CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki orman yangınları ile ilgili yapılması gerekenleri anlattı. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye yönetilemiyor, Saray iktidarı devletimizi aciz duruma düşürmüştür" dedi.

Kılıçdaroğlu'ndan orman yangınları açıklaması: Erdoğan'ı eleştirdi, yapılması gerekenleri anlattı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 28 Temmuz'dan bu yana süren orman yangınları hakkında iktidara eleştirilerde bulundu, yapılması gerekenleri açıkladı.

CHP Genel Merkezi'nde orman yangınlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eleştirilerde bulundu. Kılıçdaroğlu, "Bir cumhurbaşkanı, Cumhuriyet'in göz bebeği olan Türk Hava Kurumu'nu işlevsiz hale getirip adeta Cumhuriyet'ten intikam almaya kalkıyorsa o cumhurbaşkanı ormanları koruyamaz" dedi.

Türkiye'nin yönetilemediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Saray iktidarı devletimizi aciz duruma düşürmüştür" dedi.

Yangınlara ilişkin yapılması gerekenleri sıralayan Kılıçdaroğlu, "Ülkemizi derhal yeni iklim krizlerine hazırlamaya başlamamız lazım" diye konuştu.

"THK'nın yenilenmesi için belediyelerimizi, iş insanlarımızı ve halkımızı göreve çağırıyorum" diyen Kılıçdaroğlu, " Yanan alanlarda ranta açılacak bir avuç toprağı bile yanlarına bırakmam, ellerinden alacağım" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Orman yangınlarına karşı canla başla mücadele eden tüm orman çalışanlarına, polis ve askerlerimize, itfaiye personelimize, belediye personellerimize, gönüllü olarak sahada çalışan arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Sizler bizim kahramanımızsınız.

Bizim töremizde, geleneğimizde, ahlakımızda, inancımızda başsağlığı dileyeceğimiz kişileri ayağımıza çağırmak yoktur. Ya aileyi ziyaret eder, ya telefonla başsağlığımızı sunarız. Örfümüz, adetimiz budur. Ahlakımız budur. Ancak Marmaris'te hayatını kaybeden Şahin Akdemir'in ailesi korumalar gözetiminde evinden alınarak Erdoğan'ın yanına getirilmiş ve Erdoğan burada aileye başsağlığı dileyerek, fotoğraf çektirmiştir. Bu davranışı bu toplum kabul etmez, içine sindiremez.

Bir cumhurbaşkanı, orman yangınlarını önleme konusunda bir master planı hazırlamakta acizse o cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.

Bir cumhurbaşkanı, orman yangınlarının 5'er yıllık zaman diliminde sürekli arttığını göremiyor, görüyor da kavrayıp tedbir almıyorsa o cumhurbaşkanı yangınları önleyemez.

Bir cumhurbaşkanı, küresel ısınma ile birlikte orman yangınlarının artacağını bilmiyorsa, dünyada ve Türkiye'de uzmanların yazılı uyarılarını dahi okumuyorsa o cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.

Bir cumhurbaşkanı, orman yangınlarını yandaşı için dünyada örneği olmayan yıllık ihaleler ile yapıyorsa o cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.

Bir cumhurbaşkanı, yangınlarda kullanılacak filonun dengeli olması gerektiğini bilmiyorsa o cumhurbaşkanı orman yangınlarını önleyemez.

Bir cumhurbaşkanı, yanan orman alanlarının tekrar kazanılması için görevi Orman Bakanlığı'na değil de Turizm Bakanlığı'na veriyorsa o cumhurbaşkanı yangınları önleyemez.

Bir cumhurbaşkanı, Cumhuriyet'in göz bebeği olan Türk Hava Kurumu'nu işlevsiz hale getirip adeta Cumhuriyet'ten intikam almaya kalkıyorsa o cumhurbaşkanı ormanları koruyamaz.

Bu söylediklerimin tamamı doğrudur. Geldiğimiz tablo, yaşadığımız trajedi tam da budur. Türkiye yönetilemiyor. Sevgili halkım, yangınlar devam ediyor. Biliyorum, canımız çok yanıyor. Büyük bir üzüntüyle söylüyorum ki; Saray iktidarı devletimizi aciz duruma düşürmüştür.

Şimdi milletimize yapmamız gerekenleri anlatacağım:

Ülkemizi derhal yeni iklim krizlerine hazırlamaya başlamamız lazım. Ülkemiz iklim ve su krizinin ortasındadır. Saray iktidarı bu uyarıları duymamaktadır. Bu süreçte kayıpların raporlanması lazım. Bu yapılırken Erdoğan'ın halkımıza adeta bir kredi pazarlayıcısı gibi yaklaştığı şekilde değil. Doğru dürüst kayıpların raporlanması lazım. Kim zarar gördüyse kayıt altına alınmalıdır. Her orman için güncel ve doğru bir yangın planının yapılmasını sağlamalıyız. Bu iktidarın işi demeyeceğiz, biz yapacağız. Duygusal olarak fidan dikilsin diyorsunuz anlıyorum ama bilim insanlarını dinlemeye başlamanın tam zamanıdır. Bilim Çalıştayı gerçekleştireceğiz.

