Halkın konut kriziyle baş başa bırakıldığı Buğra Gökce’nin verileriyle gözler önüne serildi. Son 4 yılda kiralara yüzde 583 zam yapıldı. Araştırmacı Baysal ise “Konut hakkı kullanım değeri üzerinden tanımlanmalı” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi
Kira zammı son 4 yılda patladı
Fotoğraf: AA

Ülke, tarihinin en büyük ve vahim konut kriziyle karşı karşıya. Ev kiraları yurttaşların maaşlarıyla karşılayamayacağı boyutlara ulaştı. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Şehir Plancısı Buğra Gökce, sosyal medya hesabından yaptığı karşılaştırmada, konut kiralarındaki artışa dikkat çekti.

Buna göre Nisan 2019-Nisan 2023 döneminde konut kiraları bedelinde ortalama yüzde 583 artış görüldü. Nisan 2019'da 81 ilde ortalama kira bedeli aylık 728 lirayken bugün 5 bin 58 liraya çıktı. Gökce açıklamasında yurttaşları bekleyen barınma krizinin altını çizdi. Ülkede barınma krizi giderek daha vahim bir hal alırken boş konutlar ise akıllarda soru işaretine neden oluyor. İBB verilerine göre İstanbul’da 1 milyon 800 bin konut boş durumdayken Ankara’da ise yaklaşık 1 milyon 300 bin evin olduğu tahmin ediliyor.

BÜYÜKŞEHİRLERDE YÜZDE 100’Ü AŞAN ARTIŞ

Gökce’nin verilerine göre 2019 yılı Nisan ayında kira bedeli ortalama ücretin sadece yüzde 27'si kadarken bugün yüzde 45’e ulaştı. Örneğin Muğla’da kira bedeli ortalama ücretin yüzde 187'si, Antalya'da yüzde 120'si, İstanbul'da yüzde 117'si seviyesinde. Nisan 2019-Nisan 2023 dönemine göre 30 büyükşehirde kira bedelinde ortalama artış oranı yüzde 697. Antalya'da artış yüzde 1109, Mersin'de yüzde 963, Muğla'da yüzde 935, Ankara'da yüzde 833, İstanbul'da yüzde 713 oldu.

Gökce, şu ifadelere yer verdi: “Antalya ve İstanbul'da ortalama kira bedeli asgari ücretin 1,5 katı. Muğla'da kira bedeli asgari ücretin 2,5 katına çıkmış.  30 büyükşehirde ortalama kira bedeli asgari ücretin yüzde 79'unu aşmış bir halde. Sığınmacıların yoğun yaşadığı ilk 10 ilde ise kira bedelindeki artış Türkiye ortalamasının üstünde. Kira bedelleri yüzde 702 zamlanmış. Bu illerde kira bedelinin asgari ücrete oranı 2019'da yüzde 46 iken bugün yüzde 86'ya çıkmış. Yani asgari ücret kira bedeli karşısında erimiş. Yaşanılan konut krizi düşünüldüğünden daha derin. Özellikle Türkiye nüfusunun yüzde 75'inin yaşadığı 30 büyük şehirde çalışanların, ücretlilerin gelirlerinin önemli bir kısmı konut kirasına gidiyor. Yeni işe başlayan gençlerin maaşlarıyla neredeyse konut kiralama şansı yok.” Büyükşehirlerde görev yapan kamu görevlilerinin konut kirası çıktıktan sonra gıda, ulaşım, giyinme ve temel ihtiyaçlar için maaşlarından küçük bir kısmın kaldığını belirten Gökce, “Türkiye önümüzdeki yıllarda konut krizini çözmek için çok ciddi, devrim sayılabilecek adımlar atmazsa bu kriz derinleşecek ve Cumhuriyet tarihimizin en vahim barınma krizi ile karşı karşıya kalacağız” dedi. 

METALAŞTIRMA ENGELLENMELİ 

Bağımsız araştırmacı ve İstanbul Kent Savunması Üyesi Cihan Uzunçarşılı Baysal, barınma sorunu ve çözüm önerilerine ilişkin şunları dile getirdi: “İBB gayet iyi araştırmalar yaparak konut krizinin boyutunu ortaya koyuyor ancak çözüme yönelik çalışmıyor. Sosyal kiralık konut seçeneğinin acilen getirilmesi gerekir. Bunu hem TOKİ hem KİPTAŞ için söylüyorum. Bugün neoliberal politikaların sosyal konutu yok ettiği Avrupa'da sosyal kiralık konutlara dönüş başladı. Ayrıca elinde birden fazla konut olanlardan ek vergi alınması, kira kontrolleri ve bölgelere göre üst sınırlar, yabancılara satışın durdurulması, boş konutların kamulaştırılarak sosyal konuta dönüştürülmesi diğer önlemler. Bu kriz devam ederse büyük şehirlerden küçük şehirlere başlayan içgöç artacak ve gidilen yerlerde de baskıyla kiralar yükseleceğinden sonunda devamlı göç eden nüfuslar ve son kertede evsiz nüfuslarla baş etmek zorunda kalacağız. Bir başka yönü de eğitim, iş gibi nedenlerden göç edemeyenlerin riskli, afete dayanıksız konutlara mahkûm edilmesidir ki yaşam hakki ihlalidir. GYO’lar eliyle lüks konut üretimi durdurulmalı. Ödenebilir koşullarda yaşamaya elverişli ve ilgili nüfusların kültürel gereksinimlerine yönelik konutlar inşa edilmeli. Kooperatifleşme, yurtdışı özellikle Latin Amerika deneyimi toprak mülkiyetten azade kullanım hakkı üzerinden bir konut sistemi inşa edilmeli. Ama en başta da bir devlet politikası olarak konutun metalaşması ve finansallaştırılmasının önüne geçilerek konut hakkı temel bir insan hakkı olarak kullanım değeri üzerinden tanımlanmalıdır.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de yaptığı açıklamada, “Garaj gibi bodrumdan bozma evlerde şu anda 2 bin 500 liraya oturmaya ‘Harika’ diyen aileler, onlardan 6 bin 500 lira para isteyen ev sahipleriyle karşı karşıyayız” dedi.