Uzmanlar ve yetkililer Şah Fırat operasyonunun uluslararası hukuku çiğnediğini açıklarken Kobane Dışişleri Başkan Yardımcısı Nassan, türbenin eski yerine nakledileceğini söyledi

Kobane Dışişleri Başkan Yardımcısı Nassan: Türbe eski yerine gidecek

ONUR EREM - @onurerem

Türkiye devletinin Suriye’nin Karakozak bölgesinde bulunan Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik operasyonuna bölgedeki güçlerden tepki geldi. Suriye’nin devlet haber ajansı Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal el Mikdat operasyonu bir saldırı olarak nitelendirirken bunun egemenlik haklarının ve uluslararası hukukun ihlali olduğunu söyledi. PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan Türkiye’nin operasyon sonrası tavırlarını ve türbenin Kobane’deki Eşme köyüne taşınmasını değerlendirirken, “Eşme Köyü, Kobane Kantonu’nun bir parçasıdır. Daha 10 gün önce YPG o köyü çatışarak, kan dökerek kurtardı. Madem başkasının toprağına gelip tesis kuracaksın, o zaman biraz mütevazı yaklaşırsın. Ama bunu yapmıyor, ‘Orayı bıraktık, burayı tuttuk’ diyor. Sanki babasının malı! Bir kere bunun özel mülkiyeti vardır; yaptığın uluslararası hukuka, özel mülkiyet hukukuna aykırı bir şeydir” ifadelerini kullandı.

Operasyonun uluslararası hukuka uygunluğunu, arka planını ve olası etkilerini Kobane Kantonu Dışişleri Bakan Yardımcısı İdris Nassan, Şam Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Bessam Abdullah, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi uluslararası hukuk uzmanı Yrd. Doç. Mehmet Karlı ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nden devletler hukuku uzmanı Doç. Dr. Zeynep Kıvılcım BirGün’e değerlendirdi.

KİMSE İZİNSİZ GİREMEZ

Kobane Kantonu Dışişleri Bakan Yardımcısı İdris Nassan, Türk yetkililer ile YPG arasında  gerçekleşen 4-5 görüşmeden sonra bir anlaşmaya varıldığını ve Türk Ordusu’nun Karakozak’a geçmesine izin verildiğini söylerken “Türkiye YPG/YPJ ve Kobane Kantonu yönetiminin izni olmadan böyle bir operasyon yapamazdı, bu çok açık. IŞİD teröristlerine karşı 5 aydır büyük bir savaş yürütüyoruz ve otoritelerimizin izni olmadan hiçbir güç bizim topraklarımıza giremez” dedi.

TÜRBE GERİ GİDECEK

Türbenin yeni yerinin Kobane’nin Eşme Köyü olmasını da değerlendiren Nassan, IŞİD’i geri püskürtmeye devam ettiklerini ve IŞİD’in Karakozak’a kadar gerilediğini anlatırken “Eşme bir Kürt köyüdür ve türbe sonsuza kadar burada kalmayacak. Anlaşmamıza göre Karakozak özgürleştiğinde türbe eski yerine geri götürülecek” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE BİZİ TANIMAK ZORUNDA KALACAK

Erdoğan’ın IŞİD ve PKK’nin bir olduğuna dair açıklamaları hakkında da konuşan Nassan, “Erdoğan uluslararası kamuoyunun Kobane’ye desteğini engellemek için bu açıklamaları yapmıştı. Türkiye Hükümeti Kürtlerin hiçbir yerde, hiçbir zaman özgürce yaşamasını ve kendini yönetmesini istemiyor. Ama bu bizim açımızdan kabul edilemez ve haksız bir açıklama. Biz kendini yöneten, eşitlikçi ve barış içinde bir bölge yaratmak istiyoruz. Türk halkına karşı hiçbir düşmanca tutumumuz olmadı. Kobane’yi uluslararası toplumun yardımıyla IŞİD’den temizledikten sonra Türkiye Hükümeti’nin Kobane’yi tanımaktan başka hiçbir şansı kalmamıştır, bizi demokrasi ve özgürlüğe inanan bir topluluk olarak kabul etmek zorundadır” ifadelerini kullandı.

AMACIMIZ İYİ İLİŞKİLER

Nassan, “Kobane’de yönetimimizi ilan ettikten sonra bu kantonu tüm tehlikelere karşı koruyabileceğimizi herkese gösterdik. Türkiye ile koordinasyon yapmamızın nedeni barış içinde yaşamak istememiz ve çevremizdeki halklarla ve devletlerle iyi bir ilişki kurmak istememiz, ortak çıkarlarımızı düşünmemiz. Bunun dışında Türkiye Hükümeti’nin veya başka hiçbir gücün Kobane’ye müdahale hakkı yoktur” dedi.