THK'nın yenilenmesi için belediyelerimizi, iş insanlarımızı ve halkımızı göreve çağırıyorum. Biz bunu yapacağız, iktidardan artık bir şey beklemeyeceğiz. Onları trolleri ile baş başa bırakacağız. Biz milletimizle, Saray iktidarının unuttuğu orman köylülerimizle el ele vererek gerçeklere odaklanacağız.

Yaşadığımız felaket zaten Saray iktidarının elinde hırpalanmış olan ruh sağlığımızı maalesef daha da etkiledi. Halk yardım çağrısı yaptığı zaman onları anlamak yerine önüne geleni terörist yaftalamak ancak aciz yönetimlerin başvuracağı bir taktiktir. Halkımızın ruh sağlığını düşünmeliyiz. Yangında zarar görmüş alanlara ne Turizm Bakanı'nın, ne Saray'ın, ne de onların avalerinin bir tek tuğla koymalarına izin vermeyeceğiz. Herkesi uyarıyorum. Yanan alanlarda ranta açılacak bir avuç toprağı bile yanlarına bırakmam, ellerinden alacağım."

KILIÇDAROĞLU: AĞIR SANSÜR ALTINDAYIZ

Kılıçdaroğlu, basın toplantısındaki açıklamalarının özetini daha sonra Twitter hesabından da paylaştı. “Ağır sansür altındayız” diyen CHP Lideri, “Halkın sesinin duyulması konusunda desteğe ihtiyaç var. Paylaşın, her yerde anlatın. Az evvelki basın açıklamamın özetini paylaşmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, “Halkın sesinin duyulması konusunda desteğe ihtiyaç var. Paylaşın, her yerde anlatın. Az evvelki basın açıklamamın özetini paylaşmak istiyorum” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun mesajları şöyle:

Sevgili Halkım; sizin de gayet iyi bildiğiniz üzere, ağır sansür altındayız. RTÜK sansürü daha da artırmanın peşinde. Halkın sesinin duyulması konusunda desteğe ihtiyaç var. Paylaşın, her yerde anlatın. Az evvelki basın açıklamamın özetini paylaşmak istiyorum.

Ülkemizi yeni iklim krizlerine hazırlamaya başlamamız lazım. İklim ve su krizinin tam merkezinde olan Türkiye 15 yıldır bu konuda uyarılmaktadır ama Saray İktidarı bu uyarıları duymamaktadır. Zaten bunu anlama kapasiteleri de yoktur.

Orman yangınlarını önleme konusunda, iktidarın sorumluğunu yerine getiremediğini bildiğimiz için iklim master planını biz, Millet ittifakı olarak hazırlayacağız. Ayrıca yangından kim zarar gördüyse kayıt altına alınmalıdır.

Bu yapılırken, Erdoğan’ın halkımıza adeta bir kredi satıcısı gibi yaklaştığı şekilde değil, doğru düzgün yapılması gerekir. Bunu belediyelerimiz yapacaktır. Belediyelerimize sesleniyorum, bu görev sizde. Ormanlarımız kendilerini yenileyecektir.

Duygusal olarak fidan dikilsin istiyoruz ve ben sizi anlıyorum ama bilim insanlarımızı dinlemeye başlamanın zamanıdır. İşte bu yüzden, konunun uzmanı bilim insanlarımızdan hemen destek isteyeceğiz. Bunun için de bir Bilim Çalıştayı yapılması şarttır, biz organize edeceğiz.

Türk Hava Kurumu'nu yeniden tümüyle faal hale getirmek için belediyelerimizi, halkımızı ve iş insanlarımızı göreve çağırıyorum. Yanlış anlaşılmasın, çağrım dürüst iş adamlarınadır; ülkeyi soyup sağana çeviren 5li çetelere değil. Bu THK rezaletini biz dürüst insanlar bitireceğiz.

Çok önemli bir nokta da toplumun ruh sağlığı. Yaşadığımız felaket, zaten Saray İktidarı’nın elinde hırpalanmış olan ruh sağlığımızı maalesef daha da kötü etkiledi.

Bu kadar ruhu yaralı bir halk yardım istediğinde, yardım çağrısı yaptığında, onları anlamak yerine önüne geleni “terörist/işbirlikçi” diye yaftalamak ancak bu aciz iktidarın başvuracağı bir taktiktir. Yılmayacağız, dünya ile iş birliği kuracağız.

Ve son olarak da, çareyi trolleşmiş iktidardan beklemek artık abesle iştigal olacağı için, tüm gerekli adımları biz Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı olarak yapmaya başlayacağımızı taahhüt ederiz.