Kılıçdaroğlu’nun ‘samimiyet testi’ paylaşımının ardından CHP, ‘başörtüsüne yasal güvence’yi de kapsayan kanun teklifini Meclis’e sundu. Uzmanlar tüm kadınların özgürlüğünün yasal güvence altına alınması gerektiğini söylerken ülke gündeminin çok farklı olduğunu savunuyor.

Kimle, nasıl, nerede helalleşme?
İranlı kadınlara Türkiye’den de destek geldi. (Fotoğraf: Depo Photos)

Umut SERDAROĞLU

Ülkede yaşam koşullarının giderek zorlaştığı, hayat pahalılığın günden güne katlanarak arttığı şu günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yeni bir ‘helalleşme’ adımı geldi. Kılıçdaroğlu tarafından önceki akşam verilen ‘başörtüsü’ mesajının ardından parti yönetimi, ‘başörtüsüne yasal güvence’yi kapsayan kanun teklifini Meclis Başkanlığı’na sundu.

Kılıçdaroğlu, “Uzun süredir ülkenin yaralarını kapatmaktan ve geleceğe güvenle bakmaktan bahsediyorum. Çok yara var. Bu meseleyi toplum olarak aşma, geride bırakma zamanı. Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkarıyoruz” dedi. CHP olağan grup toplantısında da aynı konuyu gündeme getiren Kılıçdaroğlu, “Saray beni iyi dinlesin; kadınların duygularını inançlarını istismar ettiğini yeter. Artık kanunu çıkaralım ve bu çağ dışı tartışma bitsin” dedi.

CHP grup toplantısının ardından Kadınların Yürüttükleri Mesleğin İcrası Kapsamındaki Kılık ve Kıyafeti Giymek Dışında Herhangi Bir Zorlamaya Tabi Tutulamaması Hakkında Kanun Teklifi Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Teklifte “Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz” maddesine yer verildi.

ÜÇ İSİMDEN DESTEK

Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü açıklamasına Gelecek Partisi Başkanı Davutoğlu, Saadet Partisi Başkanı Karamollaoğlu ve Demokrat Parti Başkanı Uysal, paylaşımlarla destek verdi.

AKP’li isimler ise Kılıçdaroğlu’nun ‘başörtüsü’ hamlesine itiraz etti. AKP’li Özhaseki, ‘başörtüsü’ mevzusunun Türkiye’nin gündeminde olmadığını söyledi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Sayın Kılıçdaroğlu yine ülke gündemini geriden takip etmeye devam ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.

MHP’nin Genel Başkanı Bahçeli ise CHP’nin ‘başörtüsü teklifi’ne destek vermeyeceklerini söyledi.

Teklifin özgürlüğün ‘başörtüsü’ ile kısıtlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Koç Üniversitesi Siyaset Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Somer ve AKSOY Araştırma Şirketi’nin kurucusu Ertan Aksoy, kadınların ülkede daha rahat yaşayabilmesi için adımların atılması gerektiğini söyledi.

ÖZGÜRLÜK GÜVENCESİ

Önemli olan kanunun her kesimin eşitlik ve özgürlüğünü güvence altına alacak bir model olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Murat Somer şunları söyledi: “Öncelikle CHP, konuyu sorun olmaktan çıkarıp siyaseten istismar edilmesini engellemek istiyor. Çünkü bu istismar CHP’nin güven ilişkisi kuramadığı kesimlerin ortaya çıkmasına yol açıyor. Ancak bu kanun teklifi dar kapsamlı olmamalı. Örneğin Sayın Karamollaoğlu’nun paylaşımında daha az kapsayıcı bir çerçeve vardı. Tüm kadınların giyim özgürlüğünü ve özgür iradesini güvence altına almak temel kriter olmalı. Hem CHP’nin tabanının büyük çoğunluğunu oluşturan kadınların özgürlüğü hem de çok farklı tercihlerden insanların giyim kuşamları güvence altına alınmalı.”

Prof. Dr. Murat SomerProf. Dr. Murat Somer

Son zamanlarda konser yasakları, ‘açık’ giyindiği için kadınlara yönelik yapılan baskıları hatırlatan Somer, “Yerine göre başörtülülerin yaşadığı sorunlar oldu ancak farklı giyim tarzına sahip insanlara da baskılar olduğunu geçmişte ve günümüzde görüyoruz. Bu yüzden ayrımcılık ve baskıya karşı kişilere güvence sağlanması CHP’ye kazandıracaktır. Ancak son kertede muhalefet bu konulara strateji olarak bakar, yeterince inandırıcı olmazsa toplumla ilişkisi de bozulacaktır” dedi. Başörtüsü meselesinin sadece bir dinin meselesi görülmemesi gerektiğini de aktaran Somer, “Bütün din ve ideolojiler yaşam biçimlerine göre özgürce hareket edebilmeli. Din, ideoloji, giyim özgürlüğü beraber sağlanmalı” ifadelerini kullandı.

BİRİNCİ ÖNCELİK DEĞİL

Ertan Aksoy’un konuyla ilgili değerlendirmesi ise şöyle:

“Toplum devasa bir ekonomik sorun içerisindeyken birinci önceliğin bu olmaması gerekiyor ancak muhafazakâr kesimde iktidar değiştikten sonra yaşanabilecek endişeye yönelik bir adım atıldı. Geçmişteki kadar büyük bir sorun değil ama AKP yerine başka bir parti gelse muhafazakâr seçmenin kafasında oluşan sorulardan bir tanesi de bu. Anlaşılan o ki Kılıçdaroğlu da böylesi bir kaygıya karşı seçim iklimine girilmeden önce önlem almak istedi.”

Araştırmacı Ertan AksoyAraştırmacı Ertan Aksoy

Kanunun tüm kadınların giyim, inanç özgürlüğünü kapsaması gerektiğini söyleyen Aksoy, “Bugün başka bir kıyafet biçimi tercih eden kadınlara bırakın sözlü müdahaleyi, fiziksel müdahaleler sokaklara taşınmış durumda. Sadece muhafazakâr yaşam biçimini benimsemiş değil, aynı zamanda laikliği benimsemiş, kendi giyim tarzına göre giyinmek isteyen kadınların özgürlüğüne yapılan tehditler de ortadan kaldırılmalıdır” dedi.

***

LAİKLİK İÇİN MÜCADELEYE

SOL Parti, Meclis’e sunulan taklife tepki gösterdi. Konuya ilişkin açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Toplumun tepeden tırnağa dinci gerici bir dönüşümle baskı altına alındığı yirmi yılın ardından laiklik için canla başla mücadele etmesi gereken muhalefet bırakın bunu yapmayı gerici AKP rejiminin dayatmalarına teslim oluyor. Kadınların ve tüm toplumun özgürleşmesi bu baskı karşısında laikliğin kazanılmasından geçiyor. Bu kötülük rejiminin bir kopyası olmaya çalışarak bu rejimle mücadele edilemez. İranlı kadınların özgürlük isyanı yankılanırken yine siyaset koridorlarının, kadınlar olmadan, kadınların özgürlüğünü gericiliğin içinde araması kabul edilemez! Kadınlar başta ülkemizin tüm ilerici, demokrat, Cumhuriyetçi insanlarını laiklik için mücadeleye çağırıyoruz."