Kur şoku, dış borcun maliyetini de artırdı. Bir yıl içerisinde ödenmesi gereken kısa vadeli dış borcun TL karşılığı 14 Mayıs seçimlerinden bu yana 772 milyar lira yükseldi. CHP’li Karabat, “Bunun faturasını halk ödeyecek” dedi.

Kısa vadeli borç 772 milyar lira arttı

BirGün/Ankara

Bir süredir sabit tutulmaya çalışıldığı için Merkez Bankası’nın rezervlerinin tükenmesine neden olan kurlarda önceki gün son yılların en sert artışı yaşandı. Kurun 20 liranın üzerine çıkmaması için Merkez Bankası müdahaleleriyle büyük çaba harcayan ekonomi yönetimi, seçimin ardından baskıları durdurdu. Döviz kurları, ikinci tur seçimlerinden bu yana kesintisiz yükseliyor. İkinci tur öncesi 20 TL’nin hemen altında işlem gören kurlar önceki gün ilk kez 23 liranın üzerine çıktı.

Kurdaki yükseliş ücretlerin erimesine ve enflasyonist baskıların artmasına neden olurken borçların da maliyeti katlanıyor. Bu borçlar içerisinde kısa vadeli borçlar kritik öneme sahip. Kurdaki bir kuruşluk artış dahi bu borçların maliyetini değiştiriyor. Türkiye’nin vadesine bir yıl ve daha kısa kalan borçlarının toplamı 203,3 milyar dolar. Bu borcun 42,7 milyar doları kamuya, 39,3 milyar doları TCMB’ye, 121,3 milyar doları da özel sektöre ait.

203,3 milyar dolar olan kısa vadeli dış borcun TL değeri ilk tur seçimlerinden hemen önce 3 trilyon 978 milyar lira seviyesindeydi. Dün itibarıyla 4 trilyon 750 milyar liraya ulaştı. 14 Mayıs seçimlerinden bu yana kısa vadeli dış borcun maliyeti 772 milyar lira arttı. Bu tutar bir yıl ve daha kısa vadesi kalan borcu ifade ediyor.

CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Mehmet Şimşek’in Ekonomi Bakanı olarak yeni dönemindeki planını şöyle yorumladı: “Döviz yavaş yavaş serbest bırakıldı. Dolar bir noktaya geldikten sonra büyük ihtimalle faiz silahı çekilecek. Dövizdeki artış durdurulup, sıcak paranın gelmesi sağlanacak. Ancak bu paralar yatırıma dönüşmeyecek. Kısa sürede faizini alıp gidecekler. Plan bu..."

Karabat’a göre kur artışının faturasını orta ve alt gelir grubunun ödeyeceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “AKP’nin beceriksiz politikasının faturasını orta ve alt gelir grubu vatandaşlarımız ödeyecek. Yani ülkenin yüzde 80’ine fatura kesildi. Milli gelirin yüzde 48’ini elinde bulunduran nüfusun yüzde 20’si ise bundan etkilenmeyecek. Ama AKP faturayı ilk halka kesiyor. Rantına dokunmuyor. Bütçe açığı, dış ticaret dengesizliği, ithalata bağımlılık, finansman zorlukları, müteşebbislerin durması, genç nüfusun geleceğe güvensiz bakması gibi onlarca problem dururken Şimşek sadece gündemi oyalar.” 

***

DÖVİZDE TIRMANIŞ SÜRÜYOR

Seçimlerin ardından Türk Lirası'ndaki değer kaybı yüzde 10'un üzerine tırmanırken dün de dolar ve avrodaki yükseliş devam etti. Dolar 23,37'yi görürken, avro 25.30 seviyesinden işlem gördü.  liralık bir artış yaşandı. Artışın devam ettiği gram altın da yeni rekor seviyeye ulaştı. Gram altında yeni rekor seviyesi 1.479 TL oldu.

***

MB REZERVLERİ DİBİ GÖRDÜ

Merkez Bankası'nın (MB) rezervleri seçim sonrasındaki haftada düşüş ivmesine devam etti. MB’nin net rezervi eksi 5,7 milyar dolarla yeni tarihi dip seviyeye geriledi. Swap hariç net rezerv -61,2 milyar dolara gerilerken, brüt rezerv 100,5 milyar dolara yükseldi. Altın rezervlerinde de iki hafta hariç hep düşüş kaydedildi. Altın rezervleri 11,1 milyar dolar düştü.