Kitaplarda idealize edilen güçlü, kahraman, erdemli erkek karşısında ev hayatı ile özdeşleştirilmiş, pasif ve emanet olarak görülen kadın kurgusunda eşit olmayan iktidar ilişkilerini açıkça görmek mümkün.

Kitaplarda toplumsal cinsiyet eşitsizliği

DR. CANAN ARATEMUR ÇİMEN/DR. SEZEN BAYHAN

Milli kimlik ve vatandaşlık inşa etme sürecinde en önemli araçlardan biri olan ders kitapları kaçınılmaz olarak, doğrudan veya dolaylı biçimde ideal toplumsal cinsiyet rollerini de tanımlıyor. Böylece ideal kadınlık ve ideal erkeklik kurguları temelinde toplumsal cinsiyet normlarını yaratmaya ve yeniden üretmeye katkıda bulunuyor.

Ders kitapları aynı zamanda kamuya açık bilgi kaynakları olarak, topluma nüfuz eden hâkim söylemler hakkında da ipuçları veriyor. Örneğin 9. Sınıf Tarih ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarında, Veda Hutbesi’ne referansla kadınların erkeklere tanrı’nın emaneti olduğu ifadesi şu şekilde yer alıyor:

Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz, kadınları tanrının emaneti olarak aldınız ve onların namusunu Allah’ın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerine hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakkı vardır. (9. Sınıf Tarih, 2017, s.153)

SÖYLEMLER PARALEL

Bu mesaj ile kadınlara dair devletin güncel söylemleri arasında paralellik görmemek mümkün değil. Örneğin Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Emine Bulut cinayetine dair Twitter’da “Dinimizde kadının canı, onuru ve hakları dokunulmazdır ve emanettir” mesajını paylaşarak kadına şiddet ve cana kıyma davranışlarının İslam’la ve insanlıkla asla bağdaşmadığını ifade etti.

Her iki mesajda da ortak olan emanet kelimesi Türk Dil Kurumu tarafından “birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse, vb.” olarak tanımlanıyor. Tanımdan da açıkça görüldüğü gibi, kadını erkeğe emanet olarak görmek kadının failliğini yok sayan bir yaklaşım. Birbiri ile konuşan bu tarz diyaloglara bakınca, ders kitaplarının hâkim söylemleri zorlamak veya dönüştürmekten çok uzak olduğunu, tam tersine bu söylemler ile birbirini besleyen bir ilişki içerisinde olduğunu görüyoruz.

Benzer şekilde, kitaplardaki kadınlık ve erkeklik kurgularında toplumdaki hâkim cinsiyet normlarını değiştirmek için herhangi bir çaba görülmezken, mevcut normların da yine beslendiğini görüyoruz. Özellikle ilkokul ders kitaplarındaki konu anlatımları, fazlasıyla aile merkezliyken ve alternatif aile biçimlerine yer vermezken, aile içi cinsiyetçi işbölümünü de eleştirel bir bakış açısıyla sorgulamıyor.

İDEALİZE EDİLEN ERKEKLİK

Aynı zamanda, milli kültür, erdemler, sağlık ve spor konularında ağırlıklı olarak erkek karakterlere ve kahramanlara yer yeren metinlerde eril ve milliyetçi bir dil kullanılarak idealize edilen erkeklik kurgusu, toplumdaki hâkim normları hem yansıtıyor hem de pekiştiriyor. Kitaplarda idealize edilen güçlü, kahraman, erdemli erkek karşısında ev hayatı ile özdeşleştirilmiş, pasif ve emanet olarak görülen kadın kurgusunda eşit olmayan iktidar ilişkilerini açıkça görmek mümkün.

Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının bu şekilde norm olduğu bir kurguda erkeğin kendini kadından üstün görmemeyi ve kadınlarla eşitler olarak etkileşime girmeyi öğrenmesi pek de mümkün görünmüyor. Bu sorunlu kurguları ve topluma yansıyan etkilerini düzeltmek için adım atmak isteniyorsa, öncelikle kitaplarda toplumsal cinsiyete dair toplumsal önkabulleri değiştirmeye yönelik bir çaba gösterilmesi ve kitaplardaki hâkim kurguları tersine çevirecek içeriklere yer verilmesi gerekiyor.

