Antalya’da hava sıcaklığının artmasıyla orman yangınlarının da sezonu resmen açıldı. Geçmiş yıllarda yapılan hatalardan ders çıkarılmadığını belirten Orman Mühendisi Tutmaz, “Personel eksikliği sürüyor, eğitimler yetersiz ve en önemli sorun liyakatsizlik” dedi.

Kıvılcım çıkmadan harekete geçilmeli
Fotoğraf: Depo Photos

Gökay BAŞCAN

Manavgat'ta 2021'de 60 bin hektarlık kayıpla ülkenin en büyük yangınının yaşandığı Antalya'da hava sıcaklığının 25 derecenin üstüne çıkmasıyla, mayıs-eylül ayları arasındaki orman yangın sezonu da açıldı. Orman Bölge Müdürlüğü yönetimi, yeni sezon öncesinde hem hazırlıklar hem de yasaklar ve uyarılarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Antalya Orman Bölge Müdürü Vedat Dikici, “Yaz geldi, ormancıların yangın mevsimi başladı, biz de hazırlıklarımızı tamamladık, tedbirlerimizi aldık. Bütün ekipmanımızla hazırız. Mayıs ayı itibarıyla Antalya'da sıcaklık 25 derecenin üstüne çıkmaya başladı" ifadelerini kullandı. Bölgede ateş yakmak yasaklandı.

DHA’ya konuşan Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM) Antalya'ya 12 yeni arazöz daha verdiğini belirten Vedat Dikici, toplam 190 yangın söndürme aracı ve 108 noktada oluşturulan yangın söndürme ekipleriyle hazır olduklarını bildirdi.

DERS ÇIKARILMIYOR

BirGün’e konuşan Orman Mühendisi Vehbi Tutmaz, önceki yıllarda yapılan hatalardan ders çıkarılmadığını belirtti. Hükümetin yangından çıktıktan sonra yapılması gerekenlere odaklandığını belirten Tutmaz, “Orman Genel Müdürlüğü, orman yangınlarıyla ilişkin denetim, eğitim, halkla ilişkiler gibi rutin çalışmalarını yapıyor. Ancak odaklanılan yer ‘yangın çıktıktan sonra nasıl söndürürüm?’ oluyor. Yani biz yangının çıkmasını en başta kabulleniyor ve onu söndürmeye odaklanıyoruz. Bu bakış açısı hem masraflı hem de çok fazla enerji kaybına neden oluyor. Odaklanmamız üzerine düşünmemiz ve yapmamız gereken şey yangın sayısını azaltmak. Yani yangının çıkmamasını sağlamak olmalı” dedi.

yapılması gereken belli

Yangınlarım çıkış sebebinin yanan alan itibariyle yüzde 99’unun insan kaynaklı olduğunu belirten Tutmaz, “O halde sorunun çözümü de son derece basit. İnsan kaynaklı yangınları engelleyebilirsek bu kadar masraf etmemize, enerji harcamamıza gerek kalmayacak. Yangını kaynağında engellemek lazım. Vatandaşa çevreyi ormanı sahiplendirmemiz lazım. Dirençli yerleşim yerleri için dönüşüm yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Orman yangınları konusunda topyekûn bir seferberlik gerektiğini ve tüm kurumların koordine içinde olmasına gerektiğini belirten Tutmaz, sivil toplumun önemine dikkat çekti: “Orman yangınları denilince akla 4 grup geliyor. Orman civarında yaşayanlar, ilgili kamu kurumları, yerel idareler ve sivil toplum örgütleri. Kamu kurumlarının koordinasyonsuzluğunu gördük. Aslında bu tüm grupları koordinasyon üzerinde çalışmalı ve özellikle sivil toplum örgütlerinin enerjilerinden ve isteklerinden faydalanmak lazım.”

LİYAKATSİZLİK SORUNU

En önemli sorunlarından birinin de liyakatsızlık olduğunu belirten Tutmaz, “Yangınla ilgili diğer önemli bir husus ise kurumsal hafızasının tekrar yerine gelmesi lazım. Bunun yolu da işinin ehli liyakatlı atamalardan geçiyor. Ne yazık ki atamalarda büyük sorunlar var. OGM’nin karar alış süreçlerinde problemler yaşanıyor. Sahadaki deneyimlerden faydalanılmıyor, Bakanlık oturduğu yerden yanlış ve hatalı kararlar alıyor. Yine hava araçları gündeme gelecek. Asıl sorun arazözlerde, iş makinelerinde ve su ikmal araçlarındaki personel yetersizliği. Sayısal olarak eksiklik var ve ulusal bazda yeterli bir eğitim alamıyorlar. Eğitimleri bölgesel bazda yapıyorlar ve herkes aynı seviyede eğitim alamıyor. 2018 Yılında İzmir Buca Tınaztepe’de yangın işçi eğitim merkezi faaliyete geçmeden üniversiteye devredildi. Orası önemli bir eğitim merkeziydi ve hâlâ kapalı” dedi.