CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6 ayda ülkeye nefes aldıracaklarını belirtti. 6'lı masa hakkında konuşan CHP Lideri, "Her bir vatandaş o masaya baktığında kendi temsilcisini görüyor. Bizi bir araya getiren ülkenin durumu" dedi.

Kılıçdaroğlu, Ordu'da: Bu memlekete 6 ayda nefes aldırırız
Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ziyaretlerde bulunmak üzere Ordu'ya geldi. STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri Buluşması'nda açıklamalarda açıklamalarda bulunan CHP Lideri, "Bu memlekete 6 ayda nefes aldırırız" dedi.

Kılıçdaroğlu, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği kentte, Gülyalı Belediye Başkanı Ulaş Tepe'yi ziyaret etti. Tepe'den belediyenin çalışmaları hakkında bilgi alan Kılıçdaroğlu, Başkan Tepe'ye görevinde başarılar diledi.

Daha sonra Altınordu ilçesine geçen Kılıçdaroğlu, Akyazı Mahallesi'ndeki bir üreticinin fındık bahçesini ziyaret etti.

Fotoğraf: AAFotoğraf: AA

Burada bahçe sahibiyle görüşen Kılıçdaroğlu, fındıkla ilgili sorunların çözülmesi gerektiğini belirterek, "Fındık aynı zamanda bu bölgenin stratejik ürünüdür. Bunun kabul edilmesi lazım. Yani Rize'de, Artvin'de çay nasıl stratejik ürünse o bölge için, Karadeniz için de fındık stratejik üründür ve bu stratejik ürününün korunması lazım. Burada yaşayan milyonlarca insan var ve bu insanların temel gelir kaynaklarından birisi de fındıktır. Çözeceğiz inşallah" dedi.

Kılıçdaroğlu, Zübeyde Hanım Caddesi'ndeki iş yerlerini gezerek esnafın sorunlarını dinledi. Yurttaşlarla sohbet eden Kılıçdaroğlu, bir çay ocağında esnafla çay içti.

Fotoğraf: AAFotoğraf: AA

"DEVLETİ ÇÖKERTTİLER VE ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ"

Kılıçdaroğlu, Ordu'da STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri Buluşması'nda açıklamalarda bulundu.

Fındık üreticilerinin sorunlarından bahseden Kılıçdaroğlu, "Fındık bu bölgenin stratejik ürünüdür. İktidarımızda fındık üreticisi hak ettiği geliri alacaktır" diye konuştu.

"Fındık üreticileri, sanayici, esnaf, taksi şoförü, emekli şikayet ediyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Şikayet etmeyen kim? 84 milyonu sömüren ve Saray'da yaşayanlar. Devlet liyakatla yönetilir, devlet ahlakla yönetilir" ifadelerini kullandı.

Kendisi hakkında tazminat davaları açıldığını belirten CHP Lideri, şunları kaydetti: "Sanıyorlar ki ben bunlardan çekineceğim, korkacağım. Feriştahınız gelse korkmam! Rahmetli babamın nasihati vardır. 'Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur' diye. Biz doğru duracağız."

6'lı masaya da değinen Kılıçdaroğlu, "Her bir vatandaş o masaya baktığında kendi temsilcisini görüyor. Muhafazakarı, liberali, sağcısı, solcusu... Bizi bir araya getiren bu ülkenin durumu" dedi.

"Doğru durduğunuz takdirde, haksızlık yapmadığınız takdirde bu memlekete 6 ayda nefes aldırırız" diyen CHP Lideri, "6 ay, öyle uzun değil! Efendim soruyorlar, "Nasıl kurtuluruz bu işten?" Niye kurtulmayalım arkadaşlar! Her şeyimiz var. Birikimli insanlar bir köşeye atılmış" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Ordu'nun kültürünü de yaşama tarzını da kucaklaşmasını da biliyoruz. Bu toplantı sıradan bir toplantı değil. Bu toplantı aynı zamanda oturup beraber bu ülkenin sorunlarını nasıl çözebiliriz toplantısıdır. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki toplum ayrışmaya ve kutuplaşmaya başladı. Türkiye'yi buradan çıkarmamız lazım. Öyle bir noktaya getirdiler ki komşumuzun kimliğini, yaşam tarzını, inancını sorgulamaya başladık. Buradan Türkiye'nin çıkması lazım. Mücadelenin beraber ve birlikte yapılması lazım. Bu Ordu'da yapılacak ama Hakkari'de de, İzmir'de de, Mersin'de de yapılacak. Ayrışma bir topluma huzur getirmez. Kutuplaşma yaratanlar kendi tabanlarını domine etmek için kutuplaşmayı büyüteceklerdir. Bundan kaçınmamız lazım.

