Bakırköy kitapçılar köprüsünde bulunan 20 yıllık esnafın çevre düzenlemesi bahanesiyle yerlerini terk etmeleri isteniyor. Bölgede yıllardır bulunan emekçiler “İşgalci değiliz kitapçıyız” diyerek duruma tepki gösteriyor

Kitapçılar köprüsündeki esnaf, seslerini duyurmak istiyor: İşgalci değil, kitapçıyız!

Sedanur Gülbey

İstanbul Bakırköy’de bulunan ve bölgeyle bütünleşen kitapçılar zor günler yaşıyor. Her yıl aralık ayında sözleşmelerinin yenilenmesini beklerken gelen tebligatla neye uğradıklarını şaşıran kitapçılara, TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü, çevre düzenlemesi için bölgeyi terk etmesini aksi halde dava açılacağını bildirdi. Kitapçılara ayrıca 2020 yılında ödemeleri gereken yeni kira bedelini bildiren bir de yazı gönderildi. Yerlerini terk etmeyeceklerini ve sonuna kadar mücadele edeceklerini söyleyen kitapçılarla konuştuk.

63 yaşındaki emekli öğretmen Mustafa Albakır, “İşgalci değil kitapçıyız” diyerek duruma tepki gösterdi. Albakır, sonuna kadar direneceklerini vurgulayarak “Her alanda yapıldığı gibi burası da peşkeş çekilecek gibi geliyor bize. Biz kitapçılar, buranın bir sembolüyüz hadi hemen kalkın gidin gibi bir şey olamaz. İstanbul’un sayılı sahafcılarından biri de burası. Biz bu işi devam ettireceğiz, çıkmayacağız, sonuna kadar direneceğiz.”
kitapcilar-koprusundeki-esnaf-seslerini-duyurmak-istiyor-isgalci-degil-kitapciyiz-668033-1.
Krizin tam ortasında çıkıp gidemeyiz

Ekonomik krizin ortasında işlerini bırakıp gidemeyeceklerini söyleyen 30 yıllık kitapçı Serdar Abatay, “Devlet Demiryolları bütün köprüdeki kitapçılara gönderdiği yazıda 2020 sözleşmesi yapmayacağını ve şu andaki yerlerimizi terk edip gitmemizi istiyor. Biz kendilerine yazılar da yazdık, biz bu şartlarda bu ekonomik krizin tam ortasında çıkıp gitmek gibi bir lüksümüzün olmadığını söyledik. Çocuklarımızın kaderiyle oynanamayacağını bizim için bir yıkım olacağını belirttik onlarda bize cevaben bir yazı gönderdiler ve bu söylediklerimizin bir geçerliliği olmadığını belirten bir yazı yazdılar. Biz buraya meşru bir şekilde yerleştik şimdi de çıkmamızı istiyorlar. Tek ricamız bizim bu mücadelemize saygı duyulması” diye konuştu.

Haklar korunmuyor zor durumda kalıyoruz

Kültür hizmeti verdiklerini dile getiren Hakkı Korkmaz, ucuz kitap almaya İstanbul’un birçok yerinden insan geldiğini söyledi. Yeter Karadeniz, kitap almaya paraları olmayan öğrencilere ödevlerini göstermek şartıyla kitap verdiklerini anlatırken Süleyman Yılmaz ise zor koşullarda çalıştıklarını şöyle ifade etti:

“Çıktığımız taktirde sokakta kalacağız yapacak hiçbir şeyimiz yok. Bugünkü koşullarda gidip dükkân tutma gibi durumumuz yok. Her ay buranın kirasını sağdan soldan toplayıp ödüyoruz. Yani bundan sonraki süreç belirsiz buradan çıktığımızda sokakta kalacağız. Çevre düzenlemesi yapılsa buradaki kitapçılar zor durumda bırakılmaz, mevcut hakları korunur ama öyle yapılmıyor.”

cukurda-defineci-avi-540867-1.