Kızılcaköylüler: Çocuklarımızı erken yaşta kara toprak altına koymak istemiyoruz
Aydın Efeler'e bağlı Kızılcaköy'de yapılmak istenen jeotermal enerji santrali için ‘ÇED Olumlu’ kararı verilmesine tepkiler devam ederken köylüler, “Biz bu vatan topraklarında üretmek istiyoruz, sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyoruz. Çocuklarımızı erken yaşta kara toprak altına koymak istemiyoruz” dedi
AYCAN KARADAĞ
Aydın’ın İncirliova ve Efeler ilçeleri ile Kızılcaköy, Dereağzı ve Gerenkova Mahalleleri mevkilerini kapsayan Sarı Zeybek JES (54 MWe) projesine karşı olan Kızılcaköylüler, direnişlerini sürdürüyor.
Köyün ortasına kurdukları direniş çadırında yaklaşık bir buçuk senedir mücadele eden köylüler, koronavirüs salgını sebebiyle mücadeleye ara verirken, geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, JES projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) Olumlu kararı verildiğini ve Aydın Valiliği tarafından kararın halka duyurulması gerektiğini açıklaması tepkilere neden oldu. Köylüler, kararın iptali için Aydın İdari Mahkemesi’ne başvurulacak.
Yaşanan gelişmelerin ardından Kızılcaköylüler bir video yayınlayarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Köylüler adına basın açıklamasını okuyan Gülten Şimşek, köylerinde jeotermal santral istemediklerini belirterek, “Biz köyümüzde jeotermal santral istemiyoruz. Bugüne kadar fiili olarak yaptığımız mücadelemizi, hukuki zeminde de göstereceğiz. Köy halkı olarak kurduğumuz Kızılcaköy Çevre ve Dayanışma Derneği olarak bu kararı iptal ettirmek için 6 Mayıs 2020 tarihinde dava açtık. Daha önce de halkı değerlendirme toplantısında 2000'i aşkın Aydın halkının katılımıyla topraklarımızda jeotermale karşı olduğumuzu fiili olarak göstermiştik. ÇED olumlu kararı ile 1.sınıf tarım arazilerimiz, incirimiz, zeytinimiz, Aydın'a içme suyu sağlayan İkizdere Barajı sularımız, nefes aldığımız havamız, çoluk-çocuğumuzun geleceği, sağlığı yok sayılarak tehlikeye atılmıştır. Biz bu vatan topraklarında üretmek istiyoruz, sağlıklı bir şekilde yaşamak istiyoruz. Çocuklarımızı erken yaşta kara toprak altına koymak istemiyoruz. Verilen karar Zeytincilik Kanununa, Su Kaynakları Koruma Kanununa, Toprak Koruma Kanununa aykırıdır. Anayasanın 56.maddesi ile de çelişmektedir. Bu karar bilime, akla, mantığa karşı olan, vicdanları sızlatan bir karardır. Rant uğruna Aydın halkı ve 1.sınıf tarım toprakları heba edilemez” diye konuştu.
ZAMAN BİRLİK OLMA VAKTİDİR
Koronavirüs salgını sürecini fırsat bilip ÇED olumlu kararının alınmasını samimi bulmadıklarını dile getiren Şimsek, “Halkı evlerine kapatıp, zararı koronavirüsünden daha fazla olan jeotermalleri serbest bırakmak, meydanı onlara açmak kesinlikle doğru değildir. Sadece burada değil Aydın'ın Karacasu ve Kuyucular Köyünde de jeotermaller için olumlu karar alındı. Ve yine Aydın'ın dibindeki Yılmazköy'de bir jeotermal firmasının çalışması esnasında bir jeotermal kuyusu patladı. Bu da maalesef çevreye zarar verdi. Aydın topraklarının yok oluşuna götürülen tüm bu kararlarla ilgili gerekli şikâyetlerimizi kanun yolu ile bildireceğiz. Bizim Aydın için verdiğimiz kutsal mücadeleye herkesin katılmasını istiyoruz. Başka Aydın yok, başka vatan yok. Herkesi haklı mücadelemize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Sözde değil, gerçekten elimizi taşın altına koyalım. Her gün ölmektense onurluca mücadelemizi verelim ve bir gün ölelim. Zaman birlik olma vaktidir” şeklinde konuştu.