Ankara'da, Kızılay Genel Müdürlüğü binasına yürümek isteyen HDP heyeti, binanın bulunduğu sokağın girişinde polislerce engellendi. Sokak polis tarafından ablukaya alındı. Abluka nedeniyle basın açıklamalarını barikatların önünde gerçekleştiren HDP'li Buldan ve Sancar, "Bu düzenden hesap soracağız" diye konuştu.

Kızılay'a yürüyen HDP heyetine polis engeli: "Bu düzenden hesap soracağız!"
Fotoğraf: ANKA

HABER MERKEZİ

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan'ın da ararlarında bulunduğu HDP heyeti, çadır satışıyla gündeme gelen Kızılay Genel Merkezi’ne yürüdü. Kızılay'a gitmek isteyen HDP'liler, binanın bulunduğu sokağın girişinde polislerce engellendi.

Polis barikatı önünde açıklamalarda bulunan HDP eş genel başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan, yaşanan duruma tepki gösterdi.

SANCAR: HARAMİ DÜZENİ KURANLARIN HELALLİK İSTEMEYE HAKKI YOK

Burada yaptığı konuşmada, Kızılay'ın çadır ve gıda satışı yapmasına tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Bu düzenin sorumlulları en tepeden en aşağıya kadar hesap verecekler. İstifa bir erdem ve siyasi gerekliliktir ama ne erdem ne de siyasetin demoktarik kurallarına en ufak bir saygı var" dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'helallik' istemesini anımsatan Sancar, "Harami düzeni kuranların helallik istemeye hakkı yok. Bu halk bu düzenden hesap soracak" diye konuştu.

Sancar, şöyle konuştu: "Depremden sonra ortada görünmeyen insanları enkaz altında donarak çığlıklar atarak ölüme terk eden yardım götürmeyen iktidar burada bir açıklama yapılmasından korkuyor. Şu gördüğünüz tablo çürümüş yozlaşmış yolsuzluğa batmış bir düzenin özetidir. Kızılay bu düzenin sembolü haline gelmiştir. İnsanlar soğukta açıkta açken elindeki malzemeleri kana varan kadar satan bir güya yardım kuruluşu ve bunları pişkinlikle savunan etik olmayan ahlaki olmayan duruşu. Ahlak yok, arlanma yok, utanma yok ama polis gücüyle insanları susturmak için bütün bu rezaletleri, hukuksuzlukları, çürümüşlüğü dile getirmeyi engellemek için her şeyi yapıyorlar ama susturamazlar. Halkı susturamazlar, bizleri engelleyemezler. Bu yükselen çığlıklar çürümüş, pisliğe batmış düzenin sonunu getiriyor. Bunun farkındalar. Tribünlerden yükselen sesten korkuyorlar.

"BU DÜZEN YIKILACAK"

Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin eş genel başkanlarının milletvekilleriyle açıklama yapmasından korkuyorlar ama kendi suçlarını bunlarla gizleyemezler. Suçlarını yüzlerine vurmak için buradayız. Bütün bu kirliliğin rantın, yandaşa peşkeş çekilme politikalarının daha görünür olması, halkımızı daha gözünün olması için buradayız. Sözümüzü her yerde söyleyeceğiz. Bunu engelleyemeyecekler. Bu düzenin sorumluları en tepeden en aşağıya kadar hesap verecekler. İstifa ahlaki bir erdemdir siyasi bir gerekliliktir. Ne bir erdem var ne de siyasetin demokratik kurallarına en ufak bir saygı var bu iktidarda. Evet, istifa istiyoruz ama istifa suçları örtmez. Harami düzeninin bütün sorumluları hesap verecekler. Bu düzeni kuran işleten en tepeden en aşağıya kadar bütün görevliler hesap verecekler. Bu harami düzeni yıkılacak, harami düzenini kuranların helallik istemeye hiçbir şekilde hakları yok. Bu halk bu hakkını helal etmeyecek, hesap soracak, hesap soracak."

