Kitabı 'suç delili' sayılıp yasaklanan gazeteci Taştekin'den açıklama

Gazeteci Fehim Taştekin, "Rojava: Kürtlerin Zamanı" adlı kitabının mahkemece yasaklanması ile ilgili Twitter hesabından bir açıklama yaptı. Taştekin, kitabının 'suç delili' sayıldığını ve İletişim Yayınları avukatlarının bu karara itiraz dilekçesi verdiğini belirtti.

Taştekin, "Bir kitap, okurları aleyhine suç delili olamaz. Bir kitap 'terör örgütü' olamaz.Barıştan başka talebi olmayan insanları terör propagandası ile suçlamak ahlaksızlıktır. Başka da diyebileceğim bir şey yok." dedi.

Taştekin'in Twitter'dan yaptığı açıklama şöyle:

"Suriye'deki Kürtlerin yakın tarihini ve son süreci anlattığım "Rojava: Kürtlerin Zamanı" adlı kitabım maalesef mahkemece yasaklandı.Önce Diyarbakır'da tutuklanan Eğitim-Sen üyelerinin evlerinde el konulan Rojava: Kürtlerin Zamanı bu kişiler aleyhine suç delili sayıldı. Yine Ankara'da bir tweet yüzünden tutuklanan 1 öğretmenin evinde kitabıma el konuldu ve bu kişi aleyhine suç delili olarak dosyaya girdi. Değerli ağabeyimiz Aydın Engin Cumhuriyet davasından tutuklandığında da evinde bulunan aynı kitaptan dolayı ifade vermek durumunda kaldı. En son Mersin'de tutuklanan İHD'nin avukatlarından Ali Bozan'a, evinde el konulan Rojava kitabından hareketle örgüt üyeliği isnat edildi.

"Av. Bozan, "Örgütsel kitabı bulundurmaktaki maksadınız nedir?", "Kitap ile ilgili olarak her hangi 1 makama suç duyurusunda bulundunuz mu?." "Kitap içeriğinde geçen örgütsel konular ile ilgili kimlere talimat verdiniz?" şeklinde akla zarar sorulara maruz kaldı.

"Halbuki "Rojava: Kürtlerin Zamanı" yasal olarak basılmış ve bir yıldır herhangi bir soruşturmaya uğramamış bir kitap(tı). Belli ki birilerinin canını yakmak için delil icat etmeleri gerekiyordu ve Rojava adını taşıyan bir kitap işlerini görüyordu.Yasak olmayan bir kitabın suç delili sayılması abesle iştigaldi. Kaldı ki yasaklı bir kitabı bulundurmak da suç değil, olamaz da. Sanırım yasal bir kitabı suç delili saymak gibi bir çelişkiyi ortadan kaldırmak için kitabı da yasaklamaları gerekiyordu. Nihayetinde kitabı yasaklamak da Kahta Sulh Ceza Hakimliği'ne düştü.

"Hükümde "terör örgütü niteliği taşıyan kitap" denilmiş! İletişim'in avukatı bunun propaganda değil taraflara objektif yaklaşan bir araştırma kitabı olduğunu belirten itiraz dilekçesini verdi.İşimiz gerçeğe tanıklık etmektir, olup biteni olduğu gibi yazmaktır. Gördüğüm ve duyduğum gerçeklere ihanet etmedim, etmeyeceğim. En yakıcı gerçekleri yazmak suç olamaz. Bir kitap, okurları aleyhine suç delili olamaz. Bir kitap 'terör örgütü' olamaz.Barıştan başka talebi olmayan insanları terör propagandası ile suçlamak ahlaksızlıktır. Başka da diyebileceğim bir şey yok."