim orada gözlem noktalarımız var, bunların bir kısmı Suriye’nin kontrolüne geçen bölgeler içinde kaldı. Rejim kendi topraklarından teröristleri ayıklamak istiyor. Bütün dünya da bunların terörist olduğunu kabul ediyor. Türkiye ise Erdoğan’ın politikasıyla adeta, terör örgütlerini himaye eden bir ülke durumuna geldi. Bu güzel ülkeyi, bir terör örgütünün korucusu olma pozisyonuna getirmeyi Erdoğan nasıl hazmedebiliyor? Erdoğan, neredeyse Türkiye’yi HTŞ’nin hamisi durumuna getirdi. Dış politikada egemen güçlerin taşeronluğuna soyunursanız başınız beladan kurtulmaz. Erdoğan, bazen ABD’nin bazen Rusya’nın bölgedeki taşeronluğuna soyundu. Amerika, kendi askerinin ölmesini istemez ama bizim askerlerimiz ölüyor, şehit oluyor. Siyasi iktidarın, Suriye’deki iç savaşın başladığı tarihten günümüze, sürdürdüğü yanlış politikanın sonucu evlatlarımız şehit düşüyor. Acı olan bir başka gerçek ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, İdlib’de tam olarak ne yaşanıyor, bilmiyor. Askerlerimizin dahi nasıl şehit düştüğünü Rus kaynaklarından öğreniyoruz. Oysa tek bir Mehmetçiğimizin tırnağı dahi, Suriye’nin tamamından daha değerli.

"YAŞANANLAR SAVAŞ İSE TBMM'NİN NEDEN HABERİ YOK?"

>> Erdoğan geçen hafta yaşananlar için ‘savaş’ dedi...

Yaşananlar savaş ise bundan milletimizin, milletimizin egemenliğini temsil eden TBMM’nin neden haberi yok? “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız” diyoruz, bunu kalkıp açıklıyoruz, sonra da “HTŞ orada kalacak” diyoruz. Niye kalacak? Niye savaşıyoruz, hangi gerekçeyle savaşıyoruz? Türk ordusu ve Suriye ordusunun, Rus ordusunun savaşmasının mantıklı gerekçesi var mı? Ben Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyor ve oradan göç istemiyorsam konuşacağım kişi bellidir. Suriye sınırı içinde kalmak koşuluyla siviller için olanakları yüksek kamplar yapılır. Bu kamplar için AB’den de destek alınır. Suriye ve Rusya’nın cihatçı gruplara yönelik saldırılarında neden taraf oluyorsun? Siyasi iktidarın acilen TBMM’ye bilgi vermesi gerekiyor.

kilicdaroglu-ndan-chp-iktidara-gelirse-ilk-ne-yaparsiniz-sorusuna-yanit-692148-1.

>> Osman Kavala’nın Gezi davasından beraat edip 15 Temmuz davasıyla yeniden tutuklanmasına ne diyorsunuz?

AK Parti iktidarda 17 yılı bitirdi, 15 Temmuz’dan sonra yapılan Yenikapı toplantısında “Camiye, adliyeye, kışlaya siyaset girmesin” dedim. Bu üç yere siyaset girerse beka sorunu çıkar, gerilim olur. 20 Temmuz darbesinden sonra üç yeri de siyasallaştırdılar, hâlâ devam ediyorlar. AK Parti’nin il, ilçe başkanlarını hatta AK Parti yönetimlerinde görev alan avukatları hâkim diye tayin ettiler. Gezi, Türkiye’nin yetişmiş genç kuşağının kendi ülkesine, doğasına, yaşadığı kente sahip çıkma mücadelesidir. Bir aydınlanma mücadelesidir. Gezi’nin bir başka özelliği de baskıcı rejime, diktatöre boyun eğdiren, diz çöktüren bir eylemdir. Osman Kavala ve benzerleri üzerinden intikam almaya çalışıyorlar. FETÖ’cülerin mağduru olmuş kişileri, bugün FETÖ ile ilişkili göstermek, kendi ayıplarının, yanlışlarının, “siyasi ayak” olma durumlarının üstünü örtmek için suçluyorlar. Fakat bunlar geçecek, Türkiye ilk seçimlerin ardından büyük bir hızla gerçek anlamda yargı bağımsızlığına kavuşacak. Kimse umutsuz olmasın.

>> Darbe tartışmaları yeniden tedavüle sokuldu ve tartışma yine Kemalistler üzerinden yürütülmeye çalışıldı. Darbe tartışmalarını değerlendirir misiniz?

Ekonomi perişan vaziyette. Mutfaklarda gerçekten yangın var. İşsizlik almış başını gidiyor, Türkiye’nin gerçek gündemi bu. Darbe falan filan… Ne darbesi Allah aşkına? Bana kim çıkıp da darbeler bu ülke için yarar getirmiştir diyebilir? Tartışma tamamen AK Parti’nin gündemi saptırmak, yeni bir mağduriyet alanı yaratmak istemesiyle ilgili.