Fotoğraf: Mezopotamya AjansıFotoğraf: Mezopotamya Ajansı

BULDAN: BU KURUMUN NASIL TALİMAT ALDIĞINI GÖZLERİMİZLE GÖRDÜK

Sancar'ın ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Buldan da, depremin 22'inci gününe gelindiğini ve hala çadır ihtiyacının giderilmediğini hatırlatarak "Sistemin nasıl çalıştığını ve bu düzenin nasıl sağlandığını bir kez daha gözlerimizle gördük. Depremzedelerin yaşadığı acıları yerinde görmüştük. Ama onlara yardım etmeyen bu kurumun nasıl çalıştığını ve talimat aldığını bir kez daha gördük. İnsanda biraz utanma olur, yüz olur, vicdan olur. Ama bunlarda ne yüz var ne vicdan var ne de ahlak var" ifadelerini kullandı. Buldan, kurumların yaşanan ölümlerden sorunlu olduğunu söyledi.

Buldan, özetle şunları söyledi: "Ben de öncelikle bugün burada yaşadığımız bu tablonun bir utanç tablosu olduğunu belirtmek istiyorum. Tam 22 gündür insanlar enkazın altında can verirken, insanlar soğuktan üşürken, insanlar açlıkla baş başa kalırken orada olmayanlar, depremzedelerin yaralarını sarmayanlar, depremzedeleri enkazın altından çıkarmayanlar, onların soğuktan üşümesine göz yumanlar açlıkla baş başa kalmasına göz yumanlar bugün bizim Kızılay önünde yapacağımız açıklamayı engellediler. Sistemin nasıl çalıştığını bir kez daha gördük. Bu düzenin nasıl sağlandığını bugün bir kez daha gözlerimizle gördük.

Depremzedelerin yaşadığı acıları yerinde görmüştük ama onlara yardım etmeyen bu kurumun nasıl çalıştığını nasıl çalıştırıldığını nasıl talimat aldığını bugün bir kez daha gözlerimizle gördük. İnsanda biraz utanma olur. İnsanda biraz yüz olur. İnsanda biraz vicdan olur ama bunlarda ne yüz var ne vicdan var ne de ahlak var sevgili arkadaşlarım. Depremzedeler 22 gündür enkazın altından canlarını yakınlarını çocuklarını kurtarmaya çalışırken ilk 2-3 gün ortada olmayanların onlara çadır göndermeyenlerin onlara su göndermeyenlerin onlara hiçbir şekilde malzeme göndermeyenlerin bu yaşanan ölümlerden bu yaşananlardan birebir sorumlu olduğunu belirtmek istiyorum. Ne yazık ki çok üzülerek vicdanımız sızlayarak bir kez daha öğrendik ki Kızılay, çadırlarını kanını parayla satmış. Bu bir utanç tablosudur. Bizim halkımızın, depremzedelerin vergileri ile çadırlar depremzedelere para ile satılmış. İşte bu düzenin nasıl işlediğinin göstergesidir bu.

"KIZILAY BAŞKANI İSTİFA ETMELİDİR"

Hakkımızı helal etmiyoruz, helallik isteyen Cumhurbaşkanına sesleniyor, hiçbir depremzede ve depremde hayatını yitirenlerin yakınları başta olmak üzere Türkiye halkları, tek bir insan bile size hakkını helal etmeyecek. Hiç kimseden helallik istemeyin. Çünkü siz insanların yaşamlarını yitirmesine neden oldunuz. Açlıktan ve soğuktan mağdur olmasına göz yumdunuz Tek bir yetkili 22 gün geçmesine rağmen istifa etmedi. Bugün bir kez daha söylüyorum. Kızılay başkanı, yönetim, bakanlar, küçük ortakları ve Cumhurbaşkanı hepsi hep birlikte istifa etmek durumundadır. İstifa etmezlerse bile onları seçimlerde biz göndereceğiz. Halkımıza bir kez daha söz veriyoruz."

Buldan ve Sancar'ın açıklamaları ardından HDP'liler Kızılay'ın bulunduğu sokaktan ayrıldı.