HAFTANIN ÖNERİLERİ

Kitap: Kız Çocuk Hakları Bildirgesi/ Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi - Elisabeth Brami

Başlığındaki kız ve erkek kelimeleri ilk bakışta şüphe yaratsa da her iki kitap da “Kız çocuklar da erkekler çocuklar gibi...” ve “Erkek çocuklar da kız çocuklar gibi...” cümleleriyle başlıyor. Kız ve erkek olmaktan bağımsız olarak her çocuğun sahip olduğu hakları mizahi bir dille ele alan kitaplar sizin de çocuklarla birlikte eğlenerek okuyabileceğiniz bir içeriğe sahip.

Kitap: Kumkurdu Serisi- Asa Lind
Toplumsal cinsiyet rolleriyle oyun hamuru gibi oynayan bu seri son zamanlarda çocukların, ailelerin ve öğretmenlerin favorileri arasında. Baş karakterimiz Zackarina bir kız çocuğu. Çoğu çocuk kitabının aksine onu toplumda kabul edilen “kız çocuğu” kalıbında hiç görmüyoruz. Çalışan bir anne ve bulaşık yıkayan bir babanın görünür kılındığı bu seriyi bir an önce çocuğunuz ya da öğrencilerinizle birlikte okumalısınız.

EĞİTİMDE NELER OLDU?

  • İçişleri Bakanlığı'nca yürütülen Biz Anadoluyuz Projesi ile Anadolu gezisi yapan ortaokul ve lise öğrencileri, hafız ziyaretine götürülerek el öptürüldü. (28.08.2019)
  • Yüksek lisans eğitimi için yurtdışına, devlet bursuyla gidecek öğrencilerin belirlendiği, “YLYS” programı için MEB’e 5, DİB’e ise 49 kontenjan verildi. (30.08.2019)
  • İBB’nin AKP’li yönetimi tarafından son 3 yılda açılan 13 Kuran kursu binasının maliyetinin 148 milyon lira olduğu ortaya çıktı. (31.08.2019)
  • İstanbul'da okulların açılmasına bir hafta kala tahliye edilen Hüseyin Aycibin İlkokulu hakkındaki yıkım kararının asıl nedeninin, yapılmak istenen otopark olduğu ortaya çıktı. (31.08.2019)
  • İstanbul’da Fıkıh-Der’e ait yatılı Kuran kursunda kalan 6 öğrenci cinsel istismara ve şiddete maruz kaldıklarını belirterek şikâyetçi oldu. (01.09.2019)
  • MEB’in, Hizmet Vakfı ve Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV ile imzaladığı protokollerinin süresini uzattığı ortaya çıktı. (02.09.2019)

YALANLAR

  • “Kız çocuklarının daha çok okullaşması bu ülkenin geleceği açısından çok kıymetli. Özellikle kız çocuklarımızın başarısı konusunda pozitif ayrımcılık yapacağız, daha fazla hizmet, daha fazla kaynak sağlayacağız.” Ziya Selçuk, 12.11.2018
  • “Sevgili kızlarım, sevgili gençler, siz mücadele ettikçe bu ülkede eğitimsizlik azalacak, şiddet azalacak, kadına kalkan eller karşısında bizi bulacaktır… Kız çocuklarımızın okuması, erkekler kadar hatta onlardan çok daha fazla eğitim imkanına kavuşması için mücadele veriyoruz.” Recep Tayyip Erdoğan, 03.10.2013

GERÇEKLER

  • Türkiye’de kız çocuklarının ve kadınların net okullaşma oranı tüm kademelerde erkeklerden geride.
  • İlköğretimden ortaöğretime geçişte kız öğrencilerin okul terk etme oranı erkeklerden daha fazla.
  • Açık liseye devam eden öğrencilerin %62’sini kız öğrenciler oluşturuyor.
  • Çocuk yaşta evlilik nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin %97,4’ü kız çocuğu.
  • Yarım milyonu aşkın kız öğrenci karma eğitim dışında öğrenim görüyor.