>> Oy oranınız arttı mı?

Artıyor tabii, bu bizi mutlu ediyor. Oyu artırmak kolay değil. Yarın seçim olacakmış gibi 24 saat çalışıyoruz. Toplumu sağ-sol diye ayırmanın bugün için doğru olmadığını, demokrasiyi savunanlar ve savunmayanlar olarak ayrıştığımızı düşünüyorum. Demokrasiyi savunuyorsak o zaman tek adam rejiminin doğru olmadığını, bu rejimin Türkiye’ye yarar getirmediğini, tam tersine kaos getirdiğini görmeliyiz. Ekonomide ciddi sorunlar var, dış politikada açmazlarla karşı karşıyayız, eğitim iflas etti, üniversiteler bilgi üretemez noktaya geldi. Yurttaş, bunun faturasının doğrudan doğruya kendisine yansıdığını da gördü. Yoksulluğu, işsizliği gördü. Bir sürü laf ediyorlar, “İşsizliği önleyeceğiz” diye ahkâm kesiyorlar ama yok. Çöp konteynırlarından beslenen on binlerce aile var ve bunların yüzde 90’ı geçmişte AK Parti’ye oy verenler.

CHP İKTİDARA GELİRSE İLK NE YAPACAK?

>> Şöyle bir algı da var: Öyle bir erozyon söz konusu ki bugün CHP iktidara gelse eli kolu bağlanır...

CHP iktidara geldiği gün itibarıyla ülke rayını oturmaya başlar. Beş yılın sonunda da Türkiye’nin temel problemleri büyük ölçüde çözülmüş olur. Son derece nitelikli kadrolarımızla Türkiye’yi yönetmeye hazırız. Türkiye’yi yönetecek güçlü, donanımlı ekiplere sahibiz. CHP iktidarında Türkiye nefes alacak, buna inanıyorum…

>> İlk ne yaparsınız?

Demokrasiyi savunan tüm siyasi partilerle birlikte demokratik parlamenter sistemi yeniden inşa etmemiz lazım. Bu eskiye döneceğiz anlamında değil, darbe hukukundan kesinlikle hukuk sistemimizi temizleyeceğiz. 12 Mart’ta, 12 Eylül’de askerlerin getirdiği ve toplumu kıskaç içine alan düzenlemeler vardı, o düzenlemeleri kaldıracağız. Parlamentonun daha güçlü hale gelmesi lazım. Yürütme ile parlamento arasında hem sağlıklı bir işbirliği hem sağlıklı bir denetimin olması lazım. Güçler ayrılığı ilkesi bu bağlamda yeniden ele alınmalı. Yargının evrensel standartlarda, hukuk üretmesi, insan haklarına saygı göstermesi lazım. Ve güçlü sosyal devleti inşa etmemiz gerekir.

"CNN TÜRK'ÜN CHP'YE KUMPAS KURDUĞU KANISINDAYIZ"

>> Bir de CNN Türk boykotu var…

Boykot demiyoruz, CNN Türk'e çıkmama kararı aldık.

- Çıkan partililerin ihracını istediniz. Bu demokratik mi?

Biz CNN Türk’ün yayın politikasına müdahale etmiyoruz. İstedikleri gibi yayın yapabilirler. Biz çıkmama kararı aldık. Çünkü yayın politikası ile CHP’ye kumpas kurulduğu kanısındayız. Biz bunu uygun görmedik, dolayısıyla çıkmama kararı aldık, yoksa CNN Türk istediği gibi yayın yapabilir. A Haber’e de çıkmıyoruz. A Haber istediği gibi yayın yapıyor. Arkadaşlarımızın çıkmasıyla ilgili ihraç istemimizin arkasında, CNN ile ilgili kararımızın MYK kararı oluşu var. Eğer bir partilimiz “Ben MYK kararını tanımıyorum” diyorsa o partili değildir, o zaman partiden ayrılması lazım. Partiden ayrılıp istediği televizyon programına ya da kanalına çıkabilir.

İŞ BANKASI AÇIKLAMASI

İş Bankası meselesi darbe dönemlerinde CHP’nin hep yaşadığı bir gerçektir. Kenan Evren ve arkadaşları ne yaptıysa Erdoğan da aynı şeyi yapıyor. Biz de yargıya başvuruyoruz. Ben “Hiç kimsenin mal ve can güvenliği yok” derken kıyameti koparıyorlardı. Gerçekten yok. Bu ülkeyi kuran insanın iradesini dahi yok sayıyorsanız, herkesi yok sayarsınız. Erdoğan, Atatürk’ün mirasını bir şekilde yok etmek istiyor. Bütün amacı bu…"