Kıvılcımı yakalayın konserlere koşun

BARIŞ AKPOLAT- barisakpolat@gmail.com

Uzun zamandır üstümde bir atalet var. Konserlere gitmeye üşeniyorum, yorgunum. Vitaminler pek işe yaramıyor. Seçim ve karmaşa ortamının hepimizde yarattığı psikoloji sanırım. Heyecanımı kaybetmişken bir kıvılcım yakaladım...

Uzun zamandır konserlere gidesim yok. Ben mi sıkıcı bir adam oldum yoksa mesleki deformasyon mu bilemiyordum ama silkinip kendime gelmeye karar verdim. Geçen haftalardaki seçimden ötürü mutsuzum. Ama AKM’nin ne olduğunu bile bilmeyenlerin sanat ve konserlere olan ilgimi kaybettirmesine izin de verecek değilim. Sekiz yaşındaki kardeşim Derin’in piyano ve Fazıl Say’a olan aşkı bende bir kıvılcım yarattı. Tertemiz beyniyle sürekli piyano çalışıyor, vasıfsız kişileri de bizim kadar takmıyor. Onun geleceği için biz hayıflanıyoruz o ayrı. Hanımefendiyi bu akşam Zorlu PSM’deki Nigel Kennedy’nin konserine götürmeye karar verdim. Önceki akşam da Fazıl Say izlemeye gitmişti. Benden çok konsere gidiyor. Zaten Say’dan başka kimseyle de ilgilenmiyor, 12 kez filan izlemiş olabilir. Derin’in beni de gençleştirme ihtimaline heyecan duyarak bir konser listesi yaptım.

Üşengeçlik ve bıkkınlık gömleğimi bir kenara bırakıp bu isimleri takip edeceğim.
Bu akşam Zorlu PSM’de ‘Bach Meets Kennedy’ projesiyle Nigel Kennedy sahnede olacak. Klasik keman virtüözlüğünü caz ve rock türleriyle de zenginleştiren sıkıcılıktan çok uzak bir kemancı kendisi. Proje adından da anlaşılacağı gibi Johann Sebastian Bach’ın eserlerini caz ve rock temasına oturtuyor.

Cumartesi gecesi ise 2 güzel etkinlik var. Birincisi Bedük’ün Zorlu sahnesinde gerçekleştireceği yeni albüm lansmanı ve Beyoğlu Coop’taki Senser konseri. Senser çok önemli. Rock, metal, hiphop ve elektronik türlerini birleştiriyorlar yani sevdiğim her şeyi…
Açılışını fasitdaire’nin yapacağı konseri kaçırmayın. 16 Kasım pazartesi ise Salon İKSV’de Unknown Mortal Orchestra var. 2011’den beri severek dinlediğimiz önemli indie grubu UMO da kaçacak cinsten bir konser değil. Bir kişi daha “Yeni gruplar çok kötü yeaa” veya “Eskilerin tadı hiçbir şeyde yok” filan derse kafasına mikrofonla vurmak lazım. Mis gibi gruplar var ve değerini bilmeyen sizlersiniz. Dikkatinizi çekerim yeni müzikleri dinlemiyor, konserlerine gitmiyorsunuz. Modern işleri seviyorsanız Unknown Mortal Orchestra iyi seçim olacaktır.
Takvimimizde son 2 yıldır olduğu gibi yine Marianne Faithfull var. 2 yıldır diyorum çünkü aynı konser sürekli erteleniyor. Bu seferki yeni tarihimiz 20 Kasım ve mekân Cemal Reşit Rey. Hevesim ne düzeyde onu bilemiyorum. Yine de eğer gelebilirse beatnik’lerin kraliçesini asla kaçırmamak lazım.

Faithfull’dan bir gün sonra yani 21 Kasım’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde efsane söz yazarı Vedat Sakman olacak. 50. sanat yılını bir senfoni orkestrasıyla kutlayacak. Klasik, Sakman eserlerini hatırlamak için iyi bir neden. Ayrıca performans bir DVD ve CD ile de taçlandırılacak. Çölde serap gibi...

PSM’den atak var
Zorlu PSM bu yıl atak yapıyor. Kurulduğu zamandan sonra iki kez Blue adlı grubu pop sansasyonuymuş gibi lanse etmelerine bıyık altından gülmüş olabilirim ama bu yıl Godspeed You! Black Emperor ve Steven Wilson’a sahne vererek bizi sevindirdiler. Blue filan işin gırgırı tabii ki. Böyle kaliteli bir salonda Porcupine Tree gibi bir progresif rock devinin prog rock konusunda imparatorluğunu ilan etmiş solisti, beyni ve bestecisi Steven Wilson’ı izleyeceğimi hiç düşünmedim. 1 Mayıs’taki konseri Murat Abbas’tan ilk duyduğum andan beri çok heyecanlıyım. Kendisi son 5 yıldır hiç durmadan dinlediğim isimlerden biri. Her projesine ayrı ayrı tapıyorum. Post-rock efsanesi Godspeed You! Black Emperor ise önümüzdeki hafta 17 Kasım’da PSM sahnesinde olacak. PSM’deki bu atağı yeni Genel Müdür Murat Abbas’a bağlamak çok mümkün. Ayrıca bu yıl asla kaçırmayacağım bir de David Helfgott konserleri var ki… 23 Kasım’da Rachmaninoff çalacak.