"SORMULU SİYASET KURUMU"

Fındık ve bal deyince aklımıza Ordu geliyor. Az önce fındık bahçesine gittiğimde orada bir üretici anlattı. 150 milyarlık bir sektöre fındık satıyoruz. 150 milyar dolarlık bir sektörden biz fındık üreticileri olarak ne kadar kazanıyoruz? 1.5-2 milyar dolar. Biz fındık üretiminde dünyada birinci sıradayken neden ve hangi gerekçelerle biz neredeyse fındık bahçelerini terk eder noktaya geldik? Biz nasıl oluyor da şimdi fındık bahçelerimizi uluslararası tekellere teslim eder noktaya geldik, kim yaptı bunu? Sorumlusu siyaset kurumu.

"FINDIK BU BÖLGENİN STRATEJİK ÜRÜNÜDÜR"

Fındık konusunda sorunları biliyorsunuz. Buradan nasıl çıkarız? Uzun vadeli ve sağlıklı bir planlama yapmamız lazım. Lisanslı depoculuğun geliştirilmesi lazım. Fındığın katma değeri yüksek ürüne dönüştürülmesi lazım.

Teşvik ediliyor 14 yıldır aynı fiyat. Bu teşvik midir? Teşvik edilmesi lazım. Çiftçi kayıt sistemine göre 43 ilde 735 bin hektarlık alanda 400 bin fındık üreticisi var. Bunların tamamı TBMM'de görüşülmesi için önergeler verildi CHP tarafından, fakat fındık üreticisinin sorunlarının TBMM'de tartışılmasını AKP ve MHP reddetti. Görüşülse de görüşülmese de fındık bu bölgenin stratejik ürünüdür. İktidarımızda fındık üreticisi hak ettiği geliri alacaktır. Adalet mi? Adalet budur!

"ASIL SORUN MEMLEKETİN YÖNETİMİ"

Asıl sorunumuz memleketin yönetimi. Türkiye düşündüğünüzden zengin bir ülke. 2018'de yeni bir sisteme geçtik. Bu sistem kimin için çalışıyor? Kimlere çalışıyor? Bunun sorgulanması lazım. 84 milyon insan hep beraber bir avuç insana çalışıyoruz.

Milyar dolarlık ihale yapıyorsunuz. Çağırıyorsunuz dostunuzu, partinize yardım edeni 'Sana bu ihaleyi verdim' diyorsun. Adrese teslim iş yapıyorsun. Adam 'param yok' diyor. 'Git dışardan borç al, ben garanti olacağım' diyor. Bir de dolar ve avro bazında gelir garantisi veriyorsun. ABD'deki enflasyonu da bu milletin sırtına yıkıyorlar.

"ŞİKAYET ETMEYENLER SARAY'DA YAŞAYANLAR"

Bugün Kur Korumalı Mevduat diyorlar. 'Vatandaş neden bankada dolar tutuyor?' diyorlar. Kardeşim devleti yöneten olarak sen kendi vatandaşından dolarla borçlanıyorsun. Türk Lirası'nı erittin. En rahatsız olduğum da bunları yapanların milliyetçi geçinmesi. Siz kim, milliyetçilik kim!

Fındık üreticileri, sanayici, esnaf, taksi şoförü, emekli şikayet ediyor. Şikayet etmeyen kim? 84 milyonu sömüren ve Saray'da yaşayanlar. Devlet liyakatla yönetilir, devlet ahlakla yönetilir.

"TAZMİNAT DAVASI AÇIYORLAR, FERİŞTAHINIZ GELSE KORKMAM!"

Ben bürokratlara neden çağrı yaptım? Yanlışın altına imza atmayın dedim. Bana 'Niye tehdit ediyorsun?' diye kızıyorlar. Tehdit etmiyorum; 'yasalara, kanuna, adalete uyun' diyorum. Yanlış yaparsanız yarın bunların hepsi gider, sen hesap vermek zorunda kalırsın. Baskı kuruyorlar 'Kılıçdaroğlu neden doğruları söylüyor' diye. Tazminat davaları açıyorlar. Sanıyorlar ki ben bunlardan çekineceğim, korkacağım. Feriştahınız gelse korkmam! Rahmetli babamın nasihati vardır. 'Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur' diye. Biz doğru duracağız.

"6 AYDA NEFES ALDIRIRIZ"

Doğru durduğunuz takdirde, haksızlık yapmadığınız takdirde bu memlekete 6 ayda nefes aldırırız. 6 ay, öyle uzun değil! Efendim soruyorlar, "Nasıl kurtuluruz bu işten?" Niye kurtulmayalım arkadaşlar! Her şeyimiz var. Birikimli insanlar bir köşeye atılmış. Doktorasını yapmış, yurt dışında eğitimini almış, devleti bilen o kadar nitelikli insanlar var ki, her birisini bir köşeye attılar.

6'LI MASA AÇIKLAMASI

6'lı masa hakkında şunu söyleyeyim. Her bir vatandaş o masaya baktığında kendi temsilcisini görüyor. Muhafazakarı, liberali, sağcısı, solcusu... Bizi bir araya getiren bu ülkenin durumu.

Sevgili Ordulular, plansız hiçbir şey olmaz. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Devlet Planlama Teşkilatı'nı kapattılar! Devleti çökerttiler ve çıkarmak zorundayız."