Kobane davası Sincan Cezaevi kampüsündeki duruşma salonunda başladı. Polis, HDP yöneticilerinin açıklama yapmasını engellemek için gazetecilerle partililer arasında kalkanlarla duvar oluşturdu. Duruşmanın başlamasının ardından mahkeme heyetiyle yaşanan tartışma sonrası avukatlar duruşma salonunu terk etti. Öte yandan duruşma takibi yapan 2 gazeteci gözaltına alındı.

Kobane davası 3 Mayıs’a ertelendi

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu, 108 kişi hakkında açılan “Kobane Davası”, bugün Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülmeye başlandı.

Dava bugün görülen duruşmasının ardından 3 Mayıs tarihine ertelendi. Mahkeme, sanıklar Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel’e reddi hakim taleplerinin yazılı olarak bildirmeleri için süre verilmesine, diğer reddi hakim taleplerinin reddedilmesine karar verdi. Reddi hakim talebinde bulunanlar, duruşmanın sağlıklı bir şekilde yapılmadığını, SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılanların salonda konuşulanları duyamadığını, mahkeme başkanının itiraz ve istemlerini dikkate almadığını gerekçe gösterdiler.

DAVA GÜNÜNDEN DETAYLAR

Sincan Cezaevi kampüsü içinde yer alan duruşma salonunda görülecek dava için olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. HDP yöneticileri, milletvekilleri ve partililer arama noktalarından geçtikten sonra duruşma salonunun önüne gelebildi.

Duruşma salonun önünde de avukatların alınmaması nedeniyle gerginlik yaşandı. Davada 100 kişilik avukat sınırlaması olduğunu söyleyen güvenlik güçleri aralarında baro başkanlarının da olduğu avukatların içeriye alınmasına izin vermedi. Duruşmanın başlamasının ardından mahkeme heyetiyle yaşanan tartışma sonrası avukatlar duruşma salonunu terk etti ancak davanın sürdürülmesinin istenmesi nedeniyle avukatlar duruşma salonuna tekrar girdi. Mahkeme başkanının tutumu alkış ve sloganlarla protesto edildi.

Duruşmaya saat 14:00'e kadar ara verildi. Öte yandan verilen aranın ardından İstanbul il binası önünde açıklama yapmak isteyen HDP’lilere polis müdahale etti. Haber takibi yapan MA muhabiri Enes Sezgin ve Artı TV kameramanı Bilal Meyveci, gözaltına alındı.

Yazılı ve sözlü reddi hakim taleplerinin dikkate alınmamasının ardından avukatlar bir kez daha alkışlarla durumu protesto ederek duruşma salonunu terk etti. Bu sırada Selahattin Demirtaş, SEGBİS kamerasına "128 milyar dolar nerede" yazılı bir kağıt gösterdi.

kobane-davasi-durusmada-gerginlik-avukatlar-mahkeme-salonunu-terk-etti-868997-1.
Fotoğraf: Ercan Altuntaş

kobane-davasi-durusma-takibi-yapan-gazeteciler-gozaltina-alindi-869043-1.
Fotoğraf: Ercan Altuntaş


"BU İDDİANAMENİN SİYASİ SAİKLE YAZILDIĞI ÇOK AÇIK"

Verilen aranın ardından duruşma sanık avukatlarının yoklaması ile 14:15'te tekrar başladı. Avukatların usule ilişkin beyanlarına geçildi. Avukat Mesut Beştaş, yargılamaya konu olan olayların aydınlatılması için birçok bariyerle karşı karşıya olduklarını belirterek, verilen önergelerin Meclis'te de yok sayıldığını söyledi.

Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel’e söz verilmesi talebi reddedildi. İddianamenin okunmasına geçildi, avukatlar sıralara vurarak mahkeme heyetinin tutumunu protesto ettiler.

AVUKATLAR MAHKEME SALONUNU TERK ETTİ

Duruşma salonuna alınmayan avukatların itirazlarının devam etmesi üzerine mahkeme başkanı avukatlara, “Önce CMK’yi öğrenin” dedi. Bunun üzerine avukatlar, “Avukatlarla böyle konuşamazsınız, bunu tutanağa geçmek zorundasınız” dedi. Mahkeme başkanı ise önce kimlik tespitlerinin yapılacağını, ardından iddianamenin okunacağını söyledi. Mahkeme başkanı avukatlara ancak ondan sonra söz verileceğini söyledi. Avukatların “Böyle duruşma yapamazsınız” itirazı ise mahkeme başkanı tarafından “Yoo gayet de güzel yaparız” şeklinde yanıt buldu.

Yaşanan tartışma üzerine avukatlar alkışlarla salonu terk etmeye başladı. Duruşma salonunu terk eden avukatlar, "Bu hukuksuzluğa ortak olmamak adına dışarı çıktık. Savunmaları serbestçe yapabileceğimiz koşullar yaratılmadığı sürece salona girmeyeceğiz" açıklamasında bulundu.

kobane-davasi-durusmada-gerginlik-avukatlar-mahkeme-salonunu-terk-etti-868987-1.

Mahkeme başkanı tüm itirazlara rağmen kimlik tespitlerine devam ediyor.

SALONDA ALKIŞLI PROTESTO: SAVUNMA HAKKI KISITLANAMAZ

Evrensel'in aktardığına göre, duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Emine Ayna, sorulan sorulara “Avukatım olmadan sorularınıza yanıt vermeyeceğim. Avukatımın salona girmesini talep” ediyorum dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine “Duruşma salonunun kapısı açık, isteyen girer” diyerek yanıt verdi.

Ardından Beyza Üstün’ün kimlik tespitlerine geçildi. Beyza Üstün, “Savunma hakkımı kullanmam için avukatlarımın burada olması gerekiyor. Avukatlarım olmadan kimlik tespitleri de dahil hiçbir sorunuza yanıt vermeyeceğim” dedi. Üstün, “Hukukun gereğini yapın ve avukatlarımızı içeri alın” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine sorularını sürdürdü. Arından Üstün’ün sorulara yanıt vermediğini tutanak altına aldı.

Figen Yüksekdağ "En temel hukuk kurallarından biri savunma hakkının eksiksiz yerine getirilmesidir. Hukukun yerine getirin, avukatlar olmaksızın duruşmaya başlayamazsınız” demesine, mahkeme başkanı, “Evli misiniz, ne iş yapıyorsunuz, adresiniz neresi, üzerinizde mal varlığı var mı?” diye sormaya devam etti. Yüksekdağ’ın itirazlarını sürdürmesi üzerine SEGBİS’in sesi kesildi.

Salonda bulunan Sebahat Tuncel, “İyi niyet diyorsunuz, bizi sizin iyi niyetiniz bağlamaz, bizi hukuk bağlar, bizim avukatlarımızın burada olması gerekiyor, arkadaşlarımız buraya gelebilir, koşulları oluşturmak sizin göreviniz” dedi. Mahkeme başkanı bunun üzerine Sebahat Tuncel’in sesini kapattı. Tuncel’in sesinin kapatılması salonda alkışlar ve “Savunma hakkı kısıtlanamaz” sloganı ile protesto edildi.

'SARAY'IN TALİMATLARI İLE KARAR VERİYORSUNUZ'

Ardından kimlik tespitlerine geçilen Gültan Kışanak da “Böyle duruşma yapamasınız, Saray’ın talimatları ile karar veriyorsunuz. Siz hukuka, hukukun temel ilkelerine riayet etmediğiniz müddetçe sorularınıza yanıt vermeyeceğiz” dedi. Mahkeme başkanı ise sorularını sürdürdü ve ardından “Cevap vermediği görüldü” dedi.

Mahkeme başkanının ısrarla kimlik tespiti yapmak istemesine, Ayşe Yağcı, “Avukatım olmadan kesinlikle sorulara cevap vermeyeceğim”, Berfin Özgü Köse, “Avukatlarım olmadan mahkemenin hiçbir aşamasında herhangi bir beyanda bulunmak istemiyorum” ve Gülfer Akkaya, da “Avukatlar alınmadan konuşmak istemiyorum” diye cevap verdi.

SELAHATTİN DEMİRTAŞ: BURAYA YARGILAMAYA GELDİK

“Şu anda duruşma salonunda aleyhime bir şey tespit etme şansım yok” diyen Selahattin Demirtaş, "Buraya susmaya değil konuşmaya geldik. Yargılanmaya değil, yargılamaya geldik. Avukatların sayısı belliydi. Her bir sanık için 3 avukat olsa da 100’den fazla avukat olacaktı. Mahkeme salonunun kalabalık olacağı önceden belliydi. Bu sorunu çözebilirdiniz. Gerçekten yargılamanın devam etmesini istiyorsunuz ara verip bu sorunu çözebilirsiniz. Bilgilerimizi tabi ki mahkemeye vereceğiz. Sormak istediğiniz her türlü soruyu sorabilirsiniz, biz de savunmamızı yapacağız. Yıllardır yargılama yapıyorsunuz. Bizi onlarla karıştırmayın. Sesinizi yükseltmeyin. Karşınızda çocuk yok. Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin meclis grubu eş başkanları karşınızda. Her ne kadar sanık sandalyesinde otursak da halkın iradesini temsil ediyorsunuz. Bizler medeni insanlarız. Daha önce darbecileri yargıladınız, bilemem nasıl yargıladınız. Ama bize o muameleyi uygulayamazsınız. Bir duruşma salonunda avukatların bulunması gerekir. Yargılama usulen uygun gibi gözüksün istiyorsanız avukatlar girsinler. Ben orada değilim. Yanımda avukat yok, duruşma salonunda avukat yok. Şu anda duruşma salonunda aleyhime bir şey tespit etme şansım yok. Baskı ortamında yargılamayı yapsanız da avukatların buraya girmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Demirtaş kimlik tespitine ilişkin sorulara yanıt vermedi.

Davanın sürdürülmesinin istenmesi nedeniyle avukatlar duruşma salonuna tekrar girdi. Mahkeme başkanı avukatlar içeri girdikten sonra ise "İçeri giremiyoruz diyorsunuz, içerdesiniz" dedi.

Duruşma salonu önünde bekleyenler mahkeme başkanının tutumunu alkış ve sloganlarla protesto etti.

GAZETECİLER GÖZALTINA ALINDI

Duruşmaya verilen aranın ardından İstanbul il binası önünde açıklama yapmak isteyen HDP’lilere polis müdahale etti. Haber takibi yapan MA muhabiri Enes Sezgin ve Artı TV kameramanı Bilal Meyveci, gözaltına alındı.

Konuya ilişkin DİSK Basın-İş tarafından yapılan açıklamada, "HDP İstanbul İl Örgütü'nün Kobane Davası'na ilişkin basın açıklamasını takip eden üyemiz, Artı TV kameramanı Bilal Meyveci ve Mezopotamya Ajansı muhabiri Enes Sezgin gözaltına alındı. Meyveci'nin kamerası kırıldı. Gözaltılar derhal serbest bırakılsın" denildi.

AVUKATLAR İKİNCİ KEZ MAHKEME SALONUNU TERK ETTİ

İddianamenin okunmasına devam edildiği sırada avukatlar önce yazılı, ardından sözlü beyanda bulunmak üzere mahkeme başkanı ile görüştü. Ancak mahkeme yine avukatların hem yazılı hem sözlü taleplerini dikkate almadı. Bunun üzerinden avukatlar sloganlar ve alkışlar eşliğinde salonu terk etmeye başladı.

Selahattin Demirtaş bu sırada SEGBİS kamerasına "128 milyar dolar nerede" yazılı bir kağıt gösterdi.

Daha sonra söz alan Figen Yüksekdağ ise "Bu duruşmada açıklık ve aleniyet yoktur. Bu SEGBİS ile en kritik toplantılar yapılıyor bizim yargılamamız yapılamıyorsa bu bizim sorunumuz değildir. Duruşmanın ciddiyeti ile ilgili ciddi soru işaretleri oluşmuştur. Reddi hakim talebimi yarın aktarmak istiyorum," dedi.

kobane-davasi-avukatlar-ikinci-kez-durusma-salonunu-terk-etti-869059-1.
Fotoğraf: Ercan Altuntaş


DURUŞMA ÖNCESİ

POLİSTEN KALKANLI ENGELLEME

Duruşma öncesi Sincan Cezaevi önünde HDP'li isimlerin açıklamalarını görüntülemek için hazır bulunan basın mensupları, polisin kalkanlı engellemesiyle karşılaştı. Polis, kalkanlarını havaya kaldırarak kameraların önünü kapatmaya çalıştı.

kobane-davasi-durusmada-gerginlik-avukatlar-mahkeme-salonunu-terk-etti-869002-1.
Fotoğraf: DHA

kobane-davasi-durusmada-gerginlik-avukatlar-mahkeme-salonunu-terk-etti-868973-1.
Fotoğraf: Gazete Duvar/Nergis Demirkaya

kobane-davasi-basladi-basin-aciklamasina-polis-engeli-868952-1.
Fotoğraf: @HudaKaya777

MİTHAT SANCAR: KUMPAS VE İNTİKAM DAVASI

Engellemelere karşın HDP Eş Başkanı Mithat Sancar kısa bir açıklama yaptı. Sancar'ın açıklaması cep telefonları ile çekildi. Polisin engelleme çabalarına karşın açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kobanê davasının bir 'kumpas ve siyasi intikam davası' olduğunu söyledi.

Sancar, şunları söyledi:

“Kobane Davası denen siyasi kumpas davasının ilk duruşması bugün biraz sonra başlayacak. Gördüğünüz gibi aramıza duvarlar ördüler. Evet, bu hakikatten korkuyorlar. Sesimizi bastırabileceklerini sanıyorlar, yanılıyorlar. Bu davada da bizi sindirebileceklerini düşündüler. Yanıldıklarını bugün de bundan sonra da göstereceğiz. Bu bir siyasi kumpas davasıdır. Demokrasi umudunu, özgürlük umudunu, barış özlemini yok etme davasıdır. Biz de barış için, demokrasi için, özgürlük için, hakikat için direnmeye devam edeceğiz. Bu bir intikam davasıdır aynı zamanda. IŞİD’in Kobanê’de yenilmesinin sonuçlarını hazmedememiş bir iktidarın öfkesinin ürünü olan bir davadır. HDP’nin bu iktidara yaşattığı yenilgilerin yarattığı öfkenin ürünü olan bir intikam davasıdır. Bunu hep birlikte boşa çıkaracağız. Hakikat yalanı, inanç korkuyu yargılayacak. Cesaret bu salonlardan bütün Türkiye’ye yayılacak.”

HDP heyeti, yapılan açıklamanın ardından duruşmayı izlemek için mahkeme salonuna geçti.

kobane-davasi-durusmada-gerginlik-avukatlar-mahkeme-salonunu-terk-etti-869001-1.
Fotoğraf: hdp.org.tr

ALTUN'DAN YARGIYA MESAJ: HESAP VAKTİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da duruşmanın başlamasının ardından yaptığı açıklamada yargıya mesaj gönderdi. Altun, "Bu cinayetlerin failleri bugün hakim karşısına çıkıyor. Katiller için hesap vakti. Bizim adalete inancımız tam" dedi.

Altun, şunları söyledi:

"Türkiyeyi kendilerince istedikleri yola çekmek için terörden yaptırıma kadar türlü tehditlere başvuranlar, başarıya ulaşamadı, ulaşamayacak Allahın izniyle. Terör örgütü PKK’nın emri ve siyasi uzantılarının çağrısı sonucunda, özellikle sivil insanlara yönelik kanlı katliamlara sahne olan 6-8 Ekim olayları da yine böylesine bir girişimdir. Bu cinayetlerin failleri bugün hakim karşısına çıkıyor. Katiller için hesap vakti. Bizim adalete inancımız tam."

YARGILANAN 108 KİŞİ HAKKINDAKİ SUÇLAMALAR

Aralarında siyasetçilerin de olduğu 108 kişiye yöneltilen suçlamalar şöyle:

“İnsan öldürme (37), insan öldürmeye teşebbüs (31), yağma (24), alıkoyma (38), alıkoymaya teşebbüs (2), mala zarar verme (1750), yakarak mala zarar verme (397), kamu malına zarar verme (1060), yakarak kamu malına zarar verme (503), işyeri dokunulmazlığını ihlal (53), geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal (294), geceleyin açıktan hırsızlık (26), açıktan hırsızlık (20), hırsızlık (114), geceleyin hırsızlık (272), basit yaralama (5), silahla basit yaralama (43), kamu görevlisini silahla basit yaralama (264), kamu görevlisini kasten basit yaralama (7), kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama (1), kamu görevlisini kemik kırığı oluşacak şekilde kasten silahla yaralama (1), silahla kasten yaralama (78), kamu görevlisini silahla yaralama (51), iş ve çalışma hürriyetinin ihlali (3), ibadethanelere zarar verme (4), düşük yapmaya neden olma (1),bayrak yakma (24), 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna muhalefet (25), suç işlemeye tahrik etme, devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma.”