Kobani Davası'nın 3 gün sürecek ve iddia makamının esas hakkında mütalaa sunacağı 24'üncü duruşması bugün başladı. Mahkeme başkanı, Avukatların duruşma başlangıcında heyete tepki göstererek "Neden bu kadar acele ediyorsunuz?" sorusuna “Hayat kısa” yanıtını verdi. Duruşmada söz alan Demirtaş, Yüksekdağ ve Kışanak da mahkeme heyetine tepki gösterdi.

Kobani Davası: Mahkeme başkanı, "Neden acele ediyorsunuz?" sorusuna yanıt verdi

IŞİD'in Kobani’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 20’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobani Davası’nın 24'üncü duruşması bugün başladı.

Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya HDP’nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da katıldı. Duruşmayı HDP’li milletvekilleri ve çok sayıda avukat takip ediyor.

Diken’den Altan Sancar’ın haberine göre, yargılanan HDP’li isimlerin avukatları duruşma başlangıcında heyete tepki göstererek "Neden bu kadar acele ediyorsunuz?" diye sordu. Mahkeme başkanı ise bu soruya "Hayat kısa" diye yanıt verdi.

DEMİRTAŞ: VERECEĞİNİZ HİÇBİR KARARI TANIMIYORUZ

Duruşmada ilk sözü alan Selahattin Demirtaş, mahkeme heyeti ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert sözlerle yüklendi.

Mahkeme heyetine “Bariz AKP-MHP faaliyeti yürütüyorsunuz. Onların siyasi emellerine hizmet etmek için çabalıyorsunuz. Deprem günü ilk kez geçici olarak tahliye dilekçesi verdim. Canlarımız deprem altında karar vermeye tenezzül etmediniz. Karşımızda bir hukuk hassasiyeti, adalet hassasiyeti olan heyeti geçtik insani hassasiyeti olan bir heyet de değilsiniz” ifadeleriyle tepki gösteren Demirtaş, şöyle devam etti:

AKP seçim komisyonu olarak vereceğiniz hiçbir kararı tanımıyoruz. Siz yargıç değilsiniz. Yargının meşrutiyetine saygımız sonsuzdur. Cüppe giymiş olmanız, durumu değiştirmez. AKP’nin siyasi heyetine karşı verecek sözümüz yoktur. Bu bir siyasi çalışmadır. Biz de çalışmamızı seçimde yapacağız.

"TÜRKİYE SİYASİ TARİHİNİN EN AĞIR DARBESİNE SİZİ ORTAK ETTİLER"

Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Uçum, Bekir Bozdağ ve Süleyman Soylu kumpasın baş sorumlularıdır.

Suç duyurumu tutanağa geçiriyorum, vasiyetimi tutanağa geçiriyorum. Türkiye siyasi tarihinin en ağır darbesine sizi ortak ederek halkı perişan ettiler. Hiç kimseye seçime müdahale için hapis yatırmadılar. Ben ne kadar siyasetçi isem siz de o kadar siyasetçisiniz. Bitti, çoktan bitti. Bu kürsüden seçime müdahale etmenize sessiz kalmayacağız.

Siz kumpasçısınız, sahte delil koydunuz dosyaya. Siz seçimlere darbe yapan insanlarsınız. Sizin bizi suçlama hakkınız yok, biz sizi suçluyoruz. Erdoğan’dan, Uçum’dan, Bozdağ’dan ve Fahrettin’den gelen talimatları uyguladınız. Sizinle bağımsız yargının önünde, o salonda çatır çatır hesaplaşacağız.

YÜKSEKDAĞ’DAN MAHKEME HEYETİNE TEPKİ

Demirtaş’ın ardından Figen Yüksekdağ, tutuklu bulunduğu Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla konuştu.

Yüksekdağ, mahkeme heyetinin ‘kural ve kaide tanınmadığını’ söyledi: "Artık ‘mış’ gibi davranma zorunluluğu da hissetmiyorsunuz."

Yüksekdağ, savunmasında özetle şunları dedi:

"Siz seçim propaganda merkezisiniz. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak karşısındaki rakibi devre dışı bırakmak için bu karara ihtiyacı var. Bu kararı kullanarak siyaset yapıyor. Bu kadar hayati bir dönüm noktasında sizin kararlarınız siyasetin merkezine giriyor.

Savcı beyin açıklayacağı mütalaa iktidarın bitiş fermanı olacaktır. Bu siyasi iktidar ahlaken zaten bitmiştir. Neden sorgu mütalaadan önce alınır? Panik butonu olarak çalışıyorsunuz. Seçim kaldı bir ay siyasi iktidarın istediğini vereceksiniz. Ama halkımızın eli de bizim elimiz de armut toplamıyor. Yeni bir siyasetin, halklarımızın devrimci demokratik siyasetin yolunu açtık bundan sonra da aynı yolu omuz omuza açmaya devam edeceğiz."

GÜLTAN KIŞANAK: KAFANIZA GÖRE DOSYA DOLDURDUNUZ

Yüksekdağ ile aynı SEGBİS odasından bağlanan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanı Gültan Kışanak ise şunları söyledi:

"Siz, size verilen emrin gereğini yerine getirmeye çalışıyorsunuz. Boşuna bu kadar paralanıyorsunuz. Bunu seçime yetiştiremezsiniz. Yetiştiremeyeceğinizi bildiğiniz halde en azından mütalaayı okuyalım mütalaayı hüküm niyetine seçim meydanlarında kullanırlar. Altında yatan neden bu bir an önce mütalaayı siyasi iktidarın eline verelim onlar da seçim meydanlarında kullansınlar. Kafanıza göre dosyayı doldurdunuz, paldır küldür bugüne getirdiniz. Üzerinize giydiğiniz cübbeyi hiçe sayıyorsanız, sizin umurunuzda değilse bizim hiç umurumuzda değil."

Kışanak’ın beyanının devamında mahkeme başkanının sözünü kesmek istemesi üzerine itiraz etti: "Biz hepimiz birbirimize bağlıyız. Bu halkın iradesini temsil ediyoruz. Hepimizi bağlayan bir iddianame yazmışsınız. Benim özgür iradem var, sen konuşamıyorsun bırak ben konuşayım."

KOBANİ DAVASI

HDP önceki dönem eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında olduğu 28 tutuklunun olduğu davada, toplam 108 isim yer alıyor.

İddianamede, 108 kişi için "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma" ile 37 kez "İnsan öldürme" başta olmak üzere pek çok suçtan ceza isteniyor. İddianamenin ilk 241 sayfasında yaşamını yitiren 37 kişinin isimleri, mağdur müşteki olarak aralarında Adalet Bakanlığı, AKP, CHP, HÜDAPAR, MHP, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, MİT, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile Savunma Bakanlığı’nın da bulunduğu 2 bin 676 kurum ve isim yer alıyor.

 İddianame ayrıca 6-8 Ekim’de gerçekleştirilen eylemler ile 20 duruşma boyunca sadece soyut ve çelişkili beyanlar veren tanık ve “gizli tanık” beyanlarını içeriyor.

Yaklaşık 2 yıldır süren, 2 hafta duruşma 2 hafta ara şeklinde ilerleyen dava kapsamında, bugün görülmeye başlanan 24’üncü duruşmada iddia makamının esas hakkındaki mütalaasını sunması bekleniyor.