***

AKP’nin seçim hamlesi

Şam Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Bessam Abdullah, bu operasyonun uluslararası hukuku ihlal eden saldırgan bir tutum olduğunu anlatırken “Bu operasyon ile Türkiye ve IŞİD arasındaki ilişki de deşifre oldu. IŞİD’in bölgedeki tüm türbeleri yok ederken Süleyman Şah Türbesi’ne dokunmaması, Türkiye’yle olan yakın ilişkilerinden ötürüydü. Türk Ordusu’na operasyon boyunca saldırmamaları da bunu gösteriyor” dedi.

Türkiye Hükümeti’nin Süleyman Şah Türbesi’ni bahane ederek Suriye’nin iç meselelerine karıştığını söyleyen Abdullah, “Operasyonun ardından Suriye’nin iç işlerine karışmaya devam edeceklerini de gördük. Eğer Süleyman Şah’a gerçekten saygı duyuyor olsalardı bu türbeyi Türkiye sınırları içine de nakledebilirlerdi. Ama türbeyi Suriye içinde başka bir noktaya taşımayı uygun gördüler. AKP, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’in dedesine saygısından ötürü bu operasyonu yapmadı. Gerçekten saygı duyuyor olsalardı kendi topraklarına götürürlerdi. AKP İslam’ı ve Osmanlı’yı siyasi bir araç olarak kullandığı gibi Süleyman Şah’ı da bir araç olarak kullanıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile ABD arasında muhalifleri silahlandırma ve eğitme anlaşması yapıldığını hatırlatan Abdullah, Türk Ordusu’nun Suriye içindeki aktiviteleri ile ÖSO’nun operasyonlarına zemin hazırlanabileceğine dikkat çekti: “Türkiye Hükümeti bölgede önemli bir figür olabilmek için yeni bir hamle yaptı. Suriye Hükümeti teröristlere saldırmaya devam edecektir. Ülkemizdeki teröristlerin Erdoğan ve Davutoğlu’nun kullandığı birer araç olduğunu biliyoruz, bu araçlara saldırmaya devam edecek Suriye Hükümeti”.

Suriye hükümetinin Türk ordusuna saldırmak istemediğini de belirten Abdullah, “AKP, her seçimden önce yaptığı gibi yaklaşan genel seçim öncesinde de halkın milliyetçi duygularını kullanmak ve toplumu kutuplaştırmak için bu operasyonu kullanacaktır” dedi.

***

Mehmet Karlı: Türkiye, Suriye’de artık işgalci durumdadır

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi uluslararası hukuk uzmanı Yrd. Doç. Mehmet Karlı, Türkiye’nin işgalci konumuna düştüğüne dikkat çekerek “Hiçbir devlet tek taraflı olarak sınır düzenleyen, egemenlik düzenleyen bir anlaşmayı değiştiremez” dedi. Karlı şöyle konuştu: “Uluslararası hukukta bu operasyonun bir karşılığı yok. Elimdekini bıraktım başka yerden yenisini aldım gibi bir gerekçe olmaz. Ülke bütünlüğü, sınırların değişmezliği uluslararası hukukun amir hüküm niteliğindeki kurallarıdır. Bu hükümlere aykırı işlem yapamazsınız.

Guantanamo örneği

Örnek vereyim, bakın ABD’nin Küba’da Guantanamo üssü var. ABD “burası tehdit altında” diyerek burayı boşaltıp Havana’da yeni yer aldım diyebilir mi. Tabii ki diyemez. İngiltere’nin Kıbrıs adasında üsleri var. Londra gidip, tek taraflı olarak, bana burada güvenlik tehdidi var deyip mevcut üslerini bırakıp Karpaz’da aynı büyüklükte bir yer işgal etse bu hukuki olur mu? Olmaz, tabii ki hiçbir şekilde olmaz. Türkiye işgalci durumuna düşmüştür.

Süleyman Şah Türbesi öncelikli olarak 1921 tarihli Ankara Antlaşması ile düzenlenmiştir. Lozan Antlaşması da bu durumu teyit etmiştir. Doğal olarak bu antlaşmalar Türkiye’ye istediği gibi türbenin yerini değiştirme hakkı vermez. Türbenin yeri ancak ve ancak iki devletin anlaşması ile değiştirilebilir

Şam’ın onayı şart

Suriye’nin içinde bulunduğu durum da bu gerçeği değiştirmez. Suriye’nin uluslararası camiada halen tanınan hükümeti Şam hükümetidir. Dolayısıyla Şam hükümetinin rızası ve onayı olmadan böyle bir yer değiştirme yaparsanız Suriye Arap Cumhuriyeti’nin uluslararası hukuk altında korunan toprak bütünlüğü ihlal etmişsiniz demektir. Bir başka deyişle, bu plana imza atanlar Türkiye’yi Suriye Eşmesi’nde işgalci konuma düşürmüşlerdir. Bu operasyon iç politik dengeler gözetilerek yapılmıştır.