Kızımızın cesedini verin!
AYSEL KILIÇ
Neslihan Uslu, yanında arkadaşları Metin Andaç, Mehmet Ali Mandal ve Hasan Aydoğan ile birlikte en son 1998'in Mart ayında, İzmir Çeşme’de görüldü ve bir daha kendisinden haber alınamadı. Uslu’nun ailesi tarafından yapılan tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Ancak, 4 Temmuz 1999 tarihinde, Çankırı Hapishanesi'nde Turan Ünal adlı kişinin öldürülmesi olayı ile kaybedilen gençlerin akıbeti hakkında çeşitli iddialar gündeme geldi. Ünal'ın öldürülmesi olayını sahiplenen DHKP-C, Ünal'ı kontrgerilla olduğu gerekçesiyle öldürdüklerini duyurdu. Örgüt yaptığı açıklamada, Neslihan Uslu ve diğer gençlerin, kontrgerillaya ait binalarda ağır işkenceye maruz kaldıklarını, kol ve bacaklarının kırılmış bir halde, en son İzmir Seferihisar kıyısında, bir balıkçı teknesine bindirilirken görüldüğünü duyurmuştu.
BM: ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN ARANIYORLARMIŞ
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından 2004'te Uslu'nun ailesine verilen cevap, örgütün açıklamasını destekler nitelikteydi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hükümeti'nin cevabını sunan Yüksek Komiserlik yazısında, Neslihan Uslu'nun ve en son birlikte görüldüğü Metin Andaç, Hasan Aydoğdu ve Mehmet Ali Mandal'ın DHKP-C örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle arandıkları bilgisine yer veriliyordu.
CESEDİ AİLESİNE VERİLSİN
Aradan 13 yıl geçmesine rağmen, Neslihan Uslu ve arkadaşlarından haber alınamadı. Neslihan Uslu'nun ailesi ve avukatları Taylan Tanay, gençlerin akıbetinin açıklanması ve dönemin yetkilileri hakkında soruşturma açılması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu.
Başsavcılığa verilen dilekçede, BM Yüksek Komiserlik tarafından verilen bilgi ve basından çıkan örgüt açıklamasının dikkate alınması istenilerek, İzmir Seferihisar açıklarına gömüldüğü iddia edilen Neslihan Uslu'nun cesedinin çıkarılarak ailesine teslim edilmesi istendi. Başsavcılığa verilen başvuru dilekçesinde ayrıca, işkence ile katledilmesinden sorumlu olan örgütün açığa çıkarılması talep edildi.
MESUT YILMAZ’DAN ŞİKÂYETÇİ OLDULAR
Uslu ailesi, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, İçişleri Bakanı Kutlu Savaş, Savunma Bakanı İsmet Sezgin, Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, Jandarma Genel Komutanı Fikret Boztepe, kaçırma ve katletme olayını gerçekleştirenler hakkında şikâyetçi olarak, söz konusu kişiler hakkında derhal dava açılmasını istediler.
Neslihan Uslu, yanında arkadaşları Metin Andaç, Mehmet Ali Mandal ve Hasan Aydoğan ile birlikte en son 1998'in Mart ayında, İzmir Çeşme’de görüldü ve bir daha kendisinden haber alınamadı. Uslu’nun ailesi tarafından yapılan tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Ancak, 4 Temmuz 1999 tarihinde, Çankırı Hapishanesi'nde Turan Ünal adlı kişinin öldürülmesi olayı ile kaybedilen gençlerin akıbeti hakkında çeşitli iddialar gündeme geldi. Ünal'ın öldürülmesi olayını sahiplenen DHKP-C, Ünal'ı kontrgerilla olduğu gerekçesiyle öldürdüklerini duyurdu. Örgüt yaptığı açıklamada, Neslihan Uslu ve diğer gençlerin, kontrgerillaya ait binalarda ağır işkenceye maruz kaldıklarını, kol ve bacaklarının kırılmış bir halde, en son İzmir Seferihisar kıyısında, bir balıkçı teknesine bindirilirken görüldüğünü duyurmuştu.
BM: ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN ARANIYORLARMIŞ
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından 2004'te Uslu'nun ailesine verilen cevap, örgütün açıklamasını destekler nitelikteydi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hükümeti'nin cevabını sunan Yüksek Komiserlik yazısında, Neslihan Uslu'nun ve en son birlikte görüldüğü Metin Andaç, Hasan Aydoğdu ve Mehmet Ali Mandal'ın DHKP-C örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle arandıkları bilgisine yer veriliyordu.
CESEDİ AİLESİNE VERİLSİN
Aradan 13 yıl geçmesine rağmen, Neslihan Uslu ve arkadaşlarından haber alınamadı. Neslihan Uslu'nun ailesi ve avukatları Taylan Tanay, gençlerin akıbetinin açıklanması ve dönemin yetkilileri hakkında soruşturma açılması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu.
Başsavcılığa verilen dilekçede, BM Yüksek Komiserlik tarafından verilen bilgi ve basından çıkan örgüt açıklamasının dikkate alınması istenilerek, İzmir Seferihisar açıklarına gömüldüğü iddia edilen Neslihan Uslu'nun cesedinin çıkarılarak ailesine teslim edilmesi istendi. Başsavcılığa verilen başvuru dilekçesinde ayrıca, işkence ile katledilmesinden sorumlu olan örgütün açığa çıkarılması talep edildi.
MESUT YILMAZ’DAN ŞİKÂYETÇİ OLDULAR
Uslu ailesi, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, İçişleri Bakanı Kutlu Savaş, Savunma Bakanı İsmet Sezgin, Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, Jandarma Genel Komutanı Fikret Boztepe, kaçırma ve katletme olayını gerçekleştirenler hakkında şikâyetçi olarak, söz konusu kişiler hakkında derhal dava açılmasını